Bölüm 1-Yeni Biri

314 8 0
                                    

Mültimedya :Anıl Arman  (Asıl Oğlan)
................................
Sabah uyandığımda kardeşim Selin'in hayvansı sesinden sonra yaşadığıma kanaat getirip yataktan kalktım.Neymiş gece film izledikten sonra yanında uyurken ayağım ağzına girmiş bunda abartacak ne var Allah aşkına tamam kardeşimin ayağı benim ağzımda bir şekilde uyansaydım.. Şimdi bi düşününce kız haklı ya.Ben 1 hafta  felan yemek yiyemezdim heralde.Ama napiim yatağım çok uzaktaydı evet tamam  sadece yan odada.Gece Rahibe adlı kaçık filmi  gözlerimi ayırmadan izlemişim birde üstüne kardeşimin ergen dertlerini dinleyerek mayışmışım herkes üşenir yani yatağına giderken.Hah! Bu açıklama iyi oldu.Bu şekilde  ' ergen dertler' dediğim kısmı sözlü olarak   getirmezsem daha iyi bir performans sergileyebilirim. Yatağa dizlerimin üzerinde durup konuşmaya başlayacakken yediğim tekmeyle kıçımın üstüne düşmem bir oldu. Tamam belkide vazgeçmeliyim.En iyisi hemen hazırlanıp şu sesten kulaklarımı kurtarmak.

"Nereye gidiyorsun!Daha ağzına edecem senin.Okadar dedim siktir git odana diye ama yok o götün kalmıyor demi" dedi Selin ağzından tükürükler saçarak. Yüzümü buruşturup
"Tamam anladık ya bir daha vayra ağlarsında  odanın yanından bile geçmem"dedim
"VAYRA? Daha konuşmayı bile bilmiyor. Şimdi ağzının ortasına dil anlatım kitabıyla vurmazsam"
"Hey Hey! İndir onu onun kaç sayfa olduğundan haberin var mı?Vicdansız. Şu küçük meseleyi abarttığına inanamıyorum."
Bir yandan konuşurken bir yandanda kapıyla aramdaki mesafeyi kesiyordum. Aslında çoğu kez kapışdık ve galip ben gelirdim, üzerimde ondan 1,5 yaş büyük olmanın hayvanlığı vardı çünkü ama şu anda kabul etmek her nekadar tuvalette peçetesiz kalmak gibide olsa o haklıydı.
"Küçük mü Elvan küçük mü?Bittin oğlum bittin sen" demesiyle koşmam bir oldu.Kapıyı açıp koşarak salona girdim.Annem mutfaktaydı.Salonda bir oraya bir buraya koştururken Selin in ayağı sehbaya takılıp yere kapaklandı.Hemen yanına koşup 'iyimisin' diye sormadım tabiki gebersin piç.
Salondan koşarak çıkarken  benimde ayağım  Selin in 'Allah Allah Allah Allah' nidalarıyla ayağından fırlattığı terliğe takıldı ve yere yapıştım.Selin toparlanıp ayaklanmaya çalışırken  bende sürünerek mutfağa ilerliyordu. Sanırsın teksas katliamındaki testereliden kaçıyorum öyle bir göt korkusu yani.

Sonunda ellerini belinde tutup ' Sizden iğreniyorum' bakışlarıyla bizi izleyen bir adet annemle karşılaştım.
"Bu haliniz ne sizin.Daha hazırlanmamışsınız bile. Bu gun pazartesi pazartesii okula gideceksiniz bir hareketlenme yok çıldıracağım şu çocukların arasında yeminle yağğ" Annem azarını çalımını sonra arkasını dönüp mutfağa ilerledi.Ben Selin'e zafer bakışları atarken ve Selin de eline ordan birşey geçirirken arkası dönük olan Annem " Elvan yerden kalk ve kardeşine gönderdiğin özürlü bakışları kes. Selin sende eline aldığın vazoyu yerine bırak!" Bu kadın bizi neresinden görüyor anlamış değilim.
Hemen yerden kalkıp odama girdim.Elime formamı alıp üzerime geçirdim saçlarımı serbest bırakıp dudak koruyucumu sürdüm.Mutfağa yöneldiğimde Selin 'in sucuklu yumurtayı yarıladığını gördüm hadi ama bu kadar hızlı olamazdı.
Masaya bi hızla oturup kahvaltıya yumuldum zeytine uzandığımda Selin elimi tuttu.
" Elvan bu bileğindeki benim. Ne zaman arakladın lan. Ver şunu doğum günümde geldi o"
Ups! Daha dikkatli olmalıydım.Belkide şu saçma bileklik takıntımdan vazgeçmeliyim. Bu arada Selin bana abla demeyi onun diş fırçasını yanışlıkla kullandığım gün bırakmıştı.
" Haa o mu? Şsey bugün takayım bari.Bak 2.dönemin ilk günü şansım olsun kız.Hem dün okadar sümüğünü çektim.Sende bi kıyak çek ablana"
"İyi tamam"
"Ama bak cidden bakım bana yakı-... Bir dakika sen tamam mı dedin?"
"Hıı" diye mırıldandı. Bugün çok güzel olacak kardeşimin hayatında kendi isteğiyle birşeylerini verdiği sayılı anlardan. Ben ya gizli gizli kullanırdım ya da zorla alırdım. Şu anda resmen gözlerim dolmuştu.

Bir 20 dk. lık kahvaltı merasiminden sonra evden okula doğru ilerledik farklı okullara gittiğimiz için alt sokakta ayrılıyorduk. Selin bana döndü ve " Karşılıksız değildi mavi kulaklığını aldım."dedi. Gözlerimden lazer çıkarırcasına baktığımda "Oldu ozaman hadi ben gittim"dedi ve hızlı  adımlarla uzaklaştı. Peşinden koşup saçlarını elime dolamak istedim ama sokakta olduğumuzu hatırlayıp bundan vazgeçtim. O en sevdiğim kulaklığımdı. Ben bile bozulmasın diye çok kullanmıyordum özene bezene  katlayıp çekmeceme yerleştiriyordum. Onunsa 3 ay içinde  5 kulaklığı vardı geçmişinde. Şu anda elinde olduğu gerçeği evlat acısı gibi içime otursada arkasından                 ' siktim belanı '  bakışı atmakla yetindim ve okulun yolunu tuttum. Okulun kapısından girerken bir yandanda söyleniyordum. Akşam bir savaş daha olacaktı anlaşılan. Mırıldana mırıldana  devam ederken üzerime atlayan Zeyneple , hain planlarımı derste kurmak üzere  ara verdim.
"Hoop! Kızım özledim lan seni. Gel bi öpem"

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin