3.

265 140 370
                                    

Yıldız eve geldiğinde kendini yatağa attı.
Bugün neler olmuştu öyle.

Yıldız, bu gizemli adamı içten içe merak ediyordu.
Bu, adam kimdi, nereden gelmişti.

Sahi onu daha önce hiç buralarda görmemişti.
Şu an başına bir şey gelmediyse, bu gizemli adama borçluydu.
Elini kalbinin üzerine koyarak sakinleşmeye çalıştı.

Kalbinin gümbürtüsü hala geçmemişti.
Kendi kendine "Bana neler oluyor böyle?" Diye sordu.
Kalbinin bu derece hızlı atması neye işaretti?

Yoksa daha yeni gördüğü bu adama aşık mı oluyordu.
Yok canım, dedi kendi kendine.
Köprünün altından hızlıca çıkarak evine yöneldi.

Gece de evine geldiğinde annesi hala uykudaydı.Neredeyse sabah olmak üzereydi.

Gün yavaş yavaş ağarmış, kuşların cıvıltıları çoktan duyulmaya başlamıştı.
Birazdan annesi kalkar, kahvaltıya gelmesi için yanına gelirdi.
Ayrıca çok da, yorulmuştu. Sahi o, kız ne yapmıştı?

O, adamlar bir daha kıza zarar vermeye kalkmış mıydı?
Onu orada öylece bırakıp gitmek hiç içine sinmemişti.
Ama korkmuştu, onunda diğerleri gibi kendisini sevmeyeceğinden korkmuştu.

Hem öyle kızlar ona bakmazdı ki, onlar altlarında
lüks arabalar olan, havalı tiplerden hoşlanırlardı.

Bunları düşünürken uykuya ne ara daldığını fark etmedi.
Annesi onu kahvaltıya çağırdığında uyuduğunu anladı.

Güzel bir kahvaltı ettikten sonra da, yine akşamı beklemek için odasına gitti.
Acaba o kız bu gece de oraya gelir miydi?
Ah keşke adını sorsaydı.

Gece olduğunda sessizce odasından çıktı.
Bu, annesine yakalanmadan ikinci çıkışıydı.
Haberi olsa hayatta dışarıya çıkmasına izin vermezdi.

Bu sefer de, sahile gitmeye kara verdi.
Deniz kenarında oturup, o masmavi denizin üzerine düşen yakamozu seyretmeye bayılıyordu.

Kapşonunu başına geçirerek hızlı hızlı sahile doğru yürümeye başladı.
Arkasından birinin onu takip ettiğini hissetti.

Ara ara dönüp baktığında o gölge anında yok oluyor, yoluna devam ettiğinde ise tekrar beliriyordu.

Kim neden onu takip etsindi ki?
Başını sallayarak umursamamaya çalıştı. Tam o sırada karşısına dünkü adamların çıkmasıyla yerinde donakaldı.
Etrafına baktı. Kahretsin ki burası çıkmaz sokaktı.

Kıza saldıran adam gülerek "E şimdi ne yapacaksın bakalım minik kuş?"Diye sordu.
Gece adama dik dik bakarak "Ne istiyorsun, dün yediğin dayak yetmedi mi?" Diye sordu.
Adam gür sesiyle kahkaha atarak Gece'ye doğru yürümeye başladı.

Bir yandan da, "Sen anlaşılan yürek yemişsin, burada herkes benden korkar.Ama sana şunu söyleyebilirim ki, bana bulaşarak çok büyük bir bela aldın başına.Şimdi de, bedelini ödeme vakti." Dedikten sonra Gece'nin iki yanında bulunan adamlara baş işareti yaptı.

Onlar da, Gece'nin yanına gelerek ona saldırmaya başladı.

Gece aldığı darbeyle yere düşmüştü.

Adamlar vurdukça vuruyor, hiç acımıyorlardı.

Gece karnına aldığı son darbeyle nefesinin kesildiğini hissetti.

Gözleri kapanmadan önce tacizci adam yanına eğilerek "Bu, sana ilk ve son uyarım.Bir daha bu kadar anlayışlı olmam."dedikten sonra adamlarla gözden kayboldu.

Gece ise o soğuk ayazda yerde iki büklüm olmuş, yüzü gözü kan revan içinde saatlerce yattı.

Kendinden geçmeden önce dünkü kızın siluetini gördü.

Karanlık GEÇMİŞ Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin