Espiègle - Hyunho

n̶i̶n̶e̶

"Tahmin ettiğim gibi değil mi?"

"Evet efendim...kazanan Hyunjin'in şirketi."

Oturduğu yerde sıkıntıyla nefes alıp San'a döndü.

"Bu kötü oldu San bu iş olsaydı şirket daha da yükselirdi."

"Minho gayet iyi hazırlanmıştın ne oldu birden dün çekip gittin anlatmadın da."

"Hyunjin'in ufak bir oyunuydu ama yakında öder bedelini."

"Yakınlaşma demiştim."

"Ciddi misin San? Şu an hiç akıl dinleyemem."

"Peki ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum belki de ona onun yaptığı gibi davranmalıyım?"

"Gerçeği söyledin mi peki?"

"Hayır şu anlık bilmesine gerek yok nasılsa öğrenecek yakında."

"Öyle olsun peki uzaklaşmayı düşündün mü hiç?"

"Hayır.... Ama anlamamak benim hatamdı, Hwang oldu olası kurnazdı."

"Memnunsan onunla olmaya devam ettir ama onun pişman olacağı şekilde."

"İyi de nasıl? Sanki düşünme yetilerim kayboldu."

"O illaki açık kapı bırakır sen akışa bırak dostum."

"Peki öyle olsun. Hem sen de fena değilmişsin bu konularda ha?"

"Öyleyiz biraz."

"Ee Wooyoung ne iş?"

"Wooyoung?"

"Evet Hyun biraz bahsetmişti. Senin hakkında bilgi istedi biraz."

"Oh evet o gün vurulduğun gün beni yolladığında ona gitmesini söylerken biraz muhabbet oldu sakin bir yere gidip konuştuk biraz. Sorun mu?"

"Hayır canım ne sorunu hatta olsanız güzel olurdu."

"Of Minho dalga geçme olmaz öyle bir şey. Sen kendi derdinle ilgilen."

"Tamam bir şey demedim say."

"Ben gidiyorum sana başarılar."

"Sana da San sana da."

San odadan çıkarken odaya yardımcısı Sooyuna girdi.

"Efendim müsait misiniz?"

"Gel. O dosyalar mı?"

"Evet hepsine onayınız ve imzanız gerekli."

"Tamam bırakıp çıkabilirsin hallederim ben."

"Peki efendim."

Yine eski sert tavrına dönmüştü. Bu şirkettekilerin en sevmediği huyuydu.

-----

"Evet millet hepiniz çok iyi iş çıkardınız tebrikler."

"Asıl başarı sizindi efendim."

Şirket parti yerine dönünce Hyunjin sıkılmış odasına geçti. Bu zaferi bekliyordu yani sürpriz olmamıştı. Kendini bu proje için daha fazla hazırlamalı bu işin altından kalkmalıydı. İşi aldığında Ceo onu bizzat aramış tebrik etmişti ve onu hazır buradayken yemeğe davet etmişti. Ona oğlunun da gelmesinde bir sakınca olup olmadığını sorduğunda hayır demişti. Şu anlık her şey stabildi onun için.

"Ne oldu Woo?"

"Tahsilat batmış. Adam son anda aksilik çıkarmış bizimkilerin bazısı ağır yaralı olarak kurtulmuş ama mâllar tamamen gitmiş."

Stabil...şu an ona aşırı uzaktı bu kelime.

"Diyorum zaten kaç zamandır bir aksilik olmuyor. Ama o adamı bu sefer öldürücem sağ bıraktığıma pişman ediyor beni."

"Çıkalım mı?"

"Hazır mıyız?"

"Evet."

Hyunjin işinin berbat olmasından nefret ederdi ve ne kadar ileriye gideceğini o bile tahmin edemezdi. Böyle adamlar sadece ona ayak bağıydı.

"Ne yapacaksınız tam olarak?"

"Benim olanı alacağım."

~~~