Alışmak...

123 8 13
                                    

Kurşunlar havada uçuşuyodu. Damlayı kaptğı gibi mezarlıkların yanına çöktü. Yanındakı Damlaya baktı Emine. İyi olmasından emin olmalıydı. İyiydi. Kurşun değmemişti ona. Sakince sarmaladı onu. Silahını çıkarıp sıkmaya başladı. Üstünde şarjör vardı. Ama makineler arabanın arka bagajındaydı. Damlaya yakınlaşıp kulağına
-Sen burda kalıyosun. Ben arabaya gidip makineleri alıcam. Bi şey hissetiğin an yada yanına kiminse geldiğini gördüğün an sık. Şarjör bittiği an yenisi olucak çantanda onu tak.
Damla şaşkınca
-Ama benim çantamda öyle şeyler gezdirmem. Üstümde bi silahım bi şarjörüm var.
Emine onu hızla öpüp:
-Ben ihtiyat için 5 tane şarjör ve 1 tane yedek dolu silah koymuştum. Şimdi gidip oyunu devralma zamanı.
Kurşunlardan kaçarak arabanın arka bagajına koştu. Mp5k'larını alıp, taramaya başladı. Alışmıştılar aslında kurşun yağmuruna. Emine için çocuk oyuncağıydı. Ama bu densizin kim olduğun öğrenmek için 1 itini öldürmemeliydi. Başka birinininde sıktığını hissetti. Harunun olduğunu görünce sıkmaya devam etdi. Karşılarında 6 kişi taramalıyla tarıyodu onları. Sonunda bitmişdi. Her kes iyi gibi gözüküyodu. Yerde cesetler vardı. Bu işe bi el atmalıydı.
-Harun bizim Türkiyede olan çocukları ara cesetleri halletsinler. Ha birde bunu bana yapanı bulsunlar.Az çok tahmin ediyorum ama.
-Tamam Casanova. Bir şey buldukları zaman size haber vericem.
Damla sakince üstü kanlı bi şekilde Eminenin yanına geldi. Emine şaşkınca ona bakıyodu.
-Üstüme doğru geldi. Bende kafasına sıktım.
Emine kafasını sallayarak sarıldı ona. Sarılıcınca bi ağrı hissetdi sol kolunda.
-Siktir...
Damla Emineden ayrılıp dikkatlice onu süzdü. Sol kolunda kanlar vardı. Anladı ki Emine vurulmuştu. Onu sağ kolundan tutub arabaya bindirdi. Eminede Damlayı tedirgin etmemek için sakin davranıyordu. Harun arabayı çalıştırmış sürerken Damla hastaneye gitmek için ısrar ediyodu. Ama Emine sakin bi şekilde iyi olduğuna inandırmaya çalışıyodu.
-Sevgilim, iyi değilsin. İnat etme gidelim şu hastaneye.
-Bitanem, iyiyim ben. Hem sen yaparsın evde pansuman. Olmadı Harun yapar.
-Off Emine off. Ben Hayriye anneye ne dicem Allah aşkına.
-Sakın Damla sakın anneme bi şey belli etmicez. Bizim depoda sararsın kolumu, çıkarırsın kurşusunu. Hem bir şey olmaz zaten.
-Tamam Emine. Offf acıyor mu??
Sol koluna bakmaya çalışan Damla sordu.
-Yok, birtanem. İyiyim.
-Casanova geldik. Selim burda istersen ona bi gösterelim yenge.
-İyi düşünmüşsün Harun. Selim baksa iyi olur Emine.
-Tamam ,reis sensin avukat hanım.
Damla Eminenin arabadan inmesine yardım edip, depoya girdiler. Her kes Casanovanın sinirli olduğunu anladığı için koşar adımlarla depoyu boşaltdı. Selim korkuyla Emineye yakınlaştı.
-Kolunuzu biraz açsanız iyi olur Casanova. Tamam böyle iyi.
-Durum ne Selim?
-Kurşun içerde,ama fazla hasar vermişe benzemiyo. Parmak uçlarınızı hissediyormusunuz??
-Evet,hissediyorum.
-Tamam o zaman ben kurşunu çıkarmaya başlıyorum. Sizin başka bi yerinizde yara filan var mı?
-Hayır sadece kolumda.
Emine Damlanın endişesini yüzünden anladığı için elini sıkıp, konuştu.
-Hadi avukat hanım, sen git üstünü değiştir. Hem sen annemi ara her şeyin iyi olduğunu, bi saata kadar geliceğimizi...
-Toplantıda olduğunu ve uzun sürdüğünü yorulduğumuzu ve yemeğe gittiğimizi söylicem öyle mi?
-Aferim nasılda tanıyo sevgilisini. Ha bide çıkarken Harunu çağır bana. İşim var onunla.
Damla Eminenin yanağından öpüp çıktı. Kalamazdı Eminenin kurşunu çıkartıldığında. 3 seneyi aşmışlardı Emineyle olan ilişkisi ama alışamamaştı. Korkmuştu ama güçlü kalmak zorundaydı. Emine için güçlü olmalıydı. Dışarı çıktı. Hava soğuktu biraz yada kendisine öyle gelmişti. Soludu havayı kendini toparlamıştı birazda olsa. Harun buldu,içeride Eminenin onu beklediğini söyledi. Sonra diğer ev gibi olan yere geçti. Hiç kimse yoktu. Sessizlikti,araya bilirdi Hayriye hanımı. Eli telefonuna gitti. Şirketden 3-4 mesaj vardı. Üç defada Alparslan aramıştı onu. Çatıldı kaşları. Geri aradı.
-Alo...
-Hah Damla abla iyimisiniz??
-Evet, bi şey mi oldu??
-Yok olmadı çok şükür ama aramasaydın babaannem bütün İstanbulu bir-birine katıcaktı
-Yok yok iyiyiz sadece toplantı uzadı. Emineyle onu hallediyorduk. O yüzden aramayadık.
-İyi iyi ama abla geldiğinizde ikinizide babaannem bi güzel fırça atıcak.
-Tamam bi şey olmaz. Biz şimdi şirketden çıkıyoruzda yemeye gidiyoruz Hayriye anneye söylermisin Alparslan??
-Söylerim abla hadi görüşürüz dikkatlı olun ama..
-Tamam tamam görüşürüz.
Kapattı telefonu. Offladı yalan konuşmaktan her zaman nefret etmişdi. Alışmıştı bi tarafdanda ve bunları beyaz yalan diye vicdanına yedirmeye çalışıyodu. Hayatları için söylemeliydi. Bu düşüncelerden çıktı. Bi rafa kaldırmalıydı bu fikirlerin. Sonra üstüne baktı. Az kalsın ölümüne sebep olucak adamın kanlarıydı. İlk iç kanlı kiyafetlerden kurtulmalıydı. Bu yüzden duşa girdi.
------------------------------------------------------
Selim kurşunu çıkarmaya başlamıştı. Emineyse oturmuşdu sakince. Düşünceliydi,ne kızgın nede öfkeli değildi. Sadece düşünüyodu. Bunu ona neden mezarlığa gittiğinde yapmıştı onu düşünüyodu. Sessizliği hayre alamet değildi sezmişti Selim. O yüzden sessizce kurşunu çıkardı. Dikiş atıyodu. Harun girdi içeri.
-Beni çağırmışsınız Casanova...
-Senden bi şey yapmanı istiyorum. Daha doğrusu Fikret Avcıya bi süpriz yapmanı istiyorum. Fazla acılı olmasın ama sonra gidip ziyaret edicem ona göre
-Nasıl bi şey yapmamı istersiniz efendim?
-Gayrimeşru bi oğlu var bildiğim kadarıyla. Eşinin haberi var.Birde iki kızı. Küçük kıza bi şey olmasın. Ama büyük kız arabasıyla küçücük bi kaza yapar mazAllah. Şu oğluda bi kavgaya karışır falan...
-Anladım efendim...
-Ha bide bu mezarlık işini bi yerden duyarsam olacaklara katlanırsınız dışarıdakı her kes dahil ve en büyük cezayı sana keserim haberin olsun
-Anladım efendim. Öyle bi şey olmicak. Ben ilgilenicem o işlerle.
-Bizi eve götürüceksin. Bu gece seni aradığımda hazır ol küçük bi işimiz var.Çıka bilirsin.
Harun çıkarken Selimde bitirdiğini ve sol kolunu çok fazla kullanmasını söyleyip çıktı.
Yalnız kala bilmişti kendisiyle. Zırhından çıkmıştı. Uzun zaman olmuştu yalnız kalmayalı. Her şeyi içinde yaşıyodu abisinin ölümden sonra. Abisinin öldüğünü duyduğu zaman bile ağlamamıştı. Yalnızca yorgunluk hissetmişti kablinde. Şimdide daha yorgun hissediyodu kendini. Canına kaçıncı suikastı bu diye düşündü. Sinirinden güldü. Ama sonra gülüşü soldu. Damlanın üstünü kanlı gördüğü anı hatırlayınca. Acıdan yutkundu . O masum sevgilisini bu çirkli çukurdan uzak tutmaya çalıştıkca alem onun işlerini dahada sarpa sardıyordu. Ama abisinden sonra hiç bir zaman onu yalnız başına bırakmayan kadını bu çukurdan ne olursa olsun uzak tutacaktı. Hatta canını feda etmeli olsa bile.
O bu düşüncelerdeyken Damla girdi içeri. Sevgilisinin düşüncelere daldığını anladı. Bu gün ikiside fazlasıyla yorgundular. Damla yorgunluğun Emineyle çıkarmak istiyodu. Gitti yanın kucağına oturdu. Kollarını beline sardı. Kafasını boynuna gömdü. küçük öpücükler kondurmaya başladı. Emine sevgilisinin ona kedi gibi sokulmasını gülümsemeyle izledi. Oda sardı kollarını sevdiğine. Kaldılar bi süre öyle. Kapının çalnasıyla ayrıldılar. Damla Eminenin yanına geçti.Gel komutuyla Harun odaya girdi.
-Efendim bi haber aldık. Hızır beylere saldırı olmuş. İlyas bey bacağını sakatlamış, Murat beyse yeleğine 4 kurşun yemiş. Başka bi sorun yok.
Emine duyduklarıyla şaşırdı. Nasıl olmuştu böyle bi şey? Umarım Fikret yapmamıştır bunu diye içinden geçirdi Damla. Yoksa Emine sinirle gerçek kimliğini ortaya çıkarır bu alemin içinden geçerdi. Tanıyodu yanındakı kadını. Sessizliyi hayre alamet olmamıştı hiç bir zaman.
-Peki kim yapmış onuda öğrene bildinmi??
-Feyyazın ikinci oğlu. Halasının sözüyle yapmış. Çakırbeylilerden biliyolar Feyyazın ölümünü.
Sanki bi rahatlama geldi Damlaya. Tehlike şimdilik geçmişti sanki. Ama dışına yansıtmadı bu rahatlamayı. Gergin bi şekilde sordu.
-Şimdi ne yapmayı düşünüyosun Emine?
-Hiç bi şey...
-Hiç bi şey mi?
Afalladı bi anlık Damla
-Eminmisin?Peki neden yapmıyosun?
Emine Damlanın haline kahkaha çekti.
-Avukat hanım bu saldırı bana yada sana yapılmadı. Bu yüzden benim problemim değil. Bu mesele ailemin yani erkeklerin problemi. Ama bu onları takip etmeyeceğim anlamına gelmiyor. Bizim çocuklardan bazılarını ayır bu iş için. Tamammı?
-Tamam efendim.
-Başka bi şey var mı peki??
-Şimdilik yok efendim.
-Çıka bilirsin.
Harun çıkarken,Damla sual dolu bakışlarla Emineye bakıyodu.
-Bu işte başka bi iş olduğunu var sayıyorum
-Senin gibi akıllı bi sevgilim olduğu için şanslıyım. Ama bazen işime gelmiyo...
-Lafı dolandırmada söyle.
-Tamam zamanında bu Melike bana talip olmuştu Feyyaz için. Abimin ölümünden sonra çok gaddarlaşmıştım ama olmaz dedim geri gönderdim bunları. Bunlar iki defada geldiler. Sonuncuda Hızır dellendi Feyyazın topuğuna iki tane sıktı. Şimdide Melike ben geri döndüm ya Hızırgil önlem almak için hemde masada yerinin boşaltılması için Feyyazı öldürdüğünü sanıyo. Sansın benim için önemli bi şey değil. Hatta bu küçük oyunu zevkle izlicem. Gerekli yerde müdahile ederim.
-Sevgilim sende baya belalıymışsın ha...
Emine yüzündeki hınzır gülümsemeyle
-Eee en çokta sana belalıyım.Onu napıcaz.
Diyerek Damlayı oturdukları koltuğa yatırdı kafasını sevgilisinin beyaz gerdanına gömdü. Küçük öpücükler kondurarak mırılandı
-Ne demiş Turgut Uyar
"Sen nereye ben oraya
Adım adım
İnsan sevdikce iyileşiyor
Artık anladım..." ve sevgilim kokun dünyalara bedel...
Damla da sıkıca sarıldı sevgilisine sanki yüreğini açıp içine koyarcasına. Kaldırdı Eminenin kafasını. Birleştirdi dudaklarını. Huzurlu öptü sevdiği kadını. Sanki hayatı sudan aslı olan biriymişcesin içti sevdiğini dudaklarını. Sonra ayırdı bu huzurlu öpücükten çıkıp şehvet kuyularına ilerleyen öpüşü. Kendini öpücüğün etkisinden ayıltırmışcasına konuşmaya başladı.
-Sevgilim, seni öpmelere doyamıyorum ama biraz daha kalırsak annem ikimizde keser.
-Tamam tamam kalkalım.
Emine ayağa kalkıp üstünü düzeltdi. Saçlarını karıştırdı. Damlanında kalkmasıyla el ele çıktılar odadan. Her kes Casanovanın sakin olduğunu görüp normal davranmaya çalıştılar. Casanovanın çıktığını gören Harun arabanın hazır olduğunu onları beklediğini bildirdi. Casanovaydı bu o gitmeden hiç kimse bi şey diyemezdi. Yılların getirdiği bi şeydi bu.
-Eğer benim vurulmamı kimdense duyarsam eski yönetime geri döneriz. Ve inanın eskisinden daha sert olur. Hepiniz iyiliğiniz için ağzınızı kapalı tutucaksınız. Yoksa söyleyinin aklından geçirmeyecek olduğu günleri yaşatırım. Anlaşıldı mı??
Bütün korumalar şaşkınlık içinde hepsi bir ağızdan anlaşıldığını söylediler.
-Hadi şimdi her kes işinin başına.
Bu korku onlara yetmişti. Casanovanın yapıcaklarını akıllarına dahi getirmeye korkuyodular. Çünkü o Casanovaydı...
Damlayla arabaya binip gittiler. Damla yorgunluktan kafasının Eminenin çiğnine koyup uyumuştu. Emineyse bu geceki ziyareti nasıl rahat yapıcağını düşünüyodu. Harunun seslenmesiyle eve geldiklerini anladı. Damlaya seslendi ama duymamıştı Damla.
Arabadan inip Damlayı kucağına aldı. Alnına küçük öpücük kondurup kapıya yöneldi. Damla birinin ona kucağına aldığını anladı ve birden Hayriye hanımın evine geldiklerini hatırladı. şaşkınlıkla gözlerin açtı. Emineye baktı sırıtıyodu.
-Hayatım seslensene duyar uyanırdım şimdi indir beni ayıp olucak her kese.
-Bi şey olmaz...
-Ama sevgilim kolunda dikiş var senin...
-Bi şey olmaz.Hadi sen uyu
-Off Emine off
-Offlanma. Geldik zaten. Kapıyı çal bakalım şimdi.
Damla offlayarak da olsa kapıyı çaldı. Ömür şaşkınlıkla açtı kapıyı.
-Damla hanım iyimisiniz??
-İyi iyi telaşlanıcak bi şey yok. Biraz uykuluda kendisi. O yüzden
-Tamam tamam geçin içeri abla.
-Hadi sen geç bizde geliyoruz kızım. Ömürün gitmesiyle utanan Damla konuştu.
-Emine canımın içi indir beni ayıp ama...
-Öpersen indiririm.
-Ama Emine...
-Ne Emine ne. Öp indireyim..
Bu zaman Haşmet ikinci kattan merdivenlerle iniyordu. Damlanı Eminenin kucağında onun dudaklarını öperken görmesiyle adeta sarsıldı. Bi şey belli etmemeye çalışarak salona geçti. Damla onları birinin gördüğünü anlayarak Eminenin göğüsüne yumruk atdı.
-Ne vuruyorsun ahh acıdı ama...
-Oh olsun sana. İndir beni biri gördü. Haşmet beydi galiba.
-Aman gördüyse gördü. Umrumda değil. Hadi salona geçelim.
-Rahat dur yoksa seni gebertirim.
-O sıkar biraz canımm..
Salona girdiler. Hayriye hanım oturmuşdu.Gelinleride yanında. Hızırlarda bi şeye gülüyodu. Zeyneple Didem ortalıkta yoktu.
-Her kese iyi akşamlar millet Nasılsınız?
Hayriye ana sinirli bi şekilde
-İyi akşamlarmış. Gece oldu gece. Nerdesiniz siz? Olanlardan haberin var mı? Ha...
-Anne biz izin ver soluklanalım.Oturalım konuşuruz. Hem ne oldu ki.
-Neden o telefona bakılmıyo. Belki öldümde onun haberini veriyolar ha...
-Allah korusun anne o ne biçim söz. Beni biliyosun şirketdeyken telefona bakamıyorum. Hem uzun süredir buralarda olmadığım için bi sürü evrak ve toplantılarım vardı. Sen soruya cevap ver Ne olduda sen sinirlendin anne??
Meryem araya girdi. Annesinin sinirini anlıyodu.
-Abla şu Meftunlardan olan Feyyazı bizimkilerin öldürdüğünü düşünüyo Melike hanım. Bu gün bizimkilere saldırmış. Annem korktu sana bi şey oldu diye. Bide şirketten çabuk çıktığınızı öğrendi. O yüzden kızgın sana.
Emine "siktir" dedi içinden. Annesine açıklama yapmalıydı. Hayriye hanımın yanına gitti çöktü yere ellerini öptü konuşmaya başladı...
-Annem bana bi şey olmaz. Güvenlik tarafından canını sıkma. Bi şey olmaz bana. Ama sana yalan söylediğim için üzgünüm. Ama beyaz yalan say bunu. Damlayla kabristanlığa gitmişdim. Babamla abimin mezarının yanına. Bi gizli saklı iş yapalım dedik yüzümüze-gözümüze bulaştırdık.
Diyip gülümsetti annesini. Hayriye hanımda kızının yüzünü avuçlayıp konuştu.
-Ahh benim deli kızım neden söylemedin bana birlikte giderdik.
-Annem 15 sene oluyodu gitmeyeli yanlarına o yüzden yalnız gitmek istedim. Ha bide gelinlerinin görsünler diye Damlayı götürdüm yanımda.
-Tamam anladım benim deli kızım. Peki güzel gelinim için ne dediler?
Damla bu soruyla kızarmıştı. Emine de bıyık altı gülümseyip konuştu.
-Çok güzel dediler. Çok iyi bi avukat olduğunu söyledim. Biraz daha beğendiler. Ama abim fazla gülümsüyodu ,beğenmişti . Babam biraz kızgındı bana sanki. Ama abim belli etmemeye çalışıyodu ama oda birazcık kızmıştı.
-Neden kızgındılar?
Damla bu garip konuşmaya girdi.
-Ben söyleyim Hayriye hanım. Neden önceden gelmediğini ve benide getirmediyi için kızgındılar ona. O yüzdün yani başka bi şey yok...
-Tamam yavrum. Açmısınız ?? Hazırlayalımmı bi şeyler??
Emine ayağa kalkıp koltuğu oturdu.
-Yok annecim aç değiliz ama hem uykum var bide şu Meftunların meselesi var.
-Abla, o meseleye sen karışma Melikeyle ben ilgilenicem. Kadın kardeşinin ölümünü benden biliyor.
-Abim haklı abla sen karışma. Biz hallederiz.
-Sen hiç konuşma İlyas...
-Anlamadım abla? Neden??
-Sen git bacağına bak önce sonra bana laf yetiştirirsin.
-Ama yeter ya bacağımda bacağım...
-Ablam haklı İlyas sen geri dur bu konuda.
Emine sakin kalmaya çalışarak konuşmaya başladı.
-Tamam gardaşımdır dedim.Delidir dedim sustum ama bu sefer dayağı hakettin sen ha Tipi...
-Niye abla? Ben ne yaptım?
-Kurşunların önüne atlamak ne demek lan Allahın cezası??
-Yeleğim vardı abla hem bi şey olmadı.
-Yeleğin bastın senin emi. Bi şey olmamışmış hayır efendim ben anlamıyorum siz salakmısınız? Biri bacağını incitiyo diğeri kurşunların önüne atlıyo. Allahım sen sabır ver yarabbi yoksa ben bu gidişle bunların topuğuna sıkıp evde kendilerini toparlayana kadar kendim bakarım içimde hiç acımaz.
-Emine abla tamam sakinleş.
-Nasıl sakinleşeyim Ömür Allah aşkına. Bu deliler sözden laftan anlamıyo. Bak sırıtıyolar.
Emine yanındakı kırlentlerden ikisini İlyasla Tipiye fırtlatdı.
Her kes kardeşlerin bu haline gülüyodu. Hızır gülmeyi bırakıp konuştu.
-Tamam lan gülmeyin. Ablam gebertir hepinizi.
-Ha şunu bileydiniz.
-Ama abla napalım sana çekmişler. Bunların hepsi deli...
Emine diğer kırlentlerden birinide Hızıra fırlattı.
-Hızır beni gece gece dellendirmeyin. Sabaha kadar ezerim hepinizi. Hiç birinizinde göz yaşına bakmam.
Eminenin fırlattığı kırlentlerden biri İlyasln bacağına değdi.
- Ah abla acıtıyo atma lütfen.
-Kanka sende amma korkak çıktın ha..
-Senide görücez Behzat hele ablam senin ettiğini duysun seni öyle bi döverki ismini bile unutursun.
-Ne yaptı bu Behzat? diye sordu sakin kalmaya çalışan Haşmet.
-Ne yapıcak Haşmet abi adamın biriyle yüzyüze geldi. Bıçakla daldı adama. adamın da elinde silah vardı. Adam sıksa kan kaybından öldürdü herhalde.
Emine şaşkınlıkla Behzata bakıyodu.
-Olum sende bi akli bozukluk mu var evladım hı? Sen salakmısın? Silahlı adamın önüne bıçakla çıkılır mı?
-Abla napiyim kurşunum bitmişti. Üstümde de bıçak vardı yalnızca.
Haşmet kardeşinin kafasına bi tane geçirdi.
-Gerizekalı ben sana kaç defa dedim üstünde iki tane silah olsun diye??
-Ah acıdı ama abi...
-Sen dua et başım ağrıyor yoksa bilirdim ben sana napıcam. Valide hanım benim başım ağrıyoda. İzninizle ilaç içip uyucamda.
-Git evladım git bende nazama gidiyorum zaten.
Onlar kalkarken Eminede ayağa kalkıp konuştu.
- Ömür sende bu sakat kocana yardım et. Gönül sende bu deliyi götür elimden kaza çıkmadan.
-Emine canım biraz sakin mi olsan?
-Avukat hanım sen bu konuya hiç karışma. Bunlar bi toparlasınlar ben yapıcağımı biliyorum onlara.Hadi çıkalım uykum var.
Damlanın elinden tutup merdivenlere yöneldi.
Hızır bunu duyup bıyık altından güldü. Kısık sesle konuştu.
-Hadi bakiyim ablam ve cezalarının radarına girdiniz. Allah yardımcınız olsun. Hadi Meryemim gidelim. Size iyi geceler. Diyip Meryemle birlikte salondan çıktı. Diğerleride sıkıntıyla odalarına çıktılar. Emine Damlayla odaya girdiği gibi onu kapıyla arasında bıraktı. Kafasını boynuna gömüp küçük öpücüklerle kokusunu içine çekti. Bu Damlanın kendisinin kaybetmesine sepep oluyodu.
-Canım sen yorgun değilmiydin?Hem yaran var canın acır.
-Sen yanımdayken bi şey olmaz.
diye mırıldandı boynundayken Emine.
-Sevgilim şimdilik uyumana izin veriyorum. Benim iki saat sonra bi ziyaret etmem gereken yer var haberin olsun.
Damlanın dudaklarına nefes kesen öpücük bıraktı.
-Aşkım ben üstümü değişip gelicem.Ve nereye gidiceğini söyliceksin.
-Tamam avukat hanım. Siz nasıl isterseniz.
Damla üstünü değiştirirken Eminede gömleğini siyah tişörtle siyah bi pantalonla değişti üstünü. Yatağa geçtiler Damla Emineye sarıldı. Oda sardı kollarlna sevgilisinin ince beline.
Damla:
-Şimdi çok uykum var. Ama bana söz ver yarın sabah uyandığımda sağlim bi şekilde bana böyle sarılmış uyuyor olarak bulucam seni tamam mı??
-Söz güzelim söz.
Diyip daha da sarıldı sevgilisine.
___________________________________

2551 kelime

Ben yoruldum. 5 yada 8 gün sonra yeni bölüm gelir. Hadi bakalım bu sefer uzun oldu. Sıcağı sıcağına atıyorum. Barışa gözüken Savaşın ruhu gibi olan arkafaşlar vote ve yorum atarmısınız rica etsem. Yani ben her yoruma açık olan bi insanım bundan kuşkunuz olmasın :D
Görüşürüz byesssss♡

CasanovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin