-momo'nun yüzüne bakmaya utandığım için odaya gitmemiştim ve şuanda soğuktan donmak üzereydim. yurdun önündeki banklarda oturuyordum fakat çoktan hava kararmıştı dolayısıyla da dışarısı epey soğuktu. üstümdeki tshirtin de beni soğuktan korumakta başarılı olduğu pek söylenemezdi.
saatlerdir aynı yerde oturuyordum. daha ne kadar kaçabilirim ki, diye düşündüm. eninde sonunda momo ile karşılaşacaktım zaten. fakat kendimi yüzleşmeye hazır hissetmiyordum. her şey çok yeniydi daha. biraz daha zamana ihtiyacım varmış gibiydi. olayların getirdiği şok ve sinirle hareket edip momo'yu boş yere kırmak istemiyordum.
neden bizimkilerin odasına gitmediğimi veya kaç saattir orda oturduğumu bilmiyordum. telefonumun sarjı bitmişti çoktan. uykum gelmeye başlamıştı. gözlerimi açık tutmak için kendimle savaş veriyordum neredeyse. burada daha oturmayı düşündüyordum. biraz gözlerimi dinlendirebilirim, değil mi?
hissettiğim sıcaklıkla ve hareketle uyandım. en son bankta uyuyakalmış olmalıydım yani hareket etmiyor olmam gerekirdi. kaçırılıyor muydum?
aklıma gelen olasılıkla gözlerimi panikle açtığımda momo'nun kucağında olduğumu fark ettim. beni taşıyordu. nereye götürüyordu ki beni? hareketlenmemle momo uyandığımı fark etmişti
"uyanmışsın sonunda. soğukta neden uyuyordun?" al işte. daha ne kadar kaçabileceğimi düşünmüştüm ki?
"sadece... senle konuşmaya hazır değildim." doğruyu söylemem gerektiğini hissettim. durumu karmaşıklaştırmak veya momo'yu üzmek istemedim daha fazla.
"isteseydin senle konuşmazdım. seni zorlayacak veya rahatsız hissettirecek bir şey yapmam asla. ayrıca soğukta uyuyakalmışsın yanına geldiğimde buz gibiydin, öldün sandım. bir daha böyle şeyler yapma."
"seni endişelendirdiğim için özür dilerim. fakat iyiyim şuan. ısındım yani."
"evet çünkü benim sweatshirtimi giyiyorsun." momo diyene kadar üstümde sweatshirt olduğundan bile haberim yoktu. vücudum soğuktan uyuşmuş gibiydi.gözlerimi yeniden kapattım. uyumuyordum, düşünüyordum. ne yapacağım, bundan sonra ne olacak... kendi kendime cevap bulamazdım. bir şeyler denemeli ve sonuçlarını görmeliydim.
ben düşüncelere dalmışken momo beni yatağıma bıraktı. ne ara odaya gelmiştik fark etmemiştim bile. "sweatshirti çıkartalım mı? gece terlersin bunla." ne? 'çıkartalım' dedi demin dimi? NE! dediklerni sindirmemle birlikte yattığım yataktan hızla kalktım.
"çıkartalım mı, derken?"
"lafın gelişi yani. niye bu kadar panik oldun?"
"yok ya sana öyle gelmiş. panik falan olmadım." çok bariz bir yalandı. panik olduğum rahatlıkla 100 metre öteden görülebilirdi çünkü."neyse. iyi geceler sana." momo'nun gülümsemesi bir anda solmuş ve kalkıp yatağına yatmıştı. üstelik sırtını da bana dönmüştü, ki genelde bana dönük yatıyordu. bir şeyler olduğunu anlamıştım ama daha fazla üstelemedim. nasıl olsa daha sonra anlarım, diye düşündüm ve uyumaya çalıştım.
saatlerdir uyumayı deniyordum fakat momo'nun hareketlerini düşünmekten uyuyamıyordum. gram uykum gelmiyordu.
"momo, uyudun mu?" bunu ağzımdan kaçırmıştım. momo ile konuşmayı düşünüyordum ama bu zaman o zaman değil.
"hayır uyuyamadım." şaşırmış olsam da konuşma fırsatını kaçıramazdım.
"konuşmamız lazım." yatağımdan kalkıp momo'nun yatağına oturdum. "neden yatmadan önce garip davrandın. saatlerdir bunu düşünüyorum."
"benden rahatsız olduğunu sandım."
"saçmalama nerden çıkarttın bunu?"
"sana öylesine şaka yapmıştım ama panik olunca benden rahatsız oldun sandım."
"aslında rahatsız olmamıştım. utandım sadece."
"özür dilerim. yine de böyle bir şaka yapmamalıydım..." devamını dinlemedim. momo konuşuyordu ama oraya odaklanamıyordum. momo'dan hoşlanıyor muyum düşüncesi kafamı karıştırıyordu. hoşlanmıyorsam neden sürekli onu düşünüyordum ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dorm/dahmo
Fanfictiondahyun okulun ilk gununden disiplin yedigi icin oda arkadasi degismisti. /texting-düzyazı/