❛ 0.2 ❛

661 38 159
                                    

//Perşembe Sabahı, 10.30//

İmparatorluklar gelmişti. Herkes sessizdi. Ne olacağını düşünüyorlardı.
"Acaba... Çocukları onları görünce mutlu olacaklar mı? Kavga mı edecekler yoksa?"

İmparatorluklar arasında, orta boylu, tam da Türk hikayelerinden çıkma çekik gözlü güzel kadın eşinin koluna sıkıca sarıldı. Gökyüzü mavisi saçlarını iki yana doğru örgü yapmıştı. Beyaz kanatlarını hafifçe açarak,
"Ne dersin..? Sence beni sevecekler mi?"
"Sen onların analarısın. Neden sevmeyeler?"
Buruk bir şekilde,
"Beni hiç görmediler ki..."
"Hiçbir şey ifade etmez bu. Sakin ol canım."
Bir iç çekişin ardından,
"Peki... Sen ona kızgın mısın?"

Osmanlı onun bunu demesiyle duraksadı. Kızgın mıydı?

/-/-//28 Ekim 1923//-/-/

İşte bitmişti. 600 yıllık tarih yok oluyordu. Acılar içinde kıvranıyordu, debeleniyordu.

Genç kız ise ona gözleri dolmuş bir şekilde bakıyordu. Soyutlanmıştı. Bunu yaptığına, bunun gerçek olduğuna inanamıyordu.

Uyanmak istiyordu. Ama her şeyin farkındaydı, bu kâbus değildi. Bu gerçekti. Uyanıktı.
"S..... S-sana tahtımı... V-verebilirdim... N-Neden uygun gördün b-bunu bana...?"
Dedi konuşmak için hafifçe doğrulmaya çalışarak.

Türkiye titriyordu. Buna engel olamıyordu, ona sapladığı kılıcı tutan eli daha çok titriyordu.
"Çocuklarım a-arasında doğumuna e-en sevindiğim s-sendin... S-Sende bir şeyler olduğuna inanıyordum... A-ama bu.."
Göz yaşları artmaya başlamıştı, kanaması da.
"B-Bir şey söyle! Hayırsız evlat!" Diye haykırdı. O bağırdıkça kan daha çok geliyordu göğsünden.
"B-bağırma!! Bağırma!!!"

Onu böyle görmeye dayanamıyordu.
"Y-yapmak zorundayım!! Ben öldürmezsem o kâfirlerin elinden öleceksin! Farketmedin, ihanet ettiler sana! İhanet!"

Konuşmaya devam etti...
"Onlar sadece dünyayı yönetmek istiyorlar... Seninle sadece oyuna getirdiler... Bende bizi kurtarmak için bunu yaptım! Bizi ancak Cumhuriyet kurtarır baba! Saltanat değil!"

Ama ona baktığında.... Debelenmeyi bırakmıştı. Gözleri de açık değildi. Ellerinden itibaren yok olmaya başlamıştı bile.

"...."

/°/°/°/°/°/

Bu anıyı hatırladığı
"Evet. Kızgınım."
"Ama... Anlattın zaten... Bunu halkınız için yaptığı çok belli değil mi..? Vaktinde sende aynısı yapmıştın."
"Aynı şey değil."
"Aynı şey... İkiniz de halkınız için yaptınız bunu."
"Ben babamı öldürmedim."
"O da kardeşlerini öldürmedi."

İkisi de sustu. Kazak Hanlığı ona biraz vakit vermeyi düşündü.

Britanya İmparatorluğu,
"Eh... Ne düşünüyorsun?"
1. Fransız İmparatorluğu,
"Sence? Amerika ölse de bizi eve almaz. Birleşik Krallık tahminen alır. Kanada saf çocuk, o da alır."
"Doğru analiz. Ama... Ah... Şu Amerika'yı sen böyle şımarttın biliyorsun değil mi?"
"Ben şımartmadım. O cesaretlendi."
"Saçmalık."

|•Anılar•| (Countryhumans)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin