•1. Bölüm• "Ben Park Jimin."

1.9K 248 127
                                    

Yorum sınırı: 90



Ben Park Jimin

"Jungkook bunu başaracağına inanıyorum." Menajer bunu söyledikten sonra odadan çıkmıştı.

Yeni bir şarkıları çıkacaktı ve Jungkook bunun için gerçekten çok heyecanlıydı. Şarkı yapılmıştı yalnız klibinin çekilmesi kalmıştı. Bunun içinde bir dansçıya ihtiyaçları vardı.

Jungkook çıkan menajerinin arkasından odadan çıktı ve grup üyelerinin yanına geldi. Yoongi hariç hepsinin bakışı kendisine dönerken karamsar bir şekilde koltuğa yerleşti. "Ne oldu?" Dedi Seokjin hyungu. Jungkook ona baktığında iç çekti.

"Menajer dansçı bulma işini bana kitledi." Namjoon gerçekçi bir tavırla "İnsanlarla iletişiminin güçlenmesi için." Dedi. Jungkook başını ovdu ve "Nereden bulacağım ben dansçıyı?" Diye söylendi.

Bu tür işlere şirketteki diğer insanlar bakabilirdi. Neden Jungkook uğraşmak zorundaydı?  Tae konuşmaya katıldı. "Dünyaca ünlü şarkıcılar var dostum. Biri illaki kabul edecektir." Jungkook bir an önce bu işten kurtulmak istediğini belli eden bir şekilde "Kimmiş onlar?" Dedi.

Taehyung hızla ayağa kalkıp sertçe Jungkook'un yanına oturdu ve telefonunu açtı. Bu sırada Yoongi söylendi. "Hoseok niye yapmıyor ki? Kuşkusuz en iyisi o." Namjoon göz devirdi. "Biraz iş birliği iyi olur diye düşünmüştük ya Yoongi." Yoongi yüzünü buruşturdu. "Onu ben değil siz düşündünüz."

Taehyung telefonundan açtığı ilk fotoğrafı gösterdi. "Bak bu Kai." Jungkook fotoğrafa baktı ve garip bir ifadeyle yanında duran arkadaşına döndü. "Porno çekmeyeceğiz Tae. Bu adama bak." Dedi diğer fotoğrafına geçerken. "Ateşli biri. Bizim aradığımız zarif biri. Anlatabiliyor muyum?" Taehyung göz devirdi. "Yine de iyi olduğu gerçeğini değiştirmez." "İyi değil diye bir şey demedim zaten." Diyerek kendini savundu Jungkook.

Sıradaki fotoğrafa geçtiğinde bu bir kız dansçıydı. "Bu hayranların hoşuna gitmeyecektir." Dedi aklına gelen muhtemel başlıklarla.

Sıradaki fotoğraftaki çocukla Jungkook yüzünü buruşturdu. "Bu dans etmesini bilmiyor! Nasıl dansçı anlamıyorum asla." Diyerek hızla Taehyung'un fotoğrafı geçmesini sağladı.

Bir sonraki fotoğraf Jungkook'un ilgisini çekmişti. "Bunu daha önce görmemiştim." Taehyung internete yazdığı isimle konuşmaya başladı. "Yeni girdi sektöre ama şimdiden seveni çok." Jungkook adını okudu.

"Park Jimin."

Taehyung arkadaşının beğeni dolu mimikleriyle motive oldu. Jungkook zor beğenen bir insandı ama Jimin sayesinde bu sefer bu durum kısa sürmüştü.

"Onunla iletişime geçelim." Taehyung sahte bir hayretle arkadaşlarına döndü. "Duydunuz mu? Mükemmeliyetçi Jungkook bir şeyi beğendi." Jungkook onun ensesinden tuttu. "Bir şey mi dedin Taehyung?" Taehyung gergince gülümseyip ayağa kalktı.

"Yok canım ne diyeceğim. Ben sana atayım o zaman ismini sen menajere şey edersin." Aniden odadan çıktığında Jungkook cebinden çıkardığı telefonda onu takip etti. Odada olan tek ses Yoongi'nin söylenmesiydi.

"Hoseok neyinize yetmedi hala anlamıyorum."

-

Ertesi gün Jungkook beraber kaldıkları evden erkenden ayrılmıştı. Şirkete gelirken mutluydu çünkü bu işi hemen halletmek onu sevindirmişti. Jimin görüşme teklifini kabul etmişti.

Şirkete girdiğinde kendisine şekerli kahve yapılmasını rica etti. Kahve içmeyi seviyordu. Özellikle sabahları ayrı bir severdi. Hem artık buna alışmıştı haliyle içmeyince kendine gelemiyordu.

Black Swan -  jikook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin