kadıköy | fenerbahçe

Bölüm 8:"İdealler ve Kararlar"

"Ece nerede kaldın?"

"Geldim ya geldim,patlamayın!"

Ece hızlı adımlarla Topuk Yaylası'nın bahçesine doğru yürümeye devam etti.Sonunda görüş açısına giren kameralarla temposunu azalttı.Kameraların olduğu bölgeye vardığında ise kendilerini gülmemek için zor tutan Ozan ve Berke'yi gördü.

"Bunlar neye gülmemeye çalışıyor?"

Yanındaki İrfan'a yönelttiği soruyla beraber Ozan kahkahayı bastı.

"Ozan neye güldüğünü söyleyecek misin artık?"

Ozan kahkahalarını durduramazken Berke ise gülmemeye çalışmaktan kıpkırmızı olmuştu.Genç kız gözünü Berke'den çekmeden tekrar konuşmaya başladı.

"İrfan sana bir soru sordum."

"Sanırım saçlarına gülüyor Ece."

Ece eşofmanın cebinden telefonunu çıkarttığında direkt kamerayı açtı.Yukarıdan sıkıca topladığı saçları dağılmış,terlediği için normalde yana taradığı kaşları yukarı kalkmıştı.Sinirle telefonunu cebine geri koydu ve Ozanla Berke'ye döndü.

"Gül Berke gül,öleceksin yoksa."

Berke de Ozan'ın kahkahalarına eşlik etmeye başladığında Ece ikisine de kötü bakışlar atıyordu.

"Kusura bakmayın sizin gibi antrenmanım biter bitmez odama çıkıp duşumu almadığım için(!)Bazılarımızın takımın iyiliği için kişisel antrenmanları takip edip altyapı oyuncularıyla ilgilenmesi gerekiyor.Takdir edersiniz ki teknik direktör olarak bu da benim sorumluluğumda."

Ozan sonunda gülmeyi bırakıp Ece'ye döndüğünde hala sırıtıyordu.

"Tamam güldün bitti.Pişmiş kelle gibi sırıtma daha fazla."

"Emredersiniz komutanım."

"Gevşek."

Ece Ozan'ın bu davranışlarına hafif bir tebessüm etti.Kolundaki saate baktığında henüz 20 dakikası olduğunu gördü.

"Ben bir lavaboya gidip şu saçımı başımı düzelteyim.Beş dakikaya inerim geri.Barış Abi gelirse söylersiniz.Hem sizin burada ne işiniz var?"

"Röportajını izleyeceğiz."

"Ortak odada televizyon yok mu oğlum niye kamera arkasından izleyeceksiniz,manyak mısınız siz?"

"Kız kardeşimizin ilk röportajı olacak.Bırak da canlı izleyelim."

İrfan'ın sözleriyle Ece kafasını Berke'ye çevirdi.

"Hadi İrfanla Ozan'a alışığım,Berke'nin buradaki işi ne?"

"Ozan gel eğleniriz dedi geldim ben de."

"Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş,bravo vallahi!"

Ece içeriye doğru yürümeye başladığında hafifçe gülüyordu.Sonunda odasına vardığında anahtarıyla hemen kapıyı açtı ve kendisini lavaboya attı.Yüzünü yıkadıktan sonra at kuyruğu olan saçlarını açtı ve üstten daha sıkı bir at kuyruğu yaptı.Aralardan çıkan küçük saçların üzerine saç spreyi sıkıp geriye doğru taradıktan sonra güzel bir görüntü elde etmişti.

Kaşlarını sabitleyiciyle yana doğru taradıktan sonra röportajda parlamamak için pudra sürdü.Normalde makyaj da yapardı ancak kısıtlı zamanı buna el vermiyordu.

İşi bittikten sonra hızlı adımlarla aşağıya indi.Bu sırada Barış da gelmişti ve mikrofon kontrolleri yapılıyordu.

Ece'nin geldiğini görmeleriyle beraber Ece'nin mikrofonunu da taktılar.Artık cam masanın sağında Ece solunda ise Barış oturuyordu.Önüne Haklıydık Kazandık bayrağı asılan cam masanın üzerinde iki bardak kahve ve su şişeleri duruyordu.