CEHENNEMiM

145 8 2
                                    


Bu nasıl olabilir ? Bunların hepsi nasıl oyun olabilir.

Nasıl yani bana bakışı,gülüşü,kızışı,sevişi,en önemlisi öpüşü bunların hepsi oyun için miydi benimsin diyişi......

Düğün bitmiş ve biz kalıcağımız eve gelmiştik.ikimizden de ses çıkmıyordu aslında ona o kadar kızgındım ki içim ona karşı o kadar nefretle dolmuştu ki en acısıda ne biliyor musunuz bana oyun oynayan bu adamı deliler gibi seviyor oluşum....

Ama yapamazdım bu oyundan sonra herşey degişmişti.hem de o değiştirmişti kendi isteğiyle bile bile benden vazgeçmişti gerçi ne zaman sevdiğini söylemişti ki ben büyütmüştüm herşeyi,abartmıştım işte yine oysa oyunmuş herşey bir 'oyun'.yatakta sola döndüm,ve beynimi yok etmeye devam ettim.zaten biz ne zaman gerçek 'biz' olmuştuk ki,ne zaman gerçek duygularımızı dışa vurmuştuk ki lan ben bir kez demiyorum dedim ikinci bir şans dedim,güvendim dedim,seviyorum dedim,onun bir gülüşüne herşeyi veririm dedim ama öle. Herkese güvenmiycek mişsin. Bana kimseye güvenmemem gerektiğini bir kez daha hatırlattığın için teşekkürler poyraz.

Eylenmiş mi ? beni o halde görürken onu sevdiğimi her söyleyişimde biraz daha mutlu olmuş mu?

Dayanamıyordum.kafamın içindeki sesleri susturamıyordum.bana bir açıklama bile yapmamıştı.ne olduğunu anlatmamış beni eve bıraktıktan sonra siktir olup gitmişti.

Demek bu kadardı bizim hikayemiz başlamadan bitecekmiş.gözyaşlarımı elimin tersiyle silip yattığım yataktan doğruldum.

Bu kadar mı değersizdim be.bu kadar mı değersiz? Beni hiç sayacak kadar değersiz.bu oyunu oynayacak kadar değersiz..

Odanın kapısı birden açılınca sıçradım.içeriye girip kapıyı kitledi.amacı ne bunun.bana attığı her adımda ben de yatakta geriye gidiyordum.tam karşımda durduğunda

"Yeni poyraz'a merhaba desene"dedi.içmişti her halinden belliydi.

"Yüzünü bile görmek istemiyorum!uzak dur benden"dedim.

"Hadi ama dün benimle öpüşürken böle söylemiyordun hatta baya zevk almışa benziyordun ne değişti" utanmadan karşıma geçip söylediklerini ağzım açık dinliyordum.

"Dün ben seni değil sevdiğim adamı öptüm!!!senin adam olduğundan bile şüpheliyim"dedim.

Bunu söyledikten sonra yanağımdaki acıyla kafamı kaldırdım.bi bu kalmıştı zaten bir bana tokat atmadığı kalmıştı.

"Adam ha ben sana göstereyim adam nasıl olunuyor"deyip.

Saçlarımı eline dolayıp kafamı kaldırdı dudaklarımı öpmeye başladı ona karşılık vermiyordum.vermiyecektimde!!! Dudaklarını bırakıp boynuma yöneldiginde ona yalvarmaya başlamıştım beni bu hale getirdiği için ondan nefret ediyordum.

"Poyraz yalvarırım uzak dur benden"beni duymuyormuş gibi üzerimdeki cegeliği çıkartmaya çalışıyordu.

"Bırak Allahın cezası"poyraz seni hayatımın sonuna kadar affetmiycem bana yaşattığın bu duyguyu sana kat ve kat yaşatıcam.

"Ne yaptım söylesene ne yaptım ben sana seni sevmekten başka ne yaptım"hıçkırıklarım arasında bunları söyledim.nefes alamıyordum sanki.sonunda beni duyduğunu belirterek kafasını kaldırıp suratına baktı.gözlerinde gördüğüm sadece 'nefret'ti evet evet sadece nefret bana beslediği tek şey nefret!!!!

"Sen birşey yapmadın "diyip.üzerinden kalktı.yatakta ondan uzağa gidebildiğim kadar gittim.poyraz şuan burada değildi sanki yine kriz gibi birşey geçiriyordu yada lanet olasıca içkinin etkisindeydi bilmiyorum..

"Neden böylesin.söylesene herşey iyiyken neden birden bu hale geldin"diye sordum.

"Hic birşey iyi falan değil di sen etrafında olup biteni göremiyecek kadar kördün "dedi.ve ayağa kalktı.

"Etrafımda olup biten ne poyraz benim bilmediğim ne ?"diye sordum kendimi toparlayıp ayağa kalkarak.

"Ahh hadi ama maya bu kadar kör olamazsın"diyip.kilidi açıp odadan çıktı.

O gittikten sonra ne kadar süre ayakta kaldım bilmiyorum ama ayakların artık beni tartamayacak hale geldiklerinde kendimi olduğum yere bırakıp ağlamaya başladım hıçkıra hıçkıra ağlamaya.

Zar zor kendimi banyo ya attım.aynanın karsısında ki mayaya bakmaya başladım aciz mayaya oysa o nikah masasında evet derken nereden bilebilirdim ki hayatımı cehenneme çevirecek bir adama evet dediğimi.

Duşakabine girip üzerimdekileri çıkarmadan suyu açtım. soğuk su vücuduğumdan akıp giderken tüm kötülüklerinden gitmesini diledim.bana dokunduğu yerlerdeki izlerin geçmesini .ama artık çok geçti poyraz bizi bana tecavüz etmeye kalkışarak yok etmişti.artık yaşamak istemiyordum.beni bitirmişti.bunu kendi elleriyle yapmıştı.ağlamam şiddetlendiğinde beni bir krizin beklediğini anlamıştım.vücudum hissizleşmeye başlamıştı.etrafımda olup bitenleri anlıyamıyordum ama tek hatırladığım poyrazın beni kucağına alıp yatağa taşıdığıydı ve dudaklarından dökülen şu sözler..

"Herşey yeni başlarken sen nasıl hemen pes edebiliyorsun."

Beni daha ne bekliyor olabilir ki poyraz bana en büyük şeyi yapmaya kalkışmışken daha ne yapabilirsin.sen benim benliğimi almaya kalmış cani ! söylesene daha ne yapacaksın!!!

YAZARDAN NOT: vazgeçmek mi yoksa vazgeçilmek mi sizce bu hikayede hangisi başrol ?

İNTERNET AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin