Zilin çalması ile herkes anında toparlanmaya başladı.
Ben hocanın tahtaya defterimize geçirmemiz için yazdığı yazıları bitirememiş olmanın sıkıntısıyla aceleyle yazarken jiminin elini omzumda hissettim.
"Boşuna yazma ben eve gidince sana atarım hepsini olur mu?"telefonunu bana uzatarak konuştuğunda başımı sallayıp numaramı kaydettim.Teşekkür edip toparlanmaya başlarken yoonginin yanımıza gelmesiyle jiminin omzuna kolunu attı."Çıkışta kafeye gideceğiz sende bizimle gelmek ister misin Taehyung?"dedi.
İkisine bakıp şaşkınca kaşlarımı kaldırdım.
Jimin yoongiye ters bakış atıp konuşma gereği duyarak"Ne de olsa yeni geldin arkadaş edinirsen daha iyi olur senin için samimileşiriz böylece"gülümsedi.
Anlar biçimde başımı sallayıp gülümsedim ve jiminin heyecanla yanıma gelip bana sarılışına karşılık verdim.Okuldan çıktığımızda gördüğüm kadarıyla jimin ve yoonginin aşina olduğu kafeye girdik.
Boş bir masa bulduğumuzda jimin yabancılık çekmemem için yanıma oturmuştu.
"Sevdin mi burayı?"jiminin sorusuyla tablolarla dolu olan duvardaki gözümü ona çevirip gülümsedim."Evet,hoş bir havası var"
jimin başını sallayıp birbirimizi daha yakından tanımak adına sorular sorarak sohbete başladı.Öyle sohbet ediyorduk ki önümüze konan kahvelerin farkında değildik ve karşımızda oturan yoongi burada değilmiş gibi.
Aniden yoonginin seslenmesiyle ikimizde ona baktık."Jungkook anahtarı unutmuş kapıda kalmış"telefonu masaya bıraktı"Buraya gelmesini söyledim haberiniz olsun"jimin gülerek kafasını iki yana salladı
"Bu çocuk kadar salağını görmedim"dedi.Birkaç dakika sonra kafenin kapısının üstündeki zilin sesiyle bakışlarımı o tarafa çevirdim.
Okuldaki halinin aksine maskesiz çocuğu görmemle yüzünü inceledim.
Yoonginin seslenmesiyle bakışları bu tarafa yönelirken ikinci kez göz göze gelmemizde de ilki gibi nedensizce etkilenmiştim.
Çünkü çocuk o kadar iyi görünüyordu ki etkilenmemek mümkün değildi.
Üstünde siyah sade bir tişört ve siyah pantolon vardı.
Bu yaşta iri ve yapılıydı üstündeki tişörtten kabarık göğüs kaslarını görebiliyordum.
Buraya doğru adımlamasıyla fazla baktığımı fark edip bakışlarımı önümdeki masadaki çiçeğe çevirdim.Yanımıza geldiğinde yoonginin yanına oturup tokalaştıklarında bakışlarım tekrar ona dönmüştü.
Kendi kendime utanmam sinirimi bozmuştu sadece bakışmıştık neden bu kadar aptaldım.
"Bu Taehyung okula yeni gelmiş zaten sınıfta görmüşsündür."
Jungkookun bakışları bana döndüğünde hafifçe gülümsemiştim,o da hafif başını eğip selam vermişti.Yoonginin aşşağıdan bacağına vurmasıyla sinirle ona bakıp tekrar bana dönmüştü.
"Bende Jungkook memnun oldum Taehyung."demesiyle.
"Bende memnun oldum Jungkook."Kafede sürekli Jungkook ile göz göze gelip sıkıntıyla geçirdiğim dakikaların ardından eve gitme zamanımız geldiğinde masadan kalkıp kasaya geçmiştik.
Jungkook hesabı ödemeden dışarı çıktığında yoongi sinirle arkasından söylenip hesabı ödediğinde dışarı çıkmıştık.Jiminle ikisinin haline gülerken jungkook hyungunun son anda attığı tekmeden kaçabilmişti.
Jimin araya girip yoongiye sarılmıştı"Tamam bu kadar yeter"güldüğünde yoongide karşılık vermişti.Yoongiden ayrıldığında bu sefer jungkooka yürüyüp sarılmıştı.
Jimin bana sarılmayı sevdiğinden bahsetmişti her buluştuğunda buluşma sonlarında sarılarak eve mutlu gitmeyi tercih ediyordu.
Jungkook da hafifçe sarılıp karşılık verdiğinde jimin bana dönmüştü.Ne istediğini anlayıp yaklaşıp yoongiye samimice sarıldım karşılık vermesiyle gülümseyip sırtını patpatlayıp geri çekildim.
Gülümseyip jungkooka dönüp hafifçe yaklaşıp kollarımı açtım bana gülümsediğinde yaklaşıp hafif parmak uçlarma kalkarak kollarımı boynuna sarıp çenemi omzuna koymuştum.
O da kollarını aynı şekilde belime doladığında gülümseyip geri çekilmiştim.
Jimin gururla yanıma gelip koluma girdiğinde evlerimizin aynı yönde olması nedeniyle yoongi ve jungkooka el sallayıp eve doğru yürümüştük.Yol boyunca jiminle ortak noktalarımızdan konuşup daha da samimileşmiştik.
Jiminin evi biraz daha ileride olduğu için evimin önünde sarılıp vedalaşmıştık."Herşey için teşekkür ederim Jimin gelir gelmez senin gibi bir arkadaş edindiğim için şanslıyım"dememle gülümseyip daha sıkı sarılmıştı.
Çekildiğinde"Lafı bile olmaz bende teşekkür ederim artık Yoongi dışında başını şişirebileceğim biri var."gülüp eve doğru ilerlemeye başladığında arkasından el sallamıştım.
Uzaklaşmasıyla evin kapısına doğru yürüyüp anahtarımla kapıyı açtım.
Odama çıktığımda çantamı kapının kenarına koyup yatağa atlamıştım.
Mutlu bir şekilde duşa girip çıktığımda telefonuma gelen bildirimlere baktım.Bilinmeyen Numara +4 Mesaj
Bildirime tıklayıp gördüğüm mesajlarla gülümseyip yatağa oturdum.
Bilinmeyen numara 'Jimin' olarak değiştirildi.
Jimin
Selam Tae ben Jimin numaramı kaydedersin notları atıyorum
*görüntü*
*görüntü*İyi geceler TaeTae
Siz
Teşekkür ederim Jimin
İyi geceler 🤍
Aklıma fikir gelmiyor klişe devam edebilir bu bölümde Tae ve Jimin'in arkadaşlığını kurmaya çalıştım.Oy ve yorum atarsanız sevinirim.Bu arada hikayedeki YoonKook arkadaşlığı gerçek hayattan alıntıdır AHSHHHAHJSKAJL
by Jeon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thank you [TAEKOOK]
FanfictionParmak uçlarıma kalkıp yanağını öptüm.Gözleri anında büyüdü ve bana baktı. "Bu ne içindi?"dedi. "Hissettirdiklerin için." düzyazı+texting by Jeon.