58. bölüm

566 34 46
                                    


berk odaya girdi bende koşarak arkasından  gittim kimse içeriye girecek cesareti kendisinde bulmuyordu hiç birimiz ölümden korkmuyor içerde yatanın doruk olduğunu görmekten deli gibi kaçıyorduk dışarda barış sesleri artıyor adım adım yaklaşıyorduk sona  görevli adam cesedin üzerini açtı
Hayır hayır hayır lütfen yalvarıyorum bırakma beni

Asiye. DORUKKKKKKKKK

Berk defalarca küfür savuruyordu son böylemiydi odamı soğuktu yoksa bedenim bu acıyı kabul etmiyecek kadar güçsüzleşmişmiydi.  Dizlerimin üzerine düştüğümü hatırlıyorum eğer şu yaşadıklarımı anlatmış olsalar güler geçerdim bir ölü bedenin başında doruk olmadığı için sevineceğimi söyleseler hayatımı bir kere daha sorgulardım berk bana sarıldı

Berk. Değil ASİYE DEĞİL KARDEŞİM DEĞİL

Asiye. BIRAKMADI BERK BIRAKMADI BIZİ

Başım çok dönüyordu berk koluma girdi zor adımlarla odadan çıktık kapıya çıktık nebahat teyze koşarak yanıma geldi

Nebahat. Lütfen o değil de lütfen asiye

Asiye. Bırakmadı bizi doruk değil

Zorla çıkıyordu sesim gözlerimin kapandığını hissetmiştim

~3 Gün Sonra ~

sevgi pirüsüz bir his . Şüpheler, belkiler, acabalar barındırmayan bir his bu yüzden sevildiğinde şüphe etmek diye bir şey mümkün gelmiyor bana ve şuphesiz biliyorum ki doruk beni  bırakmazdı insan sevdikçe iyileşiyormuş içindiki yaraların kabuk tuttuğunu hissediyormuş ben dorukla iyileşmiştim şimdi de kabuk tutan tüm yaralarımı unutturacak kadar büyük bir yarayla savaşıyordum küs kalamak çok ayrı bir şeydi ama ölmüş olma olasılığının olması bile beni en derinden etkiliyordu.
Onusuz 3 gün geçmişti arama çalışmaları durdurulmuştu nebahat teyze ilaçlarla sakinleştiriliyor akif amca ayakta kalmaya çalışıyordu melisada aynıydı sürekli ağlıyor kendini toparlamaya çalışıyor dün en son doruğu aramak istediģim için dışarıya çıkarken günlerdir verilen sakinleştirici ilaçlardan bir tane daha verilmiş ve her zaman ki gibi uyutulmuştum ekipler ne kadar kurtulması için hiç bir umut kalamdığını söylesede doruktu o tüm umutsuzlukların içinde umut arayan o adamı umutsuzluğa kendi ellerimle bırakamazdım benim umudum onun gözlerini görmekti yataktan zorla kalktım dolabıma yönelip elime gelen kıyafeti üzerime taktım arabamın anahtarı en son ömerdeydi aşağıda olduğunu duyduğum seslerden hemen sonra odasına girdim bilgisayar masasının yanındaki küçük çekmecede anahtarı gördüm aldıktan sonra kendi odamda açık olan yatağımın içerisine bir kaç tane yastık koydum ve evimizin arka tarafına bakan açık olduğunu gördüğüm mutfak camından geçip arka bahçeden çıkmıştım arabama binmem saniyelerimi almıştı çok zordu insanın kalbindekini aklına getirmeden nefes almaya çalışması kaç gündür bir sürü ceset yüzü görmüştüm acaba benim doruğu aradığım gibi onları arayan birileride varmıydı, çocukları, eşleri ya da yaşamak için umutları ya da birisi doruğuda o soğuk odada görüp kendi babası abisi sevgilisi olmadığı için mutlu olmuşmuydu hayat hep böyleydi bir başkasının acısına zorunluda olsa sevindirecek kadar aciz ve acımasız . Ne ara geldiğimi bilmeden uçurumun kenarında buldum kendimi zorla ve tutunarak arabadan inmiştim uçurumun en köşesine oturdum ayaklarımı aşağıya bıraktım

Asiye. Ben geldim sevgilim çok özledim ben seni nerdesin doruk ha nerdesin sen benim bu kadar korkmama dayanamazsın ama ben çok korkuyorum lütfen gel sevgilim lütfen 

Hıçkırıklarımı bastırdıktan sonra zorlukla gülümsedim

Asiye. Çocukken hatırlıyorsun demi saklambaç oynardık sen hep beni bulurdun lütfen yalvarırım bu sefer ben buluyum lütfen

Senden ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin