2040 New York sabahıydı Darlene ve ailesi her zamanki gibi masalarında toplanarak kahvaltı yapıyorken bir yandan da TV'deki haberleri izliyorlardı. Darlene bir tarafdan masadaki eksikleri getirirken bir yandan da TV'de yeni çıkan oyun hakkındaki haberleri dinliyordu.
"Abla omletler nerede kaldı." diyen erkek kardeşine "getiriyorum Glenn." diye cevaplayarak salondaki eskimiş masaya doğru ilerledi. "Abla yeni çıkan oyuna baksana diğerlerinden daha farklı bir oyun gerçekte bile oynayabiliyormuşsun." diyen küçük yaşlardaki sarışın, mavi gözlü çocuk ortanca ablası Nell'den beklemediği bir cevap alınca duraksamıştı. "Boşuna ümitlenerek anlatma zaten oynayamayacaksın." Glenn ortanca ablasına "ama bir gün yaşım tutunca oynayabileceğim ve çok zengin olacağım o zaman görürsün." diyerek cevapladı. Darlene,"tamam artık ikinizde tartışmayı bırakın ve kahvaltınızı yapın." deyince kahvaltılarına ve haberi izlemeye devam ettiler.
"Evet şimdi dünyanın ilginç oyunu olan Wactıon'ın kurucusu Tokyo'dan Touma Suzuki'ye sorularımızı yöneltmeye devam ediyoruz." dediğinde spiker, TV'de kırk yaşlarında siyah saçları hafif beyazlamaya başlamış olan çekik gözlü bir adam çıkmıştı. Spiker konuşmasına devam etti.
"Öncelikle aslında bu bir yandan da yarışma ve sizce bu yarışmayı kazanabilecek kişiler kimler olmalı." dediğinde Suzuki, "öncelikle gözü kara ve bu hayatla iyi mücadele vermiş kişiler olmalı. Yılmadan devam etmeli, ayağa kalktığında kendinde yeniden güç bulabilmeli ve bunları yaparken başkalarına da yardımı dokunabilen kişiler olmalı." Diye soruya cevap verdikten sonra spiker bir soru daha yöneltti.
"Peki yarışmacılar nasıl oyunlardan geçerek puanlar toplayacak ve level atlayacaklar." Suzuki sözlerine spikerin sesini geç duyduğu için biraz bekledikten sonra devam etti. "İlk etapta seçeceğimiz 500 kişi 'den 20 kişilik gruplar oluşacak ve toplamda 25 takım birbiriyle yarışacak. Oyun hakkındaki bilgileri ilerleyen zamanlarda vereceğiz. İlk etaptaki oyunumuzda herkes bireysel yarışacak. "
Nell, "bireysel mi? 500 kişi." dedikten sonra Darlene kardeşini destekleyen bir ses tonuyla "haklısın fazla kişi var çok zor olur." Suzuki, "biraz zorlayıcı olabilir fakat dediğim gibi biz güçlü kişileri arıyoruz ve bunu lütfen sadece fiziksel güç olarak algılamayın bizim için duygusal yönden güçlü kişiler daha önemli. Kendine güvenen ve ilk etapta 5.000.000$ kazanmak isteyen herkesin başvurularını bekliyoruz." Dedikten sonra spiker teşekkür etti ve reklamlara girdi.
"Abla 5.000.000$ dedi duydun değil mi?" ablası masadaki boşları mutfağa taşımak içi kalkarken "evet Glenn ama şu an bunu konuşacak vaktim yok çünkü işe geç kalacağım." dedikten ve masadaki birkaç şeyi mutfağa taşıdıktan sonra "Nell buzdolabında yemekler var onları ısıtıp yersiniz ve kavga etmeyin ben çıkıyorum." derken ayakkabılarını giymeye koyuldu. "Tamam ablacığım dikkat et." Nell'den cevap gelince iki katlı ve neredeyse eskimiş evlerinden dışarı çıktı.
Darlene ve iki kardeşi ailelerinden kalan bu evde yaşıyorlardı. Ailelerini yıl dönümlerini kutlamak için gittikleri restorandan dönerken bir trafik kazası sonucu onları beş yıl önce kaybetmişlerdi. İki yıl önce ise tek yakını olan babaanneleride ölünce kimsesiz ve yalnız kalmışlardı ama zamanla birbirlerine tutunmayı öğrenmişlerdi. Şimdi ise tek varlıkları olan bu iki katlı evle yaşam mücadelesi vererek hayata tutunmaya çalışıyorlardı. Ablaları Darlene onlara bir şekilde tek başına zorda olsa bakmaya çalışıyordu. Nell ve Glenn ise okuyarak hayatlarını kurtarma çabasındaydılar. Nell lise 11.sınıfa gidiyordu, Glenn ortaokul 6.sınıf ve Darlene en büyükleri 23 yaşındaydı. Liseden sonrasını okumadı çünkü ailesi öldükten sonra kardeşlerine bakması gereken biri olmalıydı. Şimdi ise kardeşlerinin okuması ve iyi bir yaşam sürdürmeleri için elinden geleni yapıyor.
Aslında bu da onları daha iyi şartlar altında yaşaması için bir teklif ,bu teklifle hayatlarını değiştirmekse onların elinde.
Merhaba
Bu benim İlk defa yazdığım bir roman umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yazmanız benim için önemli oylarsanızda sevinirim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WACTION
Science FictionHer şey yolunda giderken ben ait olmadığım bir yerdeydim. Bir oyunun içinde mi? yoksa bir simülasyonun içinde olduğunu nasıl anlayabilirsin ki? Çıkmaza girdiğinde ne yapacağını ya da ne yaptığını bilemezsin. Çıkmaz sokakta karşılaşmaya hazır mısın?