Ben, Gece....
Siz, dışarıda gülüp, eğlenirken, ben sizi hep Camdan İzledim.
Öyle içim giderdi ki, "Ah! keşke bende onlarla oynasam" diye geçirirdim içimden...Daha henüz 9 yaşında, kötülük nedir bilmeyen, tek derdi yiyeceği çikolata olan, siyah saçlı, tombul yanaklı, bir çocuktum.
Bir sabah uykumdan acıyla uyandım.Yatakta doğrulduğumda bilinmeyen bir sebeple bütün vücudum kızarmış, su toplamıştı.
Dokununca acıyordu tenim..O acıyla bas bağırdığımda ise annem sesimi duymuş, odama gelmişti.
Daha önce de bir kaç kez aynı şey olduğunda annem beni kurtarmak için elinden geleni yapmıştı.
Ne otlar içirmiş, ne şifacılara götürmüşlerdi.
Ama bir etki ettiği söylenemezdi.Annem beni o halde görünce " Bu, böyle olmayacak, kalk hastaneye gidiyoruz." diyerek beni kucağına almış, apar topar hastaneye
götürmüşlerdi.
Beni komşumuzun aracına bindirmişlerdi.Yolda giderken o, kadar canım yanmıştı ki, annem saçlarımı okşayarak, "Geçecek oğlum!Korkma, iyileşeceksin." Diye bana teselli vermişti.
Hastanede ise o acı haberi almıştık.
Doktor o, iki cümleyi söylediğinde annem korkudan düşüp bayılacaktı."Elimde tuttuğum sonuçlar göre oğlunuzun güneşe karşı alerjisi var.Bir şekilde güneşe maruz kalmış." dedi.
Annem doktora merakla bakan gözlerle "Anlamadım doktor?Yani oğlum hasta mı, bunu mu, söylemek istiyorsunuz? " diye sordu.
Doktor da gözlüğünü burnunun üzerine ittirerek, anneme "Bakın, bu ilaçla tedavi edilecek bir hastalık değil. Bu, hastalık geçse bile tekrar edecek bir cins hastalık."
"Yani en iyi çözüm mümkün olduğunca güneşten korunması.Biz buna tıp dlinde pigmentosum diyoruz""Yani güneşe çıkamama hastalığı."diye sözünü bitirdi.
Başka türlü mümkün değil.
Bu bu nasıl olurdu?
Anneme dışarıya çıkmak için çok ısrar ettim.Ben de, arkadaşlarım gibi koşup oynamak istiyordum.
Ben de,çocuktum.Benim de, tozpembe hayallerim vardı.
Hastaneden eve geldiğimizde dünyamız başımıza yıkılmıştı.
Eve gelene kadar gören kim varsa başını çeviriyordu.Sanki bulaşıcı bir hastalık varmış da onlara bulaşacakmış gibi...
Onca yüzüne baktığımız insan, şimdi bana acıyarak bakıyorlardı.Çocuklar ise yüzü yaralı, diye parmakla beni gösterip, alay ediyorlardı.
Gözlerim dolu dolu olduğunda ise annem güven verircesine elimi sımsıkı tutmuş ve bana "Utanma oğlum, kaldır başını.Bırak onlar utansın." Demişti.
O an ona bakıp gülümsemiştim.Eve geldiğimizde yine o sığınağıma geri döndüm ve bir daha da oradan hiç çıkmadım.
O gece çok ağlamış Allah'a dua etmiştim."Allah'ım bana güç ver, ver ki savaşayım." dedim.
O an bir yemin ettim.Ben yüzü yaralı adam, korkmayacak onlarla savaşacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık GEÇMİŞ Tamamlandı
Mystery / ThrillerO, Çocukların Kabusu... Çocukken Geçirdiği Bir Hastalık Yüzünden Kimsenin Sevmediği Bir Yaralı Bir Adam... O, Gece ... Hastalığını Yenebilecek mi?