Acı veren değişim

18 2 0
                                    

Yağmurdan dolayı buğulanan cama resim çiziyorum sonra annem bağırıyor

''Leylifer ne yapıyorsun sen koskoca kızsın daha yeni sildim camları'' bir yandan annem bağırırken küçük kardeşim elinde kitapla yanıma gelip ''abla bu soruyu anlamadım'' diyerek yanıma geliyor babamsa ''oturma odasında televizyondan maç izliyor

Dışarıdan gelen korna sesiyle gerçeğe döndüm benim ne annem ne babam nede bir kardeşim var doğduktan üç gün sonra bir yetimhanenin önüne bırakılmışım bulunduğumda soğuktan ölmek üzereymişim adımı da orda görev yapan bir kadın koymuş Leylifer gece ışığı anlamına geliyor yetimhanede çok zor geçen anılarım oldu ancak bir o kadarda güzel anılarım geçti en güzel anılarımı o dönemler en yakın arkadaşım olan hatta tek arkadaşım olan Nursu ile geçirmiştim Nursu ile hayat hikayem benzerdi onuda doğduktan sonra bir çöp kutusunda kaderine terk edilmiş şekilde bulmuşlar sonrası aynı zaten yetimhanede geçen 18 yıl maalesef Nursu ile yollarımız ikimizde üniversiteleri farklı şehirlerde kazanınca ayrıldı o Ankara'da Mimarlık okuyacakken  bende  Mardin'de grafik tasarım okuyacaktım bir ev kiraladım ve bir cafede part time olarak çalışıyorum başlarda biraz zorlansam da zamanla alıştım kirada olsa başımı sokabileceğim bir evim eğer kaybetmezsem güzel bir işim var üniversitelerin açılmasına daha çok var bende o zamana kadar biraz para biriktirip öyle Mardine öyle giderim Mardini hep dizilerde görmüştüm görsel olarak sanki antik bir şehri anımsatıyor nihayet yağmur dindi bugün kitapçıya gidecektim ama yağmur fazla yağdığı için evde kaldım şimdi yağmur dinmişken fırsatı değerlendirip hemen kitapçıya gitmeliydim üzerime yağmurluğumu geçirip sırt çantamı yanıma aldım ne olur ne olmaz diyerek yanıma küçük siyah şemsiyemi de almıştım yaklaşık 20 dakika sonra kitapçının önündeydim kapıdan içeri  girip kitaplara tek tek baktım ama aradığım kitabı bulamamıştım tam umudumu kaybetmiş çıkacakken alt köşede duran bordo renkli üzerinde siyah renkle garip harfler yazılmış olan kitap dikkatimi çekmişti kitabın olduğu rafa gidip eğilerek kitabı aldım kasiyer adama kitabın fiyatını sorduğumda önce şaşırdı sonra fiyatını söyledi parayı ödeyip kitabı sırtımdan çıkardığım çantama koymuştum eve döndüğümde çantadan kitabı çıkarıp içine göz gezdirdim bilmediğim bir dilde yazılmıştı ve harfleri daha önce hiç görmemiştim ancak içimdeki içimdeki ses bana kitabı almam gerektiğini söylemişti kitabı diğer kitapların yanına koyup yatak odam geçip kendimi yatağa attım 


Şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım kalkmak istedim ama hareket edemedim ayaklarım sanki bana ait değillerdi kollarım giderek uyuşuyor göğsüme sanki bıçak  batırıyorlardı çok acı çekiyordum sonra gözlerim karardı bayıldım aradan 2 saat geçince sanki hiçbir şey olmamış gibi rahat bir şekilde yataktan kalktım daha demin acıdan kıvranırken bu şimdide enerjiktim odadan çıkıp banyoya gittim musluğu açıp yüzümü yıkadım banyodan çıkmamla tekrar aynı acıları hissedip yere düşmem bir oldu yine çektiğim acı yüzünden bayılmıştım gözlerimi araladığımda karşımda yaşlı bir teyze vardı evime nasıl girmişti kapı mı açıktı hırsız mıydı? katil miydi? nedense evimdeki yabancıdan korkmuyor tedirgin olmuyordum ancak yine de bu kadının kim olduğunu merak ediyordum  

''Sen kimsin?''

''Adalet senin elinde gölge yapabilirsin''

''Ne adaleti ne gölgesi?''

''Bu senin gücün gölge sakın pes etme''

''Kimsin sen gölge kim evimde işin ne?''

kadın gözümün önünden kaybolmuştu ya deliriyordum yada birisi benimle dalga geçiyordu olduğum yerden kalktım tam odama gidecekken bir takım sesler duymaya başladım

''Sen o kadınla hala görüşüyor musun?''

''Sana ne be kadın he sana ne yemin ederim boşarım seni beş parası kalırsın babanda eve almaz sokaklarda yaşarsın''

iğrenç herif hem eşini aldatıyor hem de tehdit ediyor bir dakika ben konuşmayı nasıl net duyabildim üstelik oturduğum yerde ses yalıtımı varken?

başka sesleri de duymaya başladım kavgaları,sohbetleri hatta seks sırasında yapılan şu inleme seslerini bile ancak hiçbir ses birbirine karışmıyordu bir süre sonra bu seslerin susmasını istediğim zaman hepsi kesiliverdi çok uykum var ve saat 9.30 yarın cafeye gitmem lazım geç kalırsam işimden olmam söz konusu 

Sabah saat 9.45

Cafede insanlardan sipariş alıp sonrada içeceklerini götürüyordum pencere kenarında oturan beyaz gömlekli bir adam eliyle bana gel işareti yapınca yanına gittim yanına eğilmemi söyleyince kulağıma yaklaşıp ''Merhaba eğer takılmak istersen arabam dışarıda takılmak istersen atarım seni anlarsın ya''

''Ne demek istediğinizi anlamadım?

''Hadi ama güzellik parası neyse veririz

''Ne dediğinizin farkında mısınız siz burda işimi yapıyorum diye bağrınca cafede bulunan herkes bize bakmaya başladı patronda yanımıza gelip neler olduğunu sorunca söyledim

''Bu adam beni taciz etti''

''Yalan söylüyor kendisi geldi saçma sapan konuştu tersleyince herkesin içinde bağırdı''

o an kan beynime sıçradı ve adama dik dik baktım

''Neden yalan söylüyorsun ha doğruyu söylesene konuş!!!''

''Leyli! müşteriyle böyle konuşamazsın derhal özür dile diyen patronumu duymuyordum bile gözlerim adama sabitlenmiş durumdaydı adamsa sanki ödü kopmuşcasına karşımda yutkunuyordu

''Kız doğru söylüyor efendim ahlaksız teklifte bulundum oda sinirlenip bağırdı tüm suç bende özür dilerim'' diyerek cafeden ayrıldı patronumsa bana dönerek ''işinin başına dön diye emir vererek odasına gitti nasıl ya sadece o adam sinirlendiğim için dik dik bakmıştım ve adamda her şeyi doğru şekilde anlatmıştı işim bittiğinde önlüğümü çıkardım ve çantamı alarak dışarı çıktım biraz ilerledikten sonra karşıma 2 tane erkek çıkmıştı içlerinden bir tanesi çantanı biz ver diyerek çantamı almaya çalışınca bağırmaya direnmeye başladım ama diğer kişi eliyle ağzımı kapatınca sesim kesilmişti çantamı almış içine bakıyorlardı elimi tutan kişi ahh diye bağırarak elini ağzımdan çekince elinin içinin yanık yarası olduğunu gördüm 

''Bu ne elim acıyor ne yaptın lan?''

korkudan ses çıkaramıyordum diğer adam bana baktığında elinde tuttuğu çantamı her şeyi ile  yere atıp yanındaki adama gitmelerini söylüyordu 2 adamda bana baktıklarında tıpkı cafedeki adam gibi korkuyla yutkunup geri çekilmişler sonra koşarak gitmişlerdi bugün benim için yeteri kadar zor ve macera doluydu daha fazla bela almadan eve gitsem iyi olacak diyerek hızlı adımlarla eve gitmeye başladım eve vardığımda içeri girip  kapıyı kapattıktan sonra kendimi direk yatak odasına attım çok yorulmuştum gözlerimi kapatıp uykuya daldım





Leylifer'e yeni güncellemeler geldi

Sesleri duyabiliyor istediği gibi susturabiliyor 

Bakarak doğruları söyletiyor 

Ağzıyla yanık yarası yapabiliyor


Mardin'de bir cadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin