Genç kız etrafına bakındı. Bomboş bir odada sadece iki kapı vardı. Direkt önünde olana ilerledi ve kapıyı açtı. Önünde upuzun ve gittikçe kararan bir koridor vardı.
İçerideki kokuya daha fazla dayanamayacağını anlayan kız, beyaz tişörtünün birazını yırttı ve burun hizasında bağladı.
Yavaş adımlarla koridorda ilerlemeye başladı. İlerledikçe göz gözü görmüyordu. Duyduğu tık sesiyle duraksadı. Neye bastı?
Birden üstüne küçük küçük taşlar yağdı. Hızlı davranarak kollarıyla başını kapattı ve koşmaya başladı. Taş yağmuru durunca yavaşladı ve ayağıyla bir şeye çarptı. Eğilip az çok görebildiği feneri aldı ve açtı.
Etraf aydınlandığı için eline bulaşan, fenerindeki kanı yeni fark etmişti. Derin bir nefes alıp yoluna devam etti. Karşısına bir kapı çıktı. Yaklaşıp yavaşça araladı. Gördükleri karşısında gözlerine inanamadı.
Odada 10'dan fazla insan uzuvu vardı ve etraf kan içindeydi. Tavanda bile kan vardı nasıl öldürdülerse artık.
Demek ki koku buradan geliyordu. Soğukkanlılığını korumaya çalışan genç kız yoluna devam etti. Daha ne kadar sürecekti bu?
Biraz daha ilerledi ve karşısına iki adam çıktı. Biri silahlıydı diğerinin elinde ise bıçak vardı. Bıçaklı olan Ginin üstüne yürüdü. Gin hızlı düşünerek adamın karnına tekme attı ve elindeki bıçağı düşürmesini sağladı. Düşen bıçağı alıp adımın karnına doğru sapladı ve çıkarttı.
Yere düşen adama bakıp geriledi. Silahlı adam ise korkudan (?) titriyordu. Sanırım ilk iş günüydü. Gin, adamın hareketlerinden ne kadar korktuğunu anladı ve onu kullanabileceğini düşündü.
Elindeki bıçakla adamın üstüne yürüdü ve bıçağı adamın boğazına dayadı. Onunda elleri titriyordu."K-Konuş, beni neden buraya soktunuz?!"
"P-p-patronun emri! Patron istedi."
"Ne patronu be?!"
"S-seni teste sokmak i-istedi!"
"Test mi?"
Adam çaktırmadan elindeki silahı genç kızın bacağına doğrultmuştu. Daha fazla dayanamayıp sıktı.
Gin acı içinde bağırdı ve elindeki bıçağı adamın boğazına soktu. Hızlıca gerileyip kanayan yerine baktı.
Yüzüne bağladığı kıyafet parçasını çıkarttı ve bacağına sıkıca sardı. Bir süre yerde yatan iki ölü adama baktı ve derin bir nefes alıp yürümeye devam etti.Etraf yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Gin, olabildiğince hızlı yürümeye çalışıyordu. Sonunda büyük bir kapıya vardı ve açtığında yüzüne güneş çarptı. Testi bitmiş miydi?
Gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı ve karşısında duran kehribar gözlere baktı.
"Başaracağını biliyordum Gin- ama yaralanmışsın!"
Genç kız tek bir laf etmeden oğlanın üstüne yıkıldı. Oğlan, kızı hemen kucakladı ve alnına bir öpücük kondurdu.
___________________________________________Gin, gözlerini açtığında saat gece 1 olmuştu. Bir süre tavanı izledi ve sıkılıp kafasını kaldırdı. Etrafına bakındı. Burası... Onun yatak odasıydı. Kendi evindeydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mission Love (Tachigin)
ActionSakince öğretimini tamamlamaya çalışan ve bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraşan genç bir kız. Bir gün çalıştığı barda tahmin edemeyeceği şeyler yaşanıyor ve hayatı bir gecede değişiyor.