picnic ⩩ jaywon

<2>

Arabadan topu alıp masaya geri döndüm.

Jake yine heeseung'a bağırıyordu ama hakliydi yani et pisirirken jake bakmis unutmus eti salak yanmıs et. Iyi bok yedi jake ona bir ton laf söylüyo şimdi.

~

Karnımızı doyurmuştuk et azcık yanık olsada güzeldi.

Heeseung "çünkü ben yaptım" diyerek kendini övüyordu. Jake ile ben bu halimize gülüyorduk.

Masada ki eşyaları toplayıp çöpleri çöpe atmıstik. Tam rahat rahat oturucam derken. Sırtimda bisey hissettim çok hızlı gelmişti sırtıma ve açıkmıstı.

Ne olabilir? Tabii ki jake sırtım top atmişti. Jake'den kesinlikle kaçılmalı çok pis atıyo.

Arkamı dönünce jake seslendi;

"Jay, istop oynicaz gelsene sende"

"Bebek misiniz siz neden istop oynuyoruz"

"Çünkü eğlenceli" diyerek karşı çıkmıştı heeseung.

Ikiside hala bebek...

3 kişiyle artik nasil oynicaksak oynamaya başladık.

Jake havaya topu atıp jay demişti. Benimde topu tutmamla istop demem bir olmuştu. Çok fazla kaçamamışlardı hemen tutmustum topu.

"SARI"

Dedim ve jake'in peşinden kosmaya başladım.

Enayi olduğu için üstünde ki tişortün sarı olduğunu farketmedi bile. Heeseung ve ben gülüyorduk bu aptallığına.

Jake masanın üzerinde ki sarı poşeti tutmuş heeseung ise ayakkabısını tutmuştu.

Atma sırası bendeydi.

"HEESEUNG"

Diye bağırarak kacmaya başladım. Uzaklasabildiğim kadar uzaklaştiktan sonra heeseung'un istop deme sesi duyuldu.

"MAVI"

Mavi mi? Etrafta neden hiç mavi bişey yok?

Üstümü kontrol ettim ama hic bisey mavi degildi baştan aşağı siyah giyinmiştim.

Jake yerden nasil buldugunu anlamadığım mavi kapaği bulmuş heeseung'un gozüne sokuyordu.

Heeseung beni farketti ama yakalayamayacagını anlayınca durdu arkasını dönüp topu jake'e attı.

Bir dk yoksa düşundüğüm sey mi?
Hayir hayir jake atmasın bi yerim kırılır.

Düşündüğüm olmustu jake bana doğru hızla koşuyordu. Bende etrafima bakiyordum ama henuz mavi bişey bulamamıştım.

Jake'in attığı toplardan kaçarken gözüme o çocuğun tişortü takıldı.

Tek çarem buydu galiba jake tarafindan ödürülmentense tanımadiğim çocuğun tişortünü tutarım daha iyi.

Daha da hızlarak o çocuğun yanına koştum. Çocuk ona yaklaştıgimı farketti ve bana döndü.

Yanına gidip bişey demeden tişortünü yakalamıştım...