Küçük Bike elindeki boyalar ile taht odasının önünde durdu,kapıdaki gökmenlere baktı.
"Açın kapıyı.." Gökmenler Bike'nın sözü ile kapıyı açtılar,küçük Bike ye karşı gelmek istemezlerdi. Kız daha 3 bahar görmesine rağmen oldukça zeki ve akıllıydı. İstese tüm sarayı parmağında oynatırdı.
Kapı açılınca kız içeriye doğru yavaş adımlarla girdi,elindekilerin dökülmesini istemiyordu. Kapı'nın açılma sesini duyan Alpagu Han ve Batuga kapıya doğru baktı. Gelen sarayın biricik Bikesiydi. Alpagu Han ve Batuga gülümsedi.
"Babaa!"Batuga kızın elindekileri almak için yanına gitti. "Kızım.." Küçük kızın elindekilerin alıp kızının yanağına büyük bir öpücük kondurdu. Eğildi kızla ile yanı boya gelmek için.
"Baba bana söz vermiştin,avluda resim yapıcaktık. Unuttun mu?"
Batuga güldü. Hiçbir şeyi de unutmazdı bu minik cadı."Unutur muyum hiç?Tabii ki unutmadım,güzelim.."
"O zaman aydı gidip yapalım baba.."Küçük kız babasının gözlerine bakıyordu. Ne diyeceğini merakla bekliyordu. Babam hayır mi der?Babam bana hiç hayır demez ki. Neden o zaman gözlerime uzun uzun bakıyor? İçinden söyledi bunları. Merakla bekledi.
Batuga kızının gözlerinde dalıp gitmişti bile..O gözler..Kızının gözleri anası Tılsım'ın gözleri idi adeta.. Gök rengi o gözler..Hemde en güzel tonuydu.. Uzun uzun bakmayı seviyordu o boncuk gözlere.. Aklına anası geldi. Ne zaman kızının gözlerinde dalıp gitse anası aklına gelirdi.. Bir süre öylece baktı hasret duyduğu o gözlere.. Keşke sende yanımda olsaydın ana,sende görseydin bu baharları.. Anasına seslendi belki duyar diye..Sonra kendine geldi,kızı hala vereceği cevabı bekliyordu."Aydı o zaman gidelim bakalım.."
Kızın gözleri sevinçle parladı. Kızının gözlerindeki o ışıltıyı görmek Batuga yı mutlu ediyordu. Babasının boynuna atladı hemen.. Defalarca öptü babasını.. İkiside gülmeye başladı. Taht odasında yankılandı gülme sesleri..Alpagu ise sessizce onları izliyordu. Batuga iyi bir baba olmuştu kendi aksine.. Tahta geçtiğinde Han ve Baba olmak arasında kalmayacağından emindi Alpagu.. Batuga hem iyi bir han hem iyi bir baba olucaktı,biliyordu. Onların gülmesine Alpagu da güldü. Küçük kız saraya adeta neşe katıyordu.
Kız babasından ayrılarak koşarak dedesinin yanına gitti. Alpagu kızı kucağına aldı,sarıldı,öptü. Batuga ayağa kalkıp onlara baktı. Babası onlara yapmadığı babalığı torununa yapıyordu. En azından dedeliğini yapıyor,han gibi değil dede gibi davranıyor.. Gülümsedi.
"Beni de çizmeyi unutma tamam mı,torunum?"
"Buyruk Han'ımındır." Alpagu güldü bu sözün üstüne..Dedesine sarıldı tekrar.Alpagu torununu yere indirdi. Kız koşarak Babasının yanına gitti.
"Aydı tut bakalım parmağımı.." Küçük kız,mimik eli ile babasınım serçe parmağından tuttu. Batuga gülümsedi ve beraber taht odasından çıktılar.
Avlu'ya geldiklerinde Batuga duraksadı. En son buraya daha adı konmamışken resim yapmıştı. İlk ve son resim yapışı olmuştu oraya.. O zaman küçük bir çocuğun resmine dahi katlanamamiştı Ulu Ece.. Gözlerinin önümde o resmi sildirtmişti künelere acımadan. Anılar zihninde canlandı.
~
Eksik Tegin elindeki fırça ile avluya resim yapıyordu. Kandaşı Temur ise onu izliyordu.
"Oğlum.." anasının sesini duyunca başını kaldırdı. Hayranlıkla yanına gelen anasına baktı.
"Resim ni yaparsın?"
"Hepimizi çizdim..
O sırada avlu girişinde Ulu Ece yanında Kaya ile gözüktü. Derin bir sessizlik oldu. Ulu Ece önce yerde ki resime sonra Tılsım Hatun'a en sonda Eksik Tegin'e baktı. Ortam gergindi.
Batuga yavaşça fırçayı kabın içine koydu.