Prens duydukları karşısında şaşkındı, aynı zamanda etkilenmiş. Genç adam kendini çok iyi açıklamışa benziyordu. Her kelimenin altında bir acı yatıyordu aslında. Bu kadar acıya rağmen tek bir gözyaşı düşmemişti genç adamın yanağından. Tam tersine gözlerinin içi parlıyordu.
Tüm olanaklarını, güçlerini ve bulundukları konumu hiçe sayarsak, aslında ailesi için her şeyi yapabilecek iki genç bakıyordu birbirine...Prens şimdi anlamıştı bu genç adamın ismini neden duymadığını. O kaçmıştı, fakat asla cezalandırılabilecek biri değildi. Kaçmakta haklıydı, bir insan sevginin yasak olduğu bir yerde nasıl daha fazla kalabilirdi?
Prens tekrar odaklandı ve konuşmaya başladı,
"Her şey için üzgünüm. Ama artık o günleri yok edeceğim. Hem savaştaki başarından, hem de bunca şeyden sonra sana layık olduğunu düşündüğüm için sarayımda dilediğin gibi yaşamanı istiyorum. Ayrıca ülkemin kapıları sana sonsuza dek açık olacaktır Lee Minho."
Lee Minho duydukları karşısında donup kalmıştı. Prens Jisung'un sarayında kalmak aklının ucundan bile geçmezdi.
"Prensim, ben bunu bu güzel ülke için yaptım. Karşılık beklemiyorum."
Prens Jisung soru sorar gibi kaşlarını kaldırdı.
"Prensine karşı mı geliyorsun?"
Genç adam gerilmişti.
"Hayır tabi ki Prensim size nasıl karşı gelebilirim. Siz nasıl isterseniz."
Prens güldü.
"Çok resmi değil misin?"
Prens Jisung onun kafasını karıştırmıştı.
Lee Minho şaşkın bir ifade ile,
"Resmi olmam gerekmez mi Prensim?"
Prens Jisung tekrar konuşmaya başladı.
"Gerekmez. Asıl senin karşında ben eğilmeliyim."
Lee Minho birden şaşırıp utanarak,
"Efendim hayır, lütfen eğilmeyin!"
Prens Jisung umursamayarak yavaşça eğildi.
"Ülkem için savaştın, belki de sen olmasan ülkem işgal edilmişti. Bunca şeye rağmen tüm benliğin ile savaştığın için teşekkür ederim Lee Minho."
Genç adam utanmış bir şekilde,
"Ne demek efendim."
----------------
suanlık iyi gidiyo gibi ama hadi bakalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no matter what the sun will rise - minsung
Historical FictionPrens Han Jisung ve Savaşçı Lee Minho, çevrelerindeki baskıya rağmen devam eden bir duygu. Aşk.