Siz: Ay ne zevksiz insanlar var!
Siz: Az önce leopar desenli takım giymiş bir amca gördüm.
Siz: Gözlerim kaniyor!!!
Komutan: Değil mi ya
Komutan: Ayırıca o renkli ayakkabı ne öyle
Siz: Of tam onu söyleyecektim. Tam bir fiyasko!
Siz: Ne
Siz: Sen nereden biliyorsun?
Komutan: Adam tam önünde duruyor!
Siz: Lan!
Hızla arkamı döndüğümde Yiğit'i görmeyi asla beklemiyordum. Üzerinde bugün bana attığı hot siyah takım vardı.
Masaya doğru yaklaştığını gördüğümde gözlerim kocaman oldu. Masada annem, arkadaşları ve yengem olması dışında bir sorun yoktu.
Yiğit göz kırpık karşımda oturan Nur teyzenin omzuna dokunduğunda Nur teyze başta anlamaz bir tavırla arkasına baktı. Ardından "oğlum?" Dedi şaşkınlık ile.
"Oğlum?" Diye tekrarladım onu farkında olmadan.
Yiğit, ve annemin bestiesi Nur teyzem. Beni oğluna almak isteyen Nur teyzem.
Yiğit ve Nur teyze uzun süre sarıldıktan sonra ayrıldılar, "Oğlum benim çok özlemişim." Dedi Nur teyze.
"Bende annem." Dedi Yiğit. Ardından masadaki herkese selam verdi. Nur teyze masadaki herkesi sırayla tanıtırken, sıra bana geldiğinde Nur teyzenin gözündeki ışığı görmeyen kör olmalıydı. "Buda Esma teyzenin kızı Ece, Kendisi de çok başarılı bir doktor." Nur teyze şahsımı, zaten beni tanıyan oğluna tanıtırken ben şaşkınca Yiğit'e bakıyordum. Bu kadar erken karşılaşmayı asla beklemiyordum.
Yiğit tanışıyoruz derse burada küt diye düşerdim sanırım.
"Öyle mi?" Diye sordu Yiğit sanki Tanımıyormuş gibi. "Memnun oldum." Elini uzattığında, kalbim beynim , hatta tüm uzuvlarım ilk temas diye bağırıyordu.
