İlk öncelikle bir kaç uyarıyla başlamak isterim.
- bu ficteki bütün karakterler 18 ve 18 yaşın üstündedir. (Elise gibi arada kalmış karakterler hariç)
- Bungo stray dogsu izleyip bitirmiş bir kişi olarak yazıyorum her şeyi. Ancak bazı yerlerde benimde hatalarım olabilir. Düzeltelebilirsiniz
- Bu ficin içerisinde söylemlerinden rahatsız olabileceğiniz küfürler vb şeyler vardır.
- Bu fic bsd'un ana hikayesinden tamamen ayrı bir hikaye olarak yazılmıştır.
- Bu hikayenin içinde anksiyete gibi çeşitli sağlık sorunları yer almıştır.
İyi okumalar!
________________________________________
Her sabah olduğu gibi abisinin yumuşak sesiyle uyandı genç kız.
"Uyanma vakti uykucu. Kalk hadi kahvaltı hazır."
Gözlerini aralayıp yanı başında duran ve kendisine gülümseyen abisine baktı. Esneyip doğruldu ve odadan çıkmak üzere olan abisine baktı.
"...Bugünlük yemesem?"
"Olmaz Gin. Azda olsa bir iki şey yemen gerek, öğlene kadar dayanamazsın ve derslerine odaklanamazsın."
"Of... Peki."
Yataktan kalkıp işlerini halletti. Siyah uzun saçlarını tarayıp mutfağa, abisinin yanına gitti. Kahvaltı masasına oturdu ve bir şeyler atıştırıp kalktı. Çantasını omzuna aldı ve abisine el sallayıp evden çıktı. Okuluna gitti. Öğle olunca her zaman olduğu gibi okulun terasında, insanlardan uzak bir köşede abisinin hazırladığı yemeği yedi.
Okul sonu öğretmenlerinin önerdiği test kitaplarını almak için kırtasiyeye uğradı, kitaplara bakarken kendisine bakan birisinin olduğunu hissetti. Belki de kafasında kuruyordu. Emin olmak için kitabı yerine bırakıp kafasını kaldırdı ve etrafına bakındı. Çalışan dışında etrafta kimse yoktu. Kendisinden şüphe etmeye başlayan genç kız oyalanmamaya karar verdi. Kitapları alıp çıktı ve eve doğru yürümeye başladı.
Yine aynı şeyi hissediyordu. Sanki sokak boyunca onu izleyen gözler vardı. Rahatsız ediciydi. Eve girince derin bir nefes aldı, azda olsa rahatlamış hissetti. Abisi evde yoktu, Ginin okuldan dönüş saatinde o da işine gidiyordu. Ne yaptığını az çok anlatmıştı ama hala tam olarak bilmiyordu. Odasına gidip kitaplarını raflara yerleştirdi, saatine baktı. Onunda yarı zamanlı yaptığı bir işi vardı. Geçinmeleri için yapmak zorundaydı.
Hızlıca üstünü değiştirdi ve siyah yumuşak saçlarını topladı. Evden tekrardan çıkıp yakınlardaki bara gitti. Geceleri barmaid olarak çalışıyordu. Barın sahibi, abisi Ryunosuke ile yakın arkadaştı. Bu yüzden orda çalışmasına izin verebilmişti.
Bara girip personellerin odasına geçti, önlüğünü giyip yerini aldı ve çalışmaya başladı. Bir kaç saat sonra tekrardan kendini izleyen birilerinin olduğunu hissetti. Gözleriyle çevresine bakındı. Bu sefer kimin baktığını yakalamıştı!
Turuncu saçlı kehribar gözlü bir erkek dikkatlice genç kızı ve hareketlerini izliyordu. Bundan şüphelenen Gin dışarı çıkmak için bir bahane aradı, şarap şişeleri ve kırık cam parçalarıyla dolu olan bir çöp kutusu gözüne çarptı. Hızlıca gidip ağzını bağladı ve barın arkasına açılan kapıdan çıkıp diğer çöplerin yanına adımladı.
Çöp poşetini diğer çöplerin yanına bırakırken kapı gıcırdama sesini duydu ve hızlıca dönüp baktı. Demin yakaladığı turuncu saçlı oğlan tam karşısında duruyordu. Konuşmaya korksada sonsuza kadar kehribar gözlerine bakamayacağını biliyordu. Sakinliğini koruyarak, yumuşak sesiyle konuştu.
"Buyrun, bir sorun mu var?"
"Aslında evet. Büyük bir sorunumuz var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mission Love (Tachigin)
ActionSakince öğretimini tamamlamaya çalışan ve bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraşan genç bir kız. Bir gün çalıştığı barda tahmin edemeyeceği şeyler yaşanıyor ve hayatı bir gecede değişiyor.