meteor yağmuru

artık iyileşiyorum

Yaklaşık ilk iki hafta doktorlar beni sıkı takip etti sonrasında 2 yada 3 hafta oldu artık biraz ayağa kalkmaya başladım doktor kontrolünden sonra ayağa kaltım yavaş yavaş kapıya yürüdüm hedefim biraz dışarıya bakmaktı onur ve Ebu yoğun ilerleme araştırma yüzünd
en 1kere geldiler şu anda da zaten araştırma görevindeler.kapıya yöneldim dışardan çocuk sesleri geliyordu.biraz mutlu oldum.ve kafamı dışarı uzattım yeni güneşimiz gözlerimi kamaştıdı.
Sonra herşeyi görmeye başladım her yer insan koşuşturan coçuklar eğitimden gelmiş askerler yemyeşil ormanlar çok mutlu hissettim.3 haftadan sora büyük gelişme olmuş.dışardan biri bana seslendi umuttt.o tarafa döndüm galiba orda larissa vardı iyice baktım larissa idi.aşağı inerken baktım bizimkiler geliyordu indim yanıma geldiler bi sarıldık bana helalin var ne zaman kalktın dedi.bende siz neler yapdınız dedim.bizi sorma neler yapdık neler gördük bir bilsen dedi
Bana sen kendini iyi hissediyormusun
Dedi ben evet dedim bana gel o zaman bi gezintiye çıkalım dedim arabaya bindik askeri bir araba jip ben arkaya bindim
Arabadan bi şarkı açdılar eskileri hatırladım yine dalmışım bana seslendiler kalk kalk şunlara bakkkk
Gözümü açtım galiba hayla hayal görüyordum etrafımda dev canlılar vardı
Kimisi bizim dünyadakilere benziyordu kimiside dünyamızdaki tarih öncesinde yaşamış dinazorlara benziyordu.hepsi çok güzeldi.bayağı ilerledik Ebu biraz yavaşladı baktım ilerde her yer agaçdı sonra bana baktı buradan sonra yürüyeceğiz dedi ben nereye yürüyecegiz dedim bana orası süpriz dedi.ağaçların arasından ağaçlar budanarak bir yol açılmış oraya doğru ilerledik ve bir yandanda kaburgalarım acıyordu
Ama idare ediyorduk biraz açıkmıştık
Onura yiyecek birşeyler varmı diye sordum oda çantasından elmaya benzer bişey çıkardı.bu ne dedim bana bu artık yeni meyvelerimizin biri buna elma adını koyduk yeni elmamıza baktım bu zehirli olmasın dedim oda yok onları test etmişler dedi hmmmm dedim iyi hadi gidelim dedim buradaki bitkiler çok garip ve ürkütücü hava zaten alırken zorlanıyoruz elmayı ısırdım bayağı tatlıydı. İlerledik ilerledik sonra bana zamanı geldi dediler neyin dedim kayalardan aşağı bak dediler baktım wayyyy canına(aman tanrım dedim)dedim aşağıda sonu gözükmeyen up uzun bir düzlük yemyesil otlar uzayıp giden nehirler ve her yerde dev canlılar vardı kayaya uzandım bizimkilere beni bırakın siz gidin dedim bana niye dediler bende bu manzara izlemekle bitmezde ondan dedim biraz güldüler daha yeni başladık dediler bana kampa dönelim dediler neden dedim galiba kampa saldırı var dedi.anlamadım dedim yani burada bize kim saldıracakki
Onur:dün kampta bir kişi öldürülmüş ve vücudunun yarısı yoktu yani bişey onu yemiş araştırma ekipleri de hemen aramaya çıktılar ama hiç bir canlı bulamadılar gece geç vakitlerde de yine bir saldırı olmuş bu sefer yaratığı vurmuşlar al resmine bak
Resmine baktım mavi sırtlan gibi bişey yola çıktık kampa diğer taraftan girdik başka ülkelerin olduğu yerlerden etrafta ölüler vardı ve mavi kırmızı sırtlanlar öndekine bağırdım bas bas bas onur TM dedi ağaçların arasından geçerken sol taraftan büyük bir ses geldi o tarafa baktık ağaçlar yıkılarak bize doğru geliyordu. Bir andan oradan dev gibi bişey çıkıp arabaya vurdu araba takla attı ve bir anda gözlerim kapandı.zar zor nefes alıyordum kırık kaburgalarım acıdan beni sarsıyordu kulaklarım sanki yanında bir silahla ateşlenmiş gibi çınlıyordu gözümü araladım bizimkiler baygındı onlara seslendim sesim çıkmıyordu. Ağlayacak kadar kötü durumdaydım
Onur: ahhh kafam
Onura baktım ayılıyordu onur diye seslendim
Onur: galiba kolumu kırdım Ebu Ebu kalk
Ebu:ne oldu
Onur:kalk hadi bişeye çarptık dışarı çıkalım umut sen iyimisin diye sordu
Hayır burdan kalkmam imkansız her yanım kırıklarla dolu dedim ikisi yavaşça dışarı çıktı onurun kolu kırılmıştı

Siz yardım çağırın dedim TM dediler yavaş yavaş nefes alıyordum kafamdan yavaşça süzülen kanlar gözlerimin içine girip gözlerimi yakıyordu kendimden geçmemek için içimden dua ediyordum
%90emindim kesin ameliyata alınacaktım

Dışarda onur telsizi arıyordu Ebu ise arabanın arkasında bağajda telsizi arıyordu. Ve buldular Ebu şöyle dedi
Ebu: telsiz telsizi buldum ama piller yok
Onur:hemen geliyorum dur galiba pili gördüm
Ebu:nerde
Onur:arabanın altında hemen alıyorum "aldım"
Hemen pilleri taktılar
Kampa ulaştılar ve yardım çağırdılar
Dışarı kapının oradan bana seslendiler bekle seni kurtaracagız arabayı ters çevirmeye çalıştılar ama kocaman araba nasıl takla atsın.3çe kadar saydılar ve yittiler biraz kaldırdılar üstümdeki yük kalktı derken arabayı geri bırakınca bir anda üzerime yük binince bayıldım.sonra beni kurtarmışlar ve yeniden revire