15, i need u.

171 29 114
                                    

"Sence nasıl olmuşum?" Görünüşümden emin olamayarak taksiden indiğim gibi Jisoo'ya döndüğümde Jisoo gözlerini üzerimde gezdirdi. En sonunda yüzüne samimi bir gülümseme yerleşti, elini kaldırdı ve 'leziz' anlamına geldiğini bildiğim bir işaret yaptı. "Mükemmel duruyorsun hayatım."

Sağ elimi dudaklarıma götürüp ona öpücük attığım esnada bakışlarım Jisoo'nun biraz ötesinde bize el sallayan Jungkook'a sabitlendi, ben de Jisoo gibi gülümsedim. "Jungkook orada ve kolu koparcasına el sallıyor, gidelim hadi."

Kutlama alanına vardığımızda çok kalabalık bir ortam olmadığını görüp kendi kendime rahatladım. Kalabalık yerlerden hoşlanmazdım, hele ki bu kalabalığın çoğunluğu benim sadece ismen bildiğim insanlardan oluşacaksa hiç hoşlanmazdım. Neyse ki Jungkook bunu düşünmüş gibi, hepi topu yirmi kişi çağırmıştı.

"Öncelikle on sekiz olduğum bu doğum günüme hepiniz hoş geldiniz. Ben sizden büyük reşit bir birey olsam da sizin henüz çocuk olduğunuzu düşünerek bu mekana içki sokmadım, rahat edebilirsiniz." Bu sözleriyle birlikte minik kalabalıktan gülme sesleri geldi, Hoseok ıslık çalıp alkış başlattığında hepimiz ona büyük bir hevesle eşlik ettik.

"İkinci olaraksa bu partiyi hiç mi hiç planlamadım ama çocuk gibi bir pastanın üzerine dizilmiş on yedi mumu üflemeyeceğim. Sizden öneri almak daha iyi, şimdiyse elimizde içini Jennie'nin zoruyla temizlediğim eski bir dolap, bir servet verdiğim içecekler ve bir televizyonumuz var! Ne yapalım dersiniz?"

Lalisa elini kaldırıp "Film izleyelim!" diye bağırdı coşkuyla. "Harry Potter izleyelim! O kadar çok kişiden duydum ki artık dayanamayacağım. İzlemezsek kendimi camdan atmaya karar verdim."

"Şansına küs hayatım!" dedi Jennie gülerek. "Birinci kattayız."

"Film konusu güzel, beğendim." dedi Jungkook başını aşağı yukarı sallayıp. "O zaman film izliyoruz ama ben mükemmel bir izleyici olduğumdan dolayı Harry Potter'ı evde tek başına izlemen gerektiğini düşünüyorum. Şimdi korku filmi izleyeceğiz. Çünkü bir keresinde Jisoo'nun evinde izlemiştik ve çok eğlenceliydi."

Jennie hızlıca kimin nerede nasıl oturacağı ile ilgili bir plan yaptı. En sonunda Yoongi, Hoseok, Jimin ve Jin üçlü koltukta üst üste, yandaki tekli koltukta Jennie tek başına, hemen dibindeki sandalyede Tzuyu, onların yanındaki ikili koltukta Nam Joon, Jungkook ve Lalisa, diğer ikili koltukta ise Nayeon, Mark ve Mina sıkış tepiş oturuyordu. Ben, Taehyung, Jisoo ve Jaehyun yerdeki minderlere yerleşmiştik, Jaehyun ve Taehyung çoktan kendi aralarında konuşmaya dalmışlardı, bense Jisoo'nun omzuna başımı yaslamış, sarışın ana karakterin çocuğuna öğüt vermesini izliyordum.

"Taehyung ile hiç konuştunuz mu?" diye sordu Jisoo. Başımı iki yana salladım. "Hayır, konuşmadık. Selam bile vermedi, ben de en ufak konudan şüphelenir diye bir şey demedim."

"İyi yapmışsın." dedi Jisoo sadece. Tam dudaklarımı aralamıştım ki başını çevirip filmi izlemeye devam etti, ben de etkinliği mahveden kişi olmamak için bir şey söylemedim.

Fakat keşke deseydim çünkü film mantık hatalarıyla dolu olmasının yanı sıra hiç de sarmamıştı. Gerçi Jimin bir ara korkuyla çığlık atmış, Lalisa onunla dalga geçerken bir anda ona katılmıştı ve yeri geldiğinde hepimizin gerginlikle gözlerini kapattığı birkaç sahne vardı ama yine de bir macera filmini izlemek daha eğlenceli olurdu.

"Film sarmadı galiba," Taehyung'un kulağıma fısıldamasını işittiğimde kalbim çoktan göğüs kafesimi dövmeye başlamıştı. Soluğum kesiliyor gibi hissederken zorlukla nefes aldım, aynı anda Taehyung bunu fark edememiş olsun diye dua ederken başımı salladım. "Evet, korku filmlerini çok sevdiğim söylenemez." Durdum. "Seni de sarmadı galiba, filmin başından beri Jaehyun ile konuşuyorsunuz."

i need u ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin