Hayatım sıradandı. Fazla sıradan. Ortaokul 3den beri kendimi ders çalışıp iyi bir yerlere gelmeye adamıştım. Ülkedeki en iyi liselerden birine girmiş ondan sonrada en ülkedeki en iyi üniversitelerden birine girmeyi başarmıştım. Fakat "çok çalıştığım" bu süre içinde kendime bir çeki düzen vermeyi unutmuş arkaplan dekoruna dönüşmüştüm. Bunu farkedeli 2 gün oluyor. Liseyi bitirdim ve iyi bir üniversitenin mekanik bölümünde okuyorum. İstediğim çoğu şeyi aldım fakat cidden ne istediğimi unutmuştum.
İsteksizce aynaya bakıyor 'bu cidden ben miyim?' diyordum. Ortaokul halindeki resimlere bakıp nasıl olduğumu hatırladım. Kısa genelllikle hep ön tarafı fıskiye şeklinde saçlarım vardı. O zamanlarda basketbol oynuyordum sanırsam değişmeyen tek şeyim oydu. O zamanlar baya street fashion ,punk turue Seyler giyiniyordum. Kişiliğim renkli ve hareketli biriydim. Sınav yılına yaklaşınca dış görünüşüme verdiğim zaman azaldı ve kişiliğim sakinleşti. İşte o an karar verdim.
'Eski halime geri dönücem'
İlk neden başlasam acaba? Eski kişiliğimin ateşi hala içimde yanıyor. Yani istesem hala öyle davranırım. Heh buldum saçım. Saçım uzamıştı. Hafif bakımsız duruyordu. Böyle durmasın diye maviye boyatmistim fakat akmıştı. Kendim mi kessem dedim fakat beceriksiz olduğumu hatirliyip en yakın kuaföre gittim ve zamanında kestirdiğim saçımi yaptırmıştım. Hala yakışıyordu bu saç bana. Eve gittiğimde ilk işim kıyafetlerine göz gezdirmek oldu. Şükürler olsun ki pek değişmemişti kıyafet zevkim. Sadece daha soft olmuştu. Hala kurukafalı bluzlerim vardı şükürler olsun. Fakat kıyafet yığınım odanın odanın çeyreğini kaplıyordu. Tek başıma yaşadığım için pek fazla ev işi yapmıyordum. Bu yığını temizlemek uzun sürecekti..
Birkaç saate kıyafetleri temizleyip ütülemiş hatta düşmüştüm. Bu akşam yapacagim birşey vardı. Bir gay bara gitmek. Ortaokulda hep bir bara gidip sabaha kadar içmek istemiştim. Daha saat 6ydı erkendi. O sırada kıyafet seçmiş hatta üstüne bir deri ceket bile bulmuştum
(Böyle birşey işte istediğimi pek betimleyen bir foto bulamadım)
Hazırlanmıştım. Evden çıktım arabama binip en yakın gay bara gittim. Mekan iyiydi ve çok Bayık şarkılar çalmıyorlardı. Ordaki masaya oturdum bakışlar üzerimdeydi. Biliyorum karizmatiğim ama bakışlarıyla sırtımı delmelerine gerek yoktu. O sırada bar masasında yalnız başına oturan bir kız gördüm çok güzel ve tatlı duruyordu. Morali biraz bozuk gibi gözüküyordu.Böyle durumlarda onlara içki ısmarlayıp bir konuşma açmak gerekiyordu çok kez izlemiştim filmlerde Yanımdan geçen garsona kadına benim adıma bir kokteyl istedim. İçeceği gelince kız etrafa bakındı. Bende ona elimi sallayarak burdayım dedim. Kız gülümseyip yanına çağırdı beni. Yaşıt gibi görünüyorduk ona bir sohbetle eşlik etmek istedim. Yanına oturduğumda ismimi sordu.
-"selam. İsmin ne?"
-'İnci ben. Sizin isminiz nedir güzel hanımefendi?'
Bana kıkırdayarak baktı. Cidden güzel bir kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A little timeout
Teen FictionÜniversite ye kadar kendini sadece çalışmaya adamış bir kızın kendine bir mola izni vererek hayatına çeki düzen vermesi ile ilgili bir hikaye