7

177 23 0
                                    

-29 Mayıs 2022

Midoriya ayağa kalktı hızla. Elindeki kupa tuzla buz olmuş ayaklarını kesiyordu. Konuşamadı. Eli titremeye başladı anında dolan gözleri ile sadece Kirishima'ya baktı. "Bunu... bunu nasıl söylersin? Bunu neden ya-yaptın K-kirishima?" Dizlerinin üzerine çöktü. Cam kırıkları dizlerini keserken sadece akmış burnunu çekti ve avuçlarına bakındı.

"Artık onu tamamen kaybettim." Kana bulanmış ellerine bakındı öylece. Kirishima yanına gidip duygusuzca bakındı ona karşı.

"Bende senin hakkında böyle düşünmüştüm Midoriya. Sen bunu nasıl yaptın? Sen nasıl oldu da hiçbir şey olmamış gibi evelenme kararı aldın?" Bağırdı Midoriya'ya. Gözlerinde bir yaş geldiğinde bile gözlerini ayırmadan baktı. "O benim en yakın arkadaşım. Senin için yaptıklarına ve yapacaklarına göz yummamı bekliyordun? Senin için herkesi kaybetti. Senin için seni bile kaybetmişken dediklerine bak."

Gözlerini Midoriya'dan çekti ve çıktı darmadağın kalmış odadan. Son kez durup konuştu arkasını dönmeden. "Hiç üzülmedin mi?"

Midoriya çığlık atmaya başlamıştı. İçindeki öfke miydi yoksa artık dolmuş muydu oda bilmiyordu. Sadece bağırdı, bağırdı ve bağırdı. Boynuna saplanan acı ile başını eğdi ve gözlerini yumdu.

Midoriya evlenecekti.

Ve Kirishima bunu Bakugou'ya çoktan söylemişti.

"Neden bilmiyor gibi yaptın ki? Neden yaptın? Neden yine de bana beni sevdiğini söylemeye devam ettin, neden bana yazmaya devam ettin?" Kendi kendine nefretini kustu. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ederken bir yandan da burnu akıyordu.

Çoktandır hazırlıklar başlamıştı. Annesinin cenazesinden iki gün sonra yapılacaktı her şey.

Onların birliktelik yıldönümlerinde.

Todoroki, bunun hayaliyle yaşıyordu son günlerde. Sürekli Midoriya'nın yanına gelip onu öpüyor, ne kadar heyecanlı olduğundan bahsediyordu.

Bu evliliği  neden yaptığını düşündü o anda Midoriya. Neden evleniyordu ki? Bu Bakugou'dan intikam almak için fazla değil miydi ki?

Ne yapacaktı? Nasıl hissetmişti?

Sevdiğinin evleneceğini duymak. Onu artık unuttuğunu ve onu artık sevmediğinin habercisi değil miydi? Bakugou'nun başkasıyla evlenmesi düşüncesi ile sarsıldı o an. Onun canı bu denli yanarken o nasıl hissetmişti ki gerçek olan bu olaya karşı. Neden yazmamaya devam etmişti, neden bu konu hakkında hiçbir şey sormamıştı, engellemeye çalışmamıştı? düşünceleriyle oturdu Midoriya, dakikalarca.

'O "anne" dediğin kadın yüzünden oldu her şey ama sen hala saf ayağına oturuyor ve her şeyi Bakugou'dan biliyorsun. Cevabını alamadığında şüphelenmedin mi neden anlatmıyor diye. Hiç araştırmadın mı, en önemlisi hiç tanımadın mı lan onu? O senin madem çocukluk arkadaşın hiç mi anlamadın neler olduğunu?"

Kirishima'nın sözleri yankılandı o an zihninde.

'Hiçbir yere de gitmedi. Japonya'daydı. Sadece sen öyle sandın. Her daim yanındaydı. Fark etmedin. Seninle Todorki ile onun güya yokluğunda olan yakınlaşmalarını bizzat kendi gördü. Yanına seni teselli etmeye koşmadı lan daha geçen. Kolundaki yüzlerce kesik, boynundaki ve karnındaki ameliyat izleri. Tüm bu sürecin hepsini bile görmedim ben. Kimi bıraktığını geç ne uğruna bıraktığına dahi inanamıyorum.'

"B-ben... o- y-yapmaz değil mi?" Kızarmış burnu ve yanaklarını gömdü ellerinin arasına.

Kapı sesi ile başını kaldırdı, Todoroki korkuyla ona bakıyordu. Dağılmış saçları ve terden cildine yapışmış saçları ile koşarak yanında geldi Midoriya yanına eğildiğinde Konuşamadı ikisi de.

Todoroki'nin eli kan dolu yere dokunduğunda elinin titremesi, hemen ardından gelen kapı sesi ile aynı anda olmuştu.

Bakugou'nun orada olması ile Midoriya bir anda ayağa kalkmıştı. Ayağına bir kez daha batan cam parçacıkları ile bir kez daha inlediğinde Bakugou hızla yanına doğru koşup onu kucağına almıştı. Acı hissetmiyordu Midoriya, sadece bakıyordu öylece kucağında olan sarışına.

"S-sen..." zar zor konuşan Bakugou, gözlerini ayağa kalkan Todoroki ile buluşturduğunda gözlerini kaçırıp yutkunmuştu, hızla ilerleyip kucağındaki yeşil saçlıyı koltuğa yatıran Bakugou çabucak konuşarak hızla buradan gitmek istiyordu.

"B-ben... sen bekle beni." Arkasını döndüğünde omzuna dokunan el ile duran Bakugou Todoroki'nin konuşmasına bile izin vermemişti.

"Kes sesini amcık herif! Ne bakıyordun lan öyle boş boş, sikik sikik bana ahkam kesmeye çalışacağına siktir ol da halledeyim şunu. Yoksa yemin ederim öldürürüm seni!"

O an sadece bakındı öylece Midoriya bir şey demedi.

Konuşmadı.

Ve evleneceği adama böyle davranan eski sevgilisine de karışmadı.

Flmura'|Bakudeku| yarı texting^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin