Bölüm-2

209 23 17
                                    

Oylarinizi ve yorumlarinizi eksik etmeyin arkadaşlar.. Yaşanmis bu olayi hep birlikte tamamlamak ümidiyle.
Şimdiden teşekkurler :)

Gelen Emrah, yani kardeşimdi.
"Şuursuz ne pat diye daliyosun odaya, kapiya vursana!"
"Abla resim odevim var şuna bi el at. Hem sen birşey mi sakladin bana mi öyle geldi?"
Allah'im bazen sabrimi zorluyordu bu cocuk.
"Ne saklayim sende bi acayipsin kağidi birakta masaya hallederim az sonra."
"İyi peki, teşekkur ettik şimdiden."

Yüreğim hala zangir zangir titriyordu. Yuzum alev almiş gibiydi. Böyle durumlarda soğukkanli oluşumu seviyorum ama bir gün başima bi iş geleceği kesin... Tüm organlarim çekilmisti. Gelen babam olsaydi ya? Düsünmek bile istemiyordum ama uyumuş numarasi yapardim büyük ihtimalle. Birden aklima Harun geldi. Oda alişikti garibim, yüregi benim kadar çarpmıştir eminim. Tekrar çaldirdim hemen aradi.
"Sevgilim, Emrah geldi odevi varmis kapamak zorunda kaldim."
"Aman bitanem dikkat et korkuttun."
Aslinda babamdan ya da bir baskasindan korkmuyordu Harun. Benimle irtibatinin kesilmesinden korkuyordu. Bende onsuz kalmaktan.
Herşey tozpembe idi. Evet pembesi gidip tozu kalacakti.
Zaten saatlerce konuşmaktan su nalet telefonu sarj etmek ayri bi aksiyondu benim icin. Çift batarya ile idare ediyordum bir şekilde. Yine sesine duyduğum özlemle geceyi etmiştik. Zaman onunla nasil geçiyordu anlamiyordum ki. Çalismam gerek derslerime de calişmamistim. Butun bu olumsuz dusuncelerden siyrilip doyasiya aşkimi yaşamak istiyordum. Saat gece 01:45 gozumde bir damla uyku yoktu.
Harun yarin kalkamayacaksin dediğinde yuzum dusuyor, sen beni ozlemedin sevmedin diye trip atiyordum. Suratimi asmami hiç sevmiyordu. Hemen savunmaya geciyor evlilik konusunu aciyordu. Hoşuma gitmiyor değildi. Kurduğumuz oğlumuzun hayali, evimiz. Ama tüm bunlari yaşimin vermis oldugu toz pembe hayallerime bagliyordum.
Konuşurken yine uyuya kalmisim telefonda. Bunu çok yapiyordum. Artik telefon kulagima yapişmadan rahat edemiyordum. Harun'da zavallim ben uyuyunca kapatiyordur muhtemelen. Yoksa kim beklesin telefonun bir ucunda deli gibi.
Sabah uyandiğimda yine rutin okul fasli, vesaire derken yine koskoca gunu bitirip eve gelmiştim. Guzelce annemle yemeğimizi yeyip cayimizi içtikten sonra odama geçtim. Harun mesaj atmişti. Gelince acil yaz.
Allah Allah ne olmuştu. Boyle olunca rengim atiyor tüm organlarim çekiliyordu. Korkuyordum benden ayrilir mi, birisi birsey mi dedi diye. Mesaj attim aramasi icin. Geri de donmedi. Sinir oluyordum zaten geç aramasina. Aradan tam 44 dakika geçtikten sonra aramişti beyfendi.
"Nerdesin sen, ne oldu o mesaj ne?" diyerek soru yağmuruna tuttum. Gülerek cevap verdi.
"Burdayim balim, ozur dilerim korkuttum seni yarin hafta sonu. Gelip alacağim seni onun için musaitsen ulasman icin oyle yazdim, disardaydim bide uzun uzun yazamadim."
Boyle durumlarda kafasina defalarca patlatasim geliyordu. Kalbim gümbür gümbür atiyordu. Panik bi insandim ben ve bunu bilmesine rağmen bu davranişlari DNA'mi değistiriyordu.
"Harun! Sana kac kere dedim beni boyle korkutma diye. Yüreğime iniyordu. Gelmiyorum ben Ankara'ya felan."
"Yavrum ozur dilerim aklimdan cikti,tamam affet ama inan ozledim. Musait degildim aceleyle yazdim. Demek ki sen benj sevmiyorsun ki gelmeyeceksin."
Bayiliyordu duygu somurusu yapmaya. Dayanamayacagimi da biliyordu. Onuda daha fazla uzmek istemedim. Yine şenşakrak halimle evet dedim. Evden çikmam sorun olmazdi yarin dersanem vardi bi şekilde evdekileri atlatirdim...
Ertesi gün.
Dersanem sabah 9'da idi. Evden erken çiktim biraz Harun zaten 7'de yola çikacakti. Guzelce hazirlandim, giyindim. Zaten fazla makyaj yapan biri degildim. Gozlerime bi rumel bi sürmem yetiyordu. Dolmuşa atladim 10 dk sonra dershaneye geldim. Harun beni bekliyordu. Sabah tenha oluyordu zaten kimsecikler yoktu. Koşarak gittim yanina, kollarini açip kocaman sarildi. Harun sporla uğrasan biriydi koskocaman kollari sağ kolundada dovmesi vardi. Onun yaninda her zaman kendimi guvende hissediyordum. Ela gozlerine baktigimda beni sevdigini gorebiliyordum.
Sarilip yanaklarimdan optukten sonra arabaya bindik. Ankara'ya yolculuk vaktiydi. En sevdiğim sarkilari flashina atmis yol boyunca dinlemistim. Mutluydum yaninda huzur doluydum gün bitmesin istiyordum.
Derken ışıklarda durduk. Tam o esnada karnim guruldadi. İlk defa boyle olmustum ne kadar utandim Harun'un yaninda.
O ise kahkaha atarak, "Aşkim kahvalti yapmadin demi sen. Biliyorum firladin çiktin evden sıpa."
"Ne yapayim hayatim acele ettim işte birşey olur diye." suratimi asmistim. Harun ise hala bu masum halime guluyordu. Elimi tuttu. "Bende yapmadim canimin ici, sabah 7 den beri yoldayim. Ankara'ya vardiğimizda guzel bi kahvalti yapalim olurmu?" Gulerek onayladim. "Ama menemen yiyelim." dedim.
"Tamam menemen hemde en acilisindan." dedi gulerek. Onun yaninda çok rahattim. İlk yemegimizde hiçbirşey yiyemedim, o ise silip supurmustu. Hala aklima gelince gulerim. Şimdi ise tabağina bile sataşiyorum. Yol bile onunla nasil geçti anlamadan, her zaman ki yemek yedigimiz yere gelmistik. Burasi cok guzeldi insana huzur veriyordu. Harun beni oyle serserilerin oldugu yerlerede goturmezdi. Neymis efendim bana bakiyorlarmiş. Sanki koskoca Ankara'da kiz tukendi.
Masaya oturduk, o sirin yuzlu amca geldi.
"Hoşgeldiniz kumrular, bu gun erken geldiniz demek ki kahvaltiminda tadina bakmak istediniz." dedi gulerek.
Harun'da gulerek "Evet Eymen abi, hanfendinin cani menemen çekmis kurt gibide aciktik." dedi.
"Hay hay efendim ne demek hemen hazirliyoruz"dedi ve yavasca uzaklaşti.
Harun'a baktigimda çoktan bana bakiyordu. Boyle yaptigi zaman istemsizce guluyor saga sola bakiyordum. Yine oyle yaptim, yanaklarimin al al oldugunu hissedebiliyordum."Bilerek yapiyorsun değil mi?" dedim utanarak.
"Ne yahu sevdiğim kiza bakamaz miyim?"
"Bakamazsin efendim, parayla."
"İstedigi para olsun ne kadar gerek guzel yuzune bakabilmek icin." dedi siritarak.
İstemeden bende gulmustum çok komik mimikler yapiyordu. Derken avcunu açarak bakis atti. Telefonumu istiyordu. Rutin kiskanç sevgili kontrolleri. Çantamdan cikarip verdim. Bi 10 dakika telefonu karistirdi. Sonra masaya koydu.
Pis pis gulerek "Umarim sevgilim mesaj atmadi ya." dedim.
Suratini asmiş "Atsin. Senide onuda vururum." dedi. İlk defa Harun'dan bu kadar irkildim. Rengimin attigini farketmiş olacak ki " Saka yaptim canim, ben sana kiyamam ki. Kiskandigimi biliyorsun oyle seyler deme." diyerek elimi tuttu.
Sadece gozlerinin icine bakabildim. Bu cümlesi korkutmuştu beni. Sanki ruhum soğuk bi havuza düşmüş gibiydi.
Kotu dusuncelerim Eymen Abi'nin neşeli sesiyle dağilmisti. "Afiyet olsun gençler." diyerek menemenlerimizi masaya birakmisti. Benim çay sevmedigimi biliyordu Harun, birde karisik meyve suyu istedi. Eymen abi getirmek uzere masadan ayrildi. Açikcasi iştahim kapanmişti. Ben kafaya takan insandim. Kaç kere kavga etmistik bu yuzden. Ama yinede diline sahip çikamiyordu Harun.
O çoktan yemeye başlamis bense disari dalmistim. Elimden tuttu. "Aşkim gerçekten sinirle soyledim. Asma yuzunu ne olur. Aksama kadar boyle mi olacaksin." dedi uzulerek. Bende kiyamadim daha fazla uzatmak istemedim. "Yiyeceğim ama seninkinden."dedim.
Gulerek ekmeginden bi parca koparip
"Al bakalim koca bebek." dedi. Bende yanaklarim sismis vaziyette guldum ona.
-Harun -
Geldigimizden beri onu ne kadar ozledigimi farkettim. Aramizda ne kadar yaş farki olsada seviyordum onu. Universite okumasini herseyden cok istiyordum ama korkuyordumda beni unutmasindan, birakmasindan. Tum bu kotu dusuncelerimi bebek gibi gulusuyle dagitiyordu. Menemeni çok seviyordu. Eymen Abi'nin mekanina getirmistim Türkan'i. Serserilerin takildigi yerlere pek goturmezdim onu. Yaşi 18 ama afet gibiydi sevgilim. Kocaman gozleri, beline kadar siyah saçlari dikkat çeken bi kizdi. Ve bende fazlasiyla kiskanctim. Menemeni beklerken telefonunu istedim. Hiç ikiletmeden cantadan cikarip verdi. Aslinda guvenim tamdi ona karsi. Ama yinede etrafinda fazlaca ergen arkadaslari vardi. Turkan yasitlarina gore cok olgundu fakat korkuyordum işte. Telefonunda birşey yoktu. Bicir bicir kiz muhabberleri iste. Yavaşca masaya birakinca telefonu "Umarim sevgilim mesaj atmadi." dedi. Dusunmesi bile kanimi çekiyordu. Ben baska erkeğin bakmasina tahamul edemezken, birde sevgili? Benim sevdiğimin? Sinirle yine çeneme hakim olamamiş sizi vururum demistim. Hemen surati dustu rengi soldu. Bazen gerçekten eşşeklik yapiyordum ama sevdigimden. Neyse ki gonlunu almam cok uzun surmedi. Kocaman gozleriyle gulumsuyordu bana. Menemenimden isteyince kocaman bi lokmayi agzina vermis, yanaklari şismisti. Koca bebekti resmen çocuklar gibi neşeli. Bu masumluğundan çok seviyordum ya onu...
Türkan
Menemeni bitirmistim ve yine karnim davul gibiydi. Harun ise çayini yudumlayarak, "Bu gün seni bi yere goturecegim. Oyundan bi abi var diyordum ya eşiyle oynayan onlarla tanistiracagim."
"Mustafa değil mi adi? Tamam canim nasil istersen."
Karnimizi guzelce doyurmustuk. Eymen Abi ile vedalaştiktan sonra Harun'un bahsettigi yere gidecektik galiba. Arbaya bindim emniyet kemerimi taktim son ses muzik eşliginde hareket etmistik. Yaklasik yarim saat sonra çok guzel bi internet cafeye gelmistik. Ev gibi dekor edilmisti burasi ve çok elit duruyordu. Yavaşça indik arabadan Harun elimden tuttu içeri girdik.
Bizi Mustafa denilen adam karsiladi oldukca uzun boyluydu.
"Hoşgeldin Harunum." dedi sarilarak.
"Selamun aleyküm abim hoşbuldum. Bak bahsettigim kiz arkadasim." diyerek beni gosterdi.
Elimi uzatarak "Merhaba abi. Türkan ben."dedim.
"Merhaba abisi, bende çok memnun oldum. Adin gibi sende Şoray'a çok benziyorsun." dedi. Utanarak gulumsedim sadece. oyle tanismalarda cok utanirdim ben. Hele ki biri iltifat ediyorsa... Derken içerden 3 cocuk geldi 20,21 yaşlarinda. Muhtemelen oynadigimiz oyunu oynuyordu onlarda. Mustafa abi onlara tanitti bizi. Onlarida ayni şekilde bize. İçlerinden birisi "Abi bizim bolumde bayan arkadaşimiz varmis bilmiyorduk." dedi.
"Evet bu gun tanişmis olduk Harun'u zaten biliyoruz." dedi.
Bunu diyen çocuğun adi Mert idi yanliş hatirlamiyorsam. Bir ara bana uzun uzun baktiğini yakalayinca utanarak kafasini çevirdi...

Gökyüzüm Sende Kaldı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin