Selam Gençlik..
İlk Hikayem Umarım Beğenirsiniz.
İyi Okumalar
ŞARKIYI DİNLEYİN LÜTFEN!.
Göz kapaklarım uyanmamak için dirense de lanet olası alarmım tam aksini söylüyordu. Ahh bu bile güne kötü başlamam için bir sebep..
Alarmım bilmem kaçıncı kez ertelenmekten yorulmuş gibi sustu. Tam tekrar uykuya dalmak üzereydim ki bilin bakalım aklıma ne geldi..
BUGÜN OKUL VAR DOSTLARIM
Bilirsiniz dostlarım öğrenciliğin birinci kuralı;
Okula geç kalmaktır..Ve ben bunu neredeyse her zaman yapıyorum. Ama elimde olan birşey değil. Gerçekten değil yoksa okula aşığım (!) her gün okul olsa da gitsem diye ağlıyorum biliyor musunuz?
Şaka maka allah korusun her gün okul olsa naparım lan ben. 5 gün boyunca kırk takla atıyorum hafta sonu gelsin diye..
Duvarla bakışma seansımı bitirip ayaklarımı yatağımdan aşağıya sarkıttım. Biraz da böyle beklemeyi düşünüyordum ama okula çok geç kaldım ve ilk ders matematik.. İsmail hoca beni kesecekti..
Hemen kalkıp lavaboya gidip rutin işlerimi hallettim ve okul kıyafetlerimi aramaya koyuldum. Normalde okul kıyafeti giymem ama bugün zaten geç kaldım birde kıyafet yüzünden laf duymak istemem.
Üzerimi giyindikten sonra hızlı bir şekilde akşamdan hazırladığım çantamı, telefonumu, sigaramı, çakmağımı ve kulaklığımı alıp odamdan çıkıp aşağı kata indim çok sevgili (!) üvey annem ve oğlu kahvaltı yapıyordu onlara selam dahi vermeden yanlarından geçip gidiyordum ki üvey abim(!) Ege bana seslendi. Abim dediğime bakmayın aramızda bir yaş var ama o bir sene sınıfta kaldığı için benimle aynı seviyede yani 12. Sınıftı. Ve aynı okuldaydık lanet olası şeyi evde gördüğüm yetmiyor birde okulda görüyordum.
" Helin beraber gidelim mi bugün? "
Yavaşça ona döndüm masadan kalktı ve yanıma doğru geliyordu.
" Fark yapmaz. "
Dedim ve kapıya yürüdüm. Onu beklemeye başladım. O da çantasını alıp geldi birlikte evden çıktık o arabasına doğru gidiyordu,
" Arabayla mı gideceksin? "
Bana döndü ve ;
" Evet. Zaten yeterince geç kaldık biraz daha geç kalmak istemem. Geliyor musun? "
Aslında doğru söyledi şuan İsmail hocanın gazabından kurtulmak için herşeyi yapardım. Bende arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırdı. Okul zaten fazla uzak değildi eve o yüzden 10 dakika içinde okulda olduk . Ege' ye
" Eyvallah"
Dedikten sonra onu beklemeden okula girdim ve sınıfıma koştum direkt olarak. Sanırım baya geç kalmıştım çünkü bizimkilerden kimse yoktu dışarda. Sınıfın kapısına geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı çaldım ve içeriye doğru girdim. Ahh her zaman korktuğum şey başıma geliyor neden ya neden?
İsmail hoca tek kaşını kaldırarak bana baktı ve ;
" Hiç gelmeseydin keşke Helinciğim? "
Dedi. E abarttınız be hocam ya kaç dakika geç kalmış olabilirim ki . Kolumdaki saate baktım ve tam tamına dersin bitmesine 5 dakika olduğunu gördüm. Ve yavaşça tebessüm ederek hocanın yüzüne baktım.
" Hocam bu seferlik de affedin be"
Dedim. İsmail hoca kaşlarıyla geç yerine der gibi bakınca kafamı salladım ve yerime yani Melike 'nin yanına oturdum. Melike bana ' hadi yine iyisin şanslı köpek ' der gibi baktı bende önüme döndüm ve dersin son saniyelerinin bitmesini bekledim.
Dersin bittiğini belirten zil çaldığında Melike bana döndü;
" Yine mi uyuyakaldın suratsız ya"
Dedi ve güldü.
" Emin ol ders matematik olmasaydı gelmeyi düşünmüyordum bile dostum ismail hocanın hatrına geldim "
Melike bana güldü ve
" Hadi kantine inelim ya ben kahvaltı yapmadım aşkım yaa "
" Tamam bende kahvaltı yapmadım balım hadi gidelim."
Birlikte kantine indik. Bizimkiler yine masalarına kurulmuştu. Muhtemelen bizi bekliyorlardı. Onların masasına vardık ve hemen kendimizi attık sandalyeye. Melike neşeyle şakıdı , bu kız bu enerjiyi nerden buluyor anlamıyorum ama bu kızı çok seviyorum o benim çocukluk arkadaşımdı herşeyimi bilirdi. Birbirimizden birşey saklamazdık.
Diğerlerine gelirsek, Mert, Fatih ve Bartu. Onları da çok severim hepsiyle de lise 1' de tanışmıştık ve hepsini de iyi ki tanımışım hepsini de ayrı ayrı seviyorum. Onlar benim ailemdi. Ailemden görmediğim sevgiyi onlar bana göstermeye çalışıyorlar daha ne isteyim onlardan.." Günaydın aşkolarım"
Melikeye dönüp kusar gibi yaptım ve
" Allah'ın cezası aşko ne ya "
Dedim. Ve hepsi de gülmeye başladı. Hepsiyle selamlaştıktan sonra kendime birşeyler almak için kalktım.
" Ben birşeyler alacağım birşey istiyor musunuz sizde? "
Melike;
" Aşkım bana çikolata alır mısın? "
Ona kafa sallayıp diğerlerine baktım. Mert ;
" Bana çikolatalı süt alsana helin? "
Ona da kafa salladım ve Fatih ve Bartuya baktım. Fatih;
"Bana da kahve al o zaman Helinaşkım"
Bartu da;
" Bana da kahve al o zaman "
Dedi. Yanlarından ayrıldım ve kantinciye;
" Mehmet abi bana 1 kaşarlı tost, 2 çikolata, 1 çikolatalı süt, 2 tane de kahve verir misin?
Dedim. Mehmet abi;
" Tamam abiciğim bekle 2 dakikaya hemen getiriyorum."
Onu beklerken cebimde olan telefonuma bildirim geldi. Masaya geçince bakarım dedim içimden ve Mehmet abi istediklerimi bana verdi. Parasını uzatıp poşeti koluma taktım ve 2 kahveyi de iki elime aldıktan sonra masaya doğru gittim ne kadar hamaratım ayoll.
Masaya varır varmaz fatih çikolatalı sütünü kaptı ve içmeye başladı ona hafifçe güldüm ve bende tostumu hızlı bir şekilde yemeye başladım zil çalmadan bitirmem gerekti çünkü ders yine İsmail hocaya ve yine geç kalırsam bu sefer kendimi müdürün kapısının önünde bulabilirim.
Ben kendimden geçmiş bir şekilde yemek yerken Mert bana Kahkaha attı ve ;
" Kız yavaş, ölücen şimdi ha"
Dedi. Bende omuz silktim ve
" Ah nerede o günler"
Dedim bitmiş olan yemeğime ' niye hemen bittin ki' der gibi hasretle baktım . Ne yapayım yani yemek yemeyi seviyorsam aaa.
Mert, Bartu, Melike ve Fatih hepsi aynı anda bana dönüp;
" Kes sesini aptal"
Diye bağırdılar. Onlara göz devirdim ve az önce telefonuma gelen bildirime bakmak için cebimdeki telefonumu çıkardım. Kilidi açıktan sonra gelen mesaja baktım ve kaşlarımı çattım.
0545******* : Küçük bir çocuktuk vee,
0545******* : Aşkla beraber büyüdük.
0545******* :Aşkı beraber büyütüp,
0545******* :Aşkım beraber büyüdük..
Ne?!
Bu da kimdi böyle? Ve benden ne istiyordu..
Güzel birşeyler çıkarmaya çalıştım ama inşallah olmuştur..
Yazım hataları için kusura bakmayın artık be.
Yeni bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERABER BÜYÜDÜK
ChickLitÇocukluğundan Nefret Eden Bir İnsanın, Bir Kişi Sayesinde Hem Tekrar Çocukluğunu Yaşaması Hem De Çocukluğunu Sevebilmesi Mümkün Mü?.