Two

38 6 9
                                    

Gusion gözlerini açtığında kendini tanımadığı bir yerde buldu. Başını ovalayarak kalktı yerinden. Biri onu kendi yatağına bırakmıştı. Evin içinde dolaşmaya başladı. Salona gelince beyaz saçlıyı koltukta yatarken buldu. Yüzüne yaklaşıp parmağıyla yanağına dokundu. Yumuşacıktı. Genç beyazın dokunduğu her yeri yumuşacıktı. Saçları, teni.. Peki ya dudakları? Dayanamayarak parmağını dudağına sürttü.

"Yumuşacık. "

Gusion sadece 3 yaş büyüktü ama kendisi sert ve kaslı bir vücuda sahipken Ling yumuşacıktı. Parmağını dudaklarından çekemiyordu.

"G-Gusion, napıyorsun? "

Panikleyip elini çekti hızlıca. Gözlerini kaçırdı.

"Buraya nasıl geldim? "

Ling yattığı yerden kalktı, kafasını ovaladı. Kanepede uyumak rahat olmasa gerekti. Ama Gusion rahat uyusun diye ona bırakmıştı.

"Çok sarhoştun, seni barda bırakmak istemedim. "

"Anladım. Teşekkür ederim"

Gülümseyerek yanına oturdu.

"Ailen seni merak etmiştir. "

"Sanmıyorum, ayrı evlerde yaşıyoruz. "

Konuşmayı uzatmak istiyordu Gusion ama aklına hiçbir şey gelmiyordu.

"Peki ya senin ailen? "

"Şehir dışındalar, ben buraya okumak için geldim. Moniyan Üniversitesi."

Güldü.

"O halde baya zekisin Ling. "

"Pek sayılmaz, fazla çalışıyorum sadece. Harici de barda çalışıyorum. Zilong ile aynı sınıftayız, hatırlar mısın bilmiyorum ama diğer barmen arkadaşım. "

"Anladım, ben de görüyorsun, uzun zaman sonra ilk defa içtim. "

Ling inceledi uzun uzun kahveliyi. Hala yüzünde bir yorgunluk vardı. Sıcak bir kahve iyi gelir diye düşündü, ayağa kalktı.

"Kahve ister misin? Yoksa çay mı? "

"Kahve iyidir. "

Gusion masaya oturdu, Ling de kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Yalnız yaşadığı için yemek yapmayı biliyor olmalıydı. Hayal kırıklığına da uğramadı. Ling'in hazırladığı sofra muazzamdı.

"Muazzam duruyor"

Güldü Ling

"Teşekkür ederim. "

Smut yazsam mı emin değilim

._.

Champagne or Wine Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin