0.8

1.1K 114 22
                                    

soobin:
yeonjun

yeonjun:
selam

soobin:
selam
nasılsın

yeonjun:
iyi
sen

soobin:
ben de iyiyim
okula gelmedim

yeonjun:
farkındayım

soobin:
notları alabilir miyim senden

yeonjun:
tabi
ders bitince atarım
minho okulda aslında ondan da alabilirdin
aynı apartmandasınız
daha kolay olurdu yani erişmen

soobin:
öyle
ama iğrenç not tutuyor
yazdıklarını kendisinin bile anladığından şüpheliyim
eli işte gözü oynaşta olan bir tip olduğu için
her neyse
dersin ne zaman biter

yeonjun:
yirmi dakikaya
yarım saat sonra atmış olurum yani notları sana da

soobin:
işin mi var
dersten sonra
acele etmene gerek yok yani benim için
beklerim ben

yeonjun:
eve geçeceğim direkt
işim yok

soobin:
o zaman
notları yarım saat sonra okulun ordaki kafeye getirebilir misin

yeonjun:
tamam getiririm

soobin:
teşekkürler
iyi derslerr

görüldü 14.28

+++++++++

Soobin gergindi.

Gereğinden fazla gergindi.

"En fazla ne olabilir ki?" diye fısıldadı kendi kendine. En fazla ne kadar daha batabilirdi? Sevdiği kişi tarafından reddedilmiş, onunla arkadaş olmak istemiş ve sonra da her şeyi mahvetmişti. Yeonjun'un onu kırdığı doğruydu. Çok fazla kırmıştı hem de. Bir kere de değildi bu. İsteyerek yapmadığını biliyordu. Farkında bile olmadığına emindi. Yine de Soobin onu o kadar çok seviyordu ki dediği her şeye kırılıyordu. Bazen abarttığının o da farkındaydı. Aynı şekilde onu o kadar çok seviyordu ki ona kırılsa bile yanında olduğu için mutluydu. Saçmasapan bir beni kırsa da onu çok seviyorum durumu değildi bu. Yeonjun onu isteyerek kırsa Soobin asla onunla iletişim kurmaya devam etmezdi. Seviyor olabilirdi ama salak değildi.

Yeonjun'a açılmıştı ve aslında... Hiçbir şey beklediği gibi olmamıştı. Evet, beklediği gibi reddedilmişt ama Yeonjun ondan nefret etmemişti veya ondan uzaklaşmamıştı. Aksine Soobin onu sürekli terslediği halde Yeonjun onu alttan almaya devam ediyor ve onula iletişim kurabiliyordu.

Önündeki menüde gözlerini gezdirirken "Aptal," diye fısıldadı kendi kendine. "aptalsın sen Choi Soobin. Şimdi bakalım nasıl toparlayacaksın her şeyi."

Ne sipariş edeceğini düşünürken fiyatlara bakmamaya çalıştı. Çünkü gerçekten, her şey nasıl bu kadar pahalı olabilirdi? Minnacık kahveye o kadar para vermesini kimse bekleyemezdi. Üniversite çevresindeki kafelerin öğrenci dostu olması gerekmez miydi? Üç kahve fiyatına bir tanesini bile içemiyordu.

Duyduğu kağıt hışırtısıyla kafasını elindeki menüden kaldırdı. Önce masanın üzerine koyulmuş zımbalanmış kağıt tomarına baktı, kafasını kaldırıp gözlerini kağıtların sahibine çevirdi.

friends 'yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin