Bir.

502 38 19
                                    

Y/N: Eveeet efendim hikayemizin ilk bölümüyle karşınızdayızz. Umarız eğlenerek okursunuz ve hikayeyi seversiniz. Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyoruz. Sizi seviyoruz, iyi okumalar!


Bölüm 1

Kasvetli Olimpos'un, kasvetli bir gününde, kasvetli Zeus, kasvetli koltuğunda, kasvetli bir şekilde iç geçirdi. Doğrusu yılın bugününden nefret ediyordu. Önceleri haftada bir olan Olimposlular'ın sorunlarını çözme günü daha sonra ayda bir şimdi ise yılda bire düşmüştü. Fakat bu bile ağır geliyordu Zeus'a. O aslında elinde fotoğraf makinesi kafasında kovboy şapkasıyla ülke ülke dolaşmayı istiyordu ama hayat işte n'aparsın? Tanrı bile olsan sana kıyak geçmiyordu.

Kapıdaki görevli sıradaki diye bağırdığında Zeus oturuşunu düzeltti. Halkıyla dertleşme vaktiydi. Biricik kızı Athena'yı gördüğünde gözleri parıldadı. Yanında da ufak tefek genç bir çocuk vardı. Athena babasının önünde eğilerek ona saygısını gösterdi.

''Benim zekâsıyla tüm imparatorluğu dize getiren biricik kızım. Söyle bana sorunun nedir?'' Zeus ilgiyle sordu.

Athena yanındaki çocuğu biraz daha kendine çekerek konuştu.

''Ah babacığım, bilseniz başımda nasıl büyük bir bela var! Bu gördüğünüz çocuk oğlum Baekhus. Doğduğu zaman çok mutlu olmuştum ve onun da benim gibi Bilgelik Tanrı'sı olacağını ummuştum. Fakat işler hiç öyle olmadı babacığım.''

Athena konuşurken Baekhus ayağıyla yere şekiller çiziyordu. Yerinde hiç duramıyor gibi bir hali vardı. Athena onu dürttü ve konuşmasına devam etti.

''Baekhus zeki, oldukça zeki bir çocuk fakat bu zekâsını her zaman kardeşim Afrodit'in kızlarını ayartmak için kullanıyor. Yani anlayacağınız hayırsız evlat. Bende son çare olarak size geldim efendim.''

Zeus düşünceli bir şekilde kafasını aşağı yukarı salladı. ''Anlıyorum Athena. Buna bir çare bulacağım merak etme. Şimdilik şöyle kenara çekil sen. Görüşmelerim bittiğinde sizinle ilgili bir karara varmış olurum.'' Zeus cümlesini bitirdiğinde Athena saygıyla eğildi ve kendi kendine anormal hareketler yapan oğlunu bileğinden tutarak geniş mermer salonun köşesindeki koltuklara çekti.

Görevli tekrar sıradaki diye bağırdığında Zeus bu sefer Aşk ve Cinsellik Tanrı'sı olan Eros'la karşılaştı. Onunda yanında genç bir çocuk bulunuyordu. Eros zarif bir şekilde eğildi ve hemen ardından yanındaki çocukta onunla birlikte eğildi.

''Ah Zeus, yani efendim. Görüşmeyeli ne kadar uzun zaman oldu öyle değil mi?'' Eros'un yumuşak sesi salonda yankılandığında Zeus içinde bir şeylerin oynaştığını hissetti. İçi kıpır kıpır olurken liseli delikanlılar gibi kekeleyerek konuştu. ''E-evet öyle oldu Eros. Söyle bana sıkıntın ne? Emin ol sorununla özel olarak ilgileneceğim.''

Eros kıkırdadığında yanındaki çocuk ona gözlerini kısarak tiksintiyle baktı. Tiksinti dolu bakışları yakalayan Eros hemen çocuğun elini tuttu ve anlatmaya başladı.

''Bakın efendim. Bu oğlum Kai. Kendisi aşk ve cinselliğin varisi fakat kalkmış bana 'Ben aşka inanmıyorum!' diyor. Hayır tamam inanmazsa inanmasın ama insanları aşık etmeyi öğrenmek zorunda! Ne biliyor musunuz efendim? Şu başımıza zırt pırt bela olan tek gözlü yarıtanrıların sorumlusu da bu çocuk. Aşık edicem diye oklarını milletin gözlerine atıyor. Benim için tam bir hayal kırıklığı tam bir fiyasko.'' Eros başını eğerek oğluna baktı. Onun için üzülüyordu yani çocukta aşka ve cinselliğe dair her şey vardı ama ruh yoktu ruh!

O.Ç.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin