"Gerçekler insanın yüzüne tokat gibi vurur "
Yeni okulumun ilk günüydü. Ben özel bir okulda okuyordum . Okul dışarıdan çok güzel gözüküyordu.
İlk iki dersimiz coğrafya
Ben diğer derslere göre coğrafyada daha kötüyüm coğrafyaya daha iyi çalışmam lazım. Coğrafya hocamızın adı Ela , Ela Hoca tanışmak amacıyla herkesin adını sordu yanımdaki kızın adı Nil Sertkaya'ymış Teneffüste yanımda oturan kız yanıma gelerek"Merhaba ben Nil yanlış hatırlamıyorsam Ceren miydi yoksa... "
Nil'in lafını keserek "Beren" dedim Nil "Tanıştığıma memnun oludum Beren " dedi gülerek "Bende" öyle uzun uzun konuştuk .
Zil çaldı dersimiz Matematik ti
Derste kafamı sıraya koymuştum kafamı sıradan kaldırdığımda Matematik Hocası " Nedemiş İbni Sina "Ben matematikten korkağıcağıma matematik benden korksun" demiş " diyordu Bende "Hocam biz İbn-i Sina değiliz "dedim bir anda kahka sesleriyle doldu sınıf. Hocada "ama olabilirsiniz" diyerek bana baktı. En iyisi bir daha konuşmamaktı .
Ben yine kafamı sıraya koymuştumOkul çıkışı Sürücü Eğitim Kursuna gittim çünkü benim ehliyetim yok Sürücü Eğitim Kursundan çıktımış eve gelmek üzere yürürken 2 kadın 3 adamın ardında geçen diyaloğa kulak misafiri oldum diyalog şu şekildeydi
Cesedi ne yapacağız ?
Bu iş böyle yürümez en iyisi onu ormana götürüp gömelim
Gören felan yok dimi bizi?
Yok yok
Peki konuşmalarımızı duyan?
Yoktur herhalde
O ara ben gelip
"Hello, can I ask for an address ?" (Merhaba ben bir adres sorabilir miyim)Aralarından biri
"Sen kimsin ne işin var burada" endişeli bir biçimdeBende " I don't understand what you are saying If you know how to speak English can you speak please" (Dediklerinizi anlamıyorum İngilizce konuşmayı biliyorsanız konuşabilir misiniz lütfen) korkarak
Sonra 'Offf' dedim
Aralarından biri " Eğer bizi anlayıpta numara yapıyorsan yarın seninde cesedini ormana gömeriz " diyerek pis pis bana baktı.
Bende " What " deyip oradan uzaklaştım
Bir taksiye binip eve geldimOdama çantamı bırakıp elimi yüzümü yıkayıp odama geldim mutfaktan mis gibi kokular geliyordu annem ıslak kek yapmış tabak alıp içine iki tane kek koyerken annem geldi .
Annem " Geldi mi kızım ?" Sorusuyla ona baktım
Bende " Yok ben Beren Kayan'ın hayaletiyim. " Sesimdeki alay tonuyla ikimizde güldük
"Okul nasıldı " gülme sesinin arasından
"İyiydi " diyerek annemin yanağına öpücük kondurdum.
Elimdeki kekle beraber odama girdim keki çekmecenin üstüne bıraktım. Çantamın içinden telefonumu aldım keki bir yandan yiyor bir yandanda telfondan sosyal medyaya bakıyordum uyuya kalmışım
Uyundığımda aşağıdan annemle babamın sesleri geliyordu aşağı indim annemle babam bu aralar çok tartışıyorlardı aralarında geçen diyalog şu şekildeydi
Annem -"Biz senle bu beraberliği sürdürüyoruz biz neden hala beraberiz?"
Babam-"Evet haklısın neden beraberiz? "
Annem-"Boşanalım nede olsa beraber geçinemiyoruz"
Bu ara gözümden yaş süzüldü. Ağlıyordum.Babam-"Boşanalım ama Beren bende kalıcak"
Annem-"Beren'in senle hiçbir kan bağı onun babası degilsin yok benle kalacak"
Babam-"Sende annesi değilsin "
Annem-"En azından ben onun teyzesiyim ya sen eskiden olsa eniştesi derdim ama artık enişteside değilsin"
Babam- "99 depreminde Beren'in gerçek anne babası olan Kemal ve Nermin Beren'e siper olarak öldüğünde ve ayrıca sende çocuk doğuramadığından dolayı aldın sen şimdi karşıma çıkmış ne diyorsun "
Gözlerimden yaşlar süzülürken "Neee" diye bağırdım
.Kalbimin enkazın altında kalışına şahid oluyordum. Odama çıktım çantamı alıp tekrar aşağı inip evden çıktım öyle dalgın yürüyordum ki bir anda kafamı çarparak bayıldım.
Merhaba ilk bölümümü yayınladım umarım beğenirsiniz.Sizce bölümüm nasıldı? Beğenmediğiniz bir şey varsa yorumlara yazın . Yazın ki düzeltiyim . Okuyanlar teşekkürler. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın
👋🏻👋🏻Kapak için Isabella_Isla teşekkürler