10

154 17 0
                                    

-1 Haziran 2022

Koşuyordu.

Soluk soluğa kalmış bedeni, terden üzerine yapışmış beyaz giysileri ve başından düşmek üzere olan tacı ile koşuyordu yeşil saçlı.

Çamurlara bastı, çiseleyen yağmurda durmadan koştu.

Sevdiği adam koştu.

Bunu yapması gerekmez miydi zaten daha önceden?

Gülümseyerek koştu. Ardında çoktandır bıraktığı kalabalığı yok sayarak koştu.

Eğer yaşayacaksa bir düğün, bunun onunla olmasını istiyordu. Başkasıyla değil, onunla, başkasını değil onu.

Biliyordu; evdeydi.

Kirishima onun evde kalacağına emin olduğunu söylemişti.

Yanına geliyordu, biliyordu ki şaşıracaktı. Belki de ona sinirlenecekti ama en azından onu kabul edeceğine emindi.

Evinin önüne geldiğine yana salon ışığıyla kalbi daha da çarpı. Açık televizyonun yansıyan ışığı ev açık pencere daha da ilerlettirdi onu. Kapının önünde dağılmış ayakkabılarla anladı onun evden çıkıp geri döndüğünde. Ne zaman özenerek koymuştu ki? Acaba düğüne gitmek istemiş ama vaz mı geçmişti. Açık olan kapıdan girdi içeriye. Yeni geldiği ve umursamadan kendini içeriye attığına eminken yoğun alkol kokusu ile ilerledi salona.

Adımları bir yandan uyuşuk, bir yandan da korkaktı. Salonun boş olduğunu görünce bir yandan rahatladı. Kendinin bu yüzleşmeye hazır olmadığını fark etti. Derin nefesler aldı, titrek nefesler.

Mutfağa baktı, yatak odasına baktı en sonra banyoya baktı ancak orada da değildi.

Etrafa bakındı öylece, kendini cama yasladı yasladı geri geri yürüyerek ve sıkkın bir nefes verdi.

Ardından hızla geri çekildi pencereden.

"Ya düğüne gitmişse..." Ne hissedeceğini bilemezken anlık bir mutlulukta arkasını döndüğünde o an kaldı öylece.

Bahçedeydi.

Yere uzanmıştı.

Yüzünde huzurlu bir ifade olmasına karşın,

Kan içindeydi. Üzerindeki kana bulanmış kıyafetleriyle yatıyordu.

Rüzgardan dolayı kanı ileriye doğru akmış, kırmızı kanı siyaha dönmüştü.

"Bakugou."

Flmura'|Bakudeku| yarı texting^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin