SADECE AŞK ISTIYORUM // Fitnat x Burak

1

"Okulumuza yeni bir öğretmen geldi hocam. Haberiniz vardır diye düşünüyorum."

"A a! Benim niye haberim yok bundan? Çabuk gönderin buraya!"

"A-ama şuan dersteler."

"Ben ne diyosam onu yap Behlül! Ve bir kahve yap, şekerli olsun."

"Tamam Fitnat hocam."

"Kaç defa dedim sana Behlül! Hanımım diyeceksin!"

"Emredersiniz Hanımım."

Behlül odamdan söylenerek çıktı. Onu fazla kafaya takmadım. Sadece ayak altında dolaşan bir adam kendisi. O sırada yeni aldığım magazin dergime göz gezdiriyordum. Bir kaç sayfada full kırmızı straplezler bulunuyordu. Kırmızı elbiseleri her zaman 1. sıraya koymuştum. Çünkü kırmızı en sevdiğim renkti ve bir gün aşkımı bu kırmızılarla gösterecektim.

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı ve içeriye Behlül girdi. Tek başınaydı. Elinde bana yaptığı kahveyi dökmemeye çalışarak masama koydu.

"Çikolatalarim nerede? Kahveyi kuru kuru mu içicem ben?"

"Hemen getiriyorum Hanımım."

"Yeni öğretmen nerede?"

"Dersi bitince geleceğini söyledi Hanımım."

"Ben emrediyorum ve o reddediyor öyle mi? Görelim bakalım kimmiş bu yeni öğretmen?"

"Ben çikolatanızı getireyim!"

Behlül odadan tekrar çıktığı zaman kara kara düşünüyordum. Kimdi bu yeni öğretmen? Daha kendisini görmeden sinir olmuştum. Kimse benim emirlerime karşı gelemezdi. Ta ki bugüne kadar. Ama benim adım da Fitnat ise ona haddini bildirmesini bilirim!

Dersin bitimine kadar kahvemi içip afiyetle çikolatalarımı yiyordum ve magazin dergimin keyfini çıkartıyordum. Telefonumun titremesiyle dergiyi kapattım ve aramayı cevapladım.

"Buyurunuz! Ben Fitnat Özel Koleji müdürü güzel ve çekici Fitnat Korkmaz! Ne için aramıştınız?"

"Merhaba Fitnat hanım! Ben Burak Kocataș! Okula bağışta bulunmak istiyorum!"

"Bağış mı? T-tabi ki! İstediğiniz kadar bağışta bulunabilirsiniz. İsterseniz detayları okulumda konuşabiliriz!"

"Tabii ki. Ne zaman müsaitsiniz?"

"Her zaman müsaitim, isterseniz bugün gelebilirsiniz!"

"Tabii ki. İyi günler."

"İyi günler. Sizi bekliyorum!"

Telefonu heyecanla kapatıp küçük bir çığlık attım. Konuştuğum kişinin sesine bakacak olursak bir erkekdi. İnşallah yakışıklıdır ve çokca bağış yapar. Gelsin paralarr!!

Teneffüs zilinin çalmasıyla koltuğumdan kalktım ve üstümü başımı düzelttim. Kendi özel lavaboma gidip makyajımı tazelemem gerekiyordu. Üstümde ki yeşil etek ve kırmızı gömleğe bakarsak gayet şık ve güzeldim. Yani, her zaman güzelim!

Omzuma kadar gelen saçlarımı taradım ve kırmızı gözlüğümün camlarını yeniden temizledim. Makyajımı da tazeleyip oradan çıktım. Öğrenciler bana bakıyorlardı. İlk defa güzel bir kadın görüyor olmalılar. Hah, biliyorum yer cüceleri. Çok güzelim!!

Kırmızı yüksek topuklu ayakkabılarıyla odama doğru ilerlerken bir adam gördüm. Bu telefonda konuştuğum adam olmalı! Bu kadar hızlı geleceğini beklemiyordum. Çok yakışıklıydı.

"Eh, merhabalar. Burak Kocataș idi değil mi?"

"Evet. Siz de Fitnat Korkmaz olmalısınız."

"Ta kendisi efenim."