Hafif rüzgârlı bir havada usul usul tek başına yürüyordu İvan. Kirli sakallı uzun boylu tıknaz alnında uzun çizgiler bulunan bir adamdı.Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle çalışamaz hale gelmişti artık yaşlanmıştı.İki kızı ve bir karısıyla kıt kanaat geçinip gidiyorlardı.Karısı Annika şişman orta boylu yüzünde çiller olan bir kadındı.O da İvan ın artık çalışamaz halde olduğunu bildiği için temizliğe gidiyordu.Bu zorlu hayatın içinde bu iki karı kocanın yaşama tutunma sebebi iki tane genç ve güzel kızlarıydı.Büyük kız Vasilisa 26 sına daha yeni basmış uzun ve sarı saçlı yanakları hafif kırmızı gözleri ela ve herkesi kendine hayran bırakan bir kızdı.Kız kardeşi Ulyana ise orta boylu kumral kahverengi gözlüydü.Son derece huysuz olan Ulyana ablasıyla hiç anlaşamazdı.İvan eve geldiğinde Annika yemek pişiriyor Ulyana uyuyor Vasilisa ise haftaya katılacağı satranç turnuvasına hazırlanıyordu.Vasilisa, amcasının ona aldığı satranç takımı sayesinde küçük yaştan beri oynardı bu oyunu ve o turnuvayı kazanıp biraz olsun ailesini rahatlatmak istiyordu. Vasilisa nın hedefi iyi bir satrançcı olmaktı ve bunun için çok çalışıyordu.İvan yine kendime göre bir iş bulamadım ah şu yaşlılık beni bitirdi.Artık en basit işleri bile yapamaz hale geldim diyerek acı bir yüz ifadesi çaresizlik dolu bakışlarla girdi içeri.Artık bu cümleler aile içinde eskisi kadar etki yaratmıyordu.Herkes İvan dan böyle cümleler duymaya alışmıştı.Karısı Annika ne zaman şu eve iyi bir haberle geldin ki zaten milletin evini temizlemekten bıktım artık yaşlı vücudum bu tempoya dayanamıyor diye İvan a serzenişte bulundu.İvan bu sözleri hiç umursamadı ve öylece yemeğe oturdu.Yemekte ne var dedi mahçup bir şekilde.Zıkkımın kökü var sanki eve bir şey getirdiğin mi var dedi Annika.Evde kısa süreli sessizliğin ardından Ulyana nerde dedi İvan.Daha uyuyor saat 6 oldu daha uyuyor kraliçe.Uyumaktan başka işe yarar ki zaten dedi Annika.Vasilisa kızım uyandır kardeşini yemek yiyeceğiz dedi Annika.Bıktım artık bu kızdan dedi Vasilisa ve Ulyanayı uyandırmaya gitti.Hep beraber yemeğe oturdular.Herkes iştahla yemeğini yerken Ulyana birden Vasilisa ya dönerek karşı mahalleye taşınan çocuğu gördün mü dedi.Hayır dedi Vasilisa umursamadı da zaten.Çok yakışıklı bir çocuk uzun boylu pek havalı bide zengin galiba.Ne yapabilirim dedi Vasilisa zenginse zengin bana ne bundan.Ulyana bellimi olur dedi manalı bir şekilde hafif gülerek.Ne bellimi olur dedi Vasilisa.Ulyana belkide...dedi.Ne diyorsan açık açık konuş dedi Vasilisa lafı ağzında geveleme.Belki de sevgili olursunuz.Vasilisa yüksek sesle ne sevgili olacakmışım daha yüzünü bile görmediğim bir adamla nereden kuruyorsun kafanda bunları.Ne var işte fenamı olur hem bizi hem kendini kurtarırsın dedi Ulyana.Hem çocuk ta yakışıklı.Annika araya girerek Ulyana saçmalamayı bırak ta yemeğini ye dedi.Herkes kendi kararını kendisi verir.Sende bişey söylesene İvan.İvan tabi dedi ve yemeye devam etti.Hep geçiştir bakalım böyle nereye kadar geçiştireceksin hiç sorumluluk alma evin bütün yükünü ben sırtlarım dedi Annika.Yemek bitmişti.Herkes odasına çekilmiş Vasilisa nın kafasında Ulyana nın bahsettiği çocuk vardı.Acaba dedi gerçekten de olur mu.Onu sevmesem bile ailem için buna katlanabilirmiyim.Biraz olsun koparabilirmiyim onları bu hayattan diye düşünürken uykuya daldı Vasilisa Ertesi gün erken saatlerde uyanmıştı.Annesi çoktan temizliğe çıkmış babası ve kardeşi daha kalkmamışlardı.Arkadaşı Valeriya nın evine gidip turnuva ya hazırlanacaklardı.Vasilisa Evden çıktı durağa doğru yürüyordu o sırada lüks bir araç Vasilisa nın önünde durdu.Pardon hanımefendi buraya yeni taşındım da acaba buralarda fırın var mı ? Evet dedi Vasilisa sanki dili tutulmuştu hemen Ulyananın dediği sözler aklına geldi bu o dedi içinden.Kader ağlarını örmüştü çocuk çok yakışıklıydı.Arkaya doğru uzanan saçları gür sakalı keskin bir çene yapısı vardı.Vasilisa resmen vurulmuştu gözlerini gözlerinden alamıyordu öylece donup kaldı dili tutuldu kırmızı olan yanakları daha da kızardı.Sanki bu dünyadan değildi karşısındaki kişi hayallerin ötesindeydi.Hemen irkildi kendine geldi ve karşıda ki sokaktan sağa dönün köşede ki dükkan dedi.Çok teşekkür ederim dedi Anton.Sizde buralarda oturuyorsunuz galiba dedi.Vasilisa evet dedi kendi evini göstermeye utanmıştı.Çünkü bir gecekondu da oturuyordu.Tekrar teşekkür ederim diyerek ayrıldı Anton.Vasilisa neye uğradığını şaşırmış Kalbi pır pır atıyordu ve Valeriya nın evine o heyecanla varmıştı bile.Valeriya Vasilisa da garip bişeyler sezmişti.Herzaman ki Vasilisa değildi bu yaptığı hamleler bile değişmişti.İlk oyunda çoban matı olunca senin neyin var dedi.Bişeyim yok dalmışım dedi Vasilisa.Anton u düşünmekten hiçbir şeye odaklanmıyordu.Çalışma bittikten sonra eve döndü.İşte diyordu evleneceğim adam bu ama o beni severimi diye de düşünmeden edemiyordu.Sever niye sevmesin sevilmeyecek neyim var diye söylendi.Ertesi gün yine aynı saatte evden çıktı fırına doğru yola çıktı.Aklında tek bir soru vardı acaba Anton da orda mı.Saat 9:30 civarıydı sokağın karşısında dünkü gördüğü araba vardı. Yani Anton un arabası.Yine büyük bir heyecana kapıldı eli ayağı dolaştı.Arabanın kapısı açıldı Anton aşağı indi biraz bakındıktan sonra fırına doğru yürümeye başladı.Vasilisanın kalbi artık yerinden çıkacaktı.Ne diyecekti ne söyleyecekti acaba.Anton la yüzyüze geldi.Gülümseyen bir ses tonuyla günaydın dedi Anton.Günaydın diye karşılık verdi Vasilisa. Dünya ne kadar küçük dedi Anton.Daha dün karşılaştık sık sık gelirmisin bu fırına dedi Anton.Evet dedi Vasilisa çoğu zaman gelirim.Bu mahalleye taşınalı iki hafta oldu ama insanlar çok sıcak çok sevecen doğrusu.Önceki yaşadığım yer böyle değildi hiç kimseyi tanımıyordum.Buraya taşındıktan sonra ise şimdiden iki üç arkadaşım var.Öyledir dedi Vasilisa burası fakir bir mahallledir ama sevecen insanlarla doludur.Burada tek servetimiz sevgidir.Başkada verebileceğimiz birşey yok hepsi bu kadar.İnanın bana dedi Anton sevgi bir insana verilebilecek en güzel şey bir hazine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL
RomanceYolluk içindeki bir ailenin hayata tutunma çabasını yazdım umarım beğenirsiniz