Off! Çok sıcak kapadokyada yazın her yer çok sıcak olur. O yüzden o püfür püfür klimayı açıp kitap okumak istiyordum.
Sonra Ayça :
"Hadi kalk resim çekmeye gidiyoruz " dedi.Ayça 'yla ben doğma büyüme İstanbulluyuz. Hatta aynı mahallede büyüdük. O zamanlarda yapışık ikizler gibi dolaşırdık . Birbirimizden hiç ayrılmazdık.
İkimizde şimdi fotoğrafçılık okuyoruz. Ama dışarıdan bitiriyoruz o nedenle şimdi kapadokyadayız .
Bu günde fotoğraf çekmek için peri bacalarının oraya gideceğiz. Ayça elinde iki şapkayla dolaşıyor.
"Ben limonata yapayım sende ortalığı topla baksana evin haline ."
Sonra mutfağa gitti bende ortalıktaki elbiseleri dolaba tıkıştırdım. Gerisinide bir şekilde halletim işte.Sonra ustümü değiştirmeye gittim. Beyaz gömleğimle siyah şortumu giydim. Sonra mutfaktan Ayça bağırmaya başladı.
"Limonları bulamıyorum Sinem . Limonlar nerede . Alo ordamısın"
Bu kız bir tutturdumu varya ... . Bir koşu mutfağa gittim.
"Bak orada işte altta sağda. Kahvaltılık malzeme kalmamış bir ara alışverişe gidelim tamammı bak unutturma" dedim.Bir itiş kakış en sonunda arabaya binmeyi başardık. Arabayıda babam ve Ayça'nın babası biz üniversiteyi kazandığımızda almışlardı . O nedenle o arabaya gözümüz gibi bakardık.
Arabayla giderken arada durup resim çekiyorduk . Bende dağın eteklerinin fotoğraflarını çekiyordum. Öyle fotoğraf çeke çeke peri bacalarına geldik. Güneş batıyordu o şapşahane turuncusuyla ne kadar fotoğraf çektik hatırlamıyorum ama baya yorulduk.
Eve gelip kanepeye uzandım. O limonatalarmolmasa biz şimdiye kadar susuzluktan ölmüştük. Bende herzaman yaptığım gibi fotoğraflara bakmaya başladım . Tek tek bakarken bir fotoğraf gözüme takıldı. Dağın eteklerinde çektiğim bir kareydi . Ama bu karde başka biri çıkmıştı. Siyah saçlı öndeki perçemleri gözünün önüne düşmüş ve eğilmiş fotoğraf makinesinin üzerine... . Ama cok yakışıklıydı.
Ayça mutfaktan odaya geldi. Ben o kadar yorulmuşken o hala çok enerjikti.
"Neye bakıyorsun öyle Sinem bende bakayım. Hımmm."
"Ya çektiğim fotoğraflarda baska bir adam çıkışta ona bakıyorum. " dedim.
"Aman boşver . "Bazen çektiğimiz resimlerde başka kişilerde çıkıyordu. O nedenle pek sorun olmazdı.
"Evet zaten yanlış fotoğrafların icine koyacağım"Biz hicbir zaman kötü çıkanları atmazdık bir kutuda toplardık. Böylece nerede hata yaptığımızı alıyorduk. Ama ben bu fotoğrafı hiç atmak istemedim . Aksine özel fotoğrafların içine koydum. Neden atmak istemediğimi bilmiyordum ama atmadım.
Sonra sarı dalgalı saçlarımı at kuyruğu yapıp yatağa geçtim. Sonra ardından Ayca gelip kahverengi düz saçlarını toplayıp yatağa girdi. Birbirimizin tam zıttıyız ama cok iyi aradaşız.
Yatağa girdim girmesine ama bir türlü uyuyamadım döndüm durdum. O karede çıkan adamı düşündüm. En sonunda onu düşüne düşüne uykuya dalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğrafımdaki aşk
AléatoireHepimiz en az bir kere fotoğraf çekmişizdir . Kimi size fotoğraf çekmeye bayılır. Peki bu fotoğraflard hayatınızın aşkıyla tanışsanız nasıl olurdu İki yakın arakadaş olan Sinem le Ayça fotoğrafçıdır ve Kapadokya'da yaşarlar. Hiç beklenmedik şekilde...