10 HAZİRANDAN 3 AY ÖNCE
Hey! Orada biri var mı?
Sesimi duyan var mı?Karanlığa gömülen sessizlikten çıkmak istercesine bağrışlar çıkıyordu ağzımdan.
Gözlerimi esen rüzgara karşı açarken saçlarım da kafamda karmaş dolaş bi hal almıştı.
Kafamı sağa sola doğru çevirdiğimde çevremde kimsenin olmamasıyla bomboş bir arazinin tam ortasında olduğumu anlamıştım.
Gözlerim etrafı sezdikkten sonra kendi bedenimi bulduğunda bir şeyin üstünde oturduğumu fark etmiştim.
Taht gibi bir şey olduğunu eski, yıpranmış ve üzerinde görüp anlam veremediğim işaretlerle donatılmışlığından anlamıştım.
Ellerim ve kollarımın bağlı olduğunu gördüğümde ellerimi, sımsıkı bağlanmış iplerden kurtaramayacağımı bile bile zorlamıştım.
Canımın acıması arttığında ümitsizce ipten kurtulmayı istemeyi bırakmıştım.
Ellerimin acısını ağzımdan çıkan bir bağrışla etrafa yayarken sesten bir geri dönüş alamamak bu yerde ıssız olduğumu kararlaştırmıştı.
Kafamı gökyüzüne kaldırdığımda bulutların yoğun bir şekilde bir araya geldiğini görüyor ve arada bir gördüğüm şimşekler titrememe neden oluyordu.
Kafamı aşağı indirdiğimde tekrar etrafa göz atmıştım.
Etraf sadece sıradan bir araziydi bu alanda ne olabilirdi ki?
Yıldırımların yavaştan hızlandığını duymam içimde bir şeylerin kıpırdamasına neden olmuştu.
Hızlı bir şekilde yağmurun yağdığını fark ettiğimde kafamı tekrar gökyüzüne çevirmiştim.
Yağmurdan yüzüm ıslanmıştı gözlerimi kapatmıştım. Ve yağmurun sesine odaklanmaya koyulmuştum.
Odaklanmam sırasında birkaç ses duymuştum ama anlayamadığım ve sadece fısıltıdan ibaret olduğuna karar verip şeklimi bozmamıştım.
Fakat saniyeler içerisinde duyduğum ve deprem hissi yaratan sesle gözlerim hızla açılmıştı.
Bi kaç metre uzağımda yeryüzüne bir şey düşmüşçesine gürültü gelen yere yönelmiştim.
Önce biraz yağmurdan dolayı bulanık görsemde yerde bir insan gördüğümü anlayabilmiştim.
Ona odaklanmışken bir başka yönden daha aynı sesi duyduğumda cidden bir yandan irkilmiştim.Gözlerimi tekrardan gelen sese doğru çevirdiğimde az önce gördüğüm kişiye benzeyen ve ona göre biraz daha yakınımda olduğu için kıyafetini görebildiğim biriydi.
Uzun boylu, siyah pelerinli, yüzünü kapatan koca bir siyah maskeyle birlikte alnındaki mavi yıldız...
Bunlar da kimler?
İçimden defalarca kez geçirdiğim bu cümleyi her yıldırım çaktığında yeryüzüne düşen kişileri görmemle tekrar ediyordum.
Siyah pelerinli kişiler etrafımı çember gibi sarmışken sadece onları izlemekle yetinmiştim.
Gökyüzü çok gri bir hal almış etraf loş bir ortama dönüşmüştü.
Hafif midemin bulandığımı hissetmiştim.
Nasıl bu kadar sessiz olduğumu düşünürken etrafımdaki kişilerin bana doğru yürüdüklerini anladığımda ses çıkarmam gerektiğini düşünmüştüm.
Hey siz kimsiniz?
Benim burada ne işim var
Burası neresi?Bekleyip aklıma gelen başka soruları düşünürken yaklaşmayı bıraktıklarını görmüştüm.
Sağıma ve soluma kontrol ettiğimde hepsi olduğu yerde kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK WİTCH
FantasyBen bir kara cadıyım. Beni öldürmek isteyenler peşimden gelirken, ben bana ihanet edeni bulmak uğruna bir çok şeyi göze almıştım Bana ihanet eden kişiyi bulmak için korkunç güçlerimle bir yola atılmıştım. Bu yolun sonu kiminin faydasına kiminin...