"Roseanne, yeni yıl için müzik grubu etkinlik düzenlemiş, tabii okulun müzik grubu olduğu için minik bir şey. Şimdi prova yapıyorlar. Gidelim mi yanlarına?" Jisoo'nun bana seslenmesiyle yerimde irkildim. Bakışlarım ona dönerken içim kıpır kıpır olmuştu bile. Taehyung. Başımı aşağı yukarı salladım hızlı hızlı. "Olur."
"Hadi, ben kantine gidip geliyorum. Sen git, buluşuruz orada." Hevesle ayağa kalktım, sınıftan çıkıp merdivenlerin oraya, blok kapısının önüne vardığımda müzik odasından gelen seslerle hata yaptığımı düşünerek içeri girdim, müzik odası dururken neden dışarıda çalışsınlardı ki?
Çekinmeden kapıyı tıklattığımda, ses anında kesildi. Ardından tok bir ses, "gel." Dedi. Olabildiğince sakin olmaya çalışarak kapıyı açtım ve içeriye şöyle bir baktım. "Provayı izlemek için gelmiştim. Girebilir miyim?"
"Tabii," dedi Jennie elini sallayarak.
İçeri girdim ve hızlıca boş gördüğüm ilk yere oturdum. Ne tesadüftür ki, bu Taehyung'un yanıydı. Ona bakıp gergince gülümsediğimde beni görmedi, bakışları Jennie'nin akort ettiği gitardaydı. Ancak tam Jennie'ye dönecekken gözlerinin, başını çevirmiyor olsa bile bana doğru bakmaya çalıştığını gördüm. Ağır ağır bana doğru döndü ve hâlâ yüzümde duran gülümsememe karşılık vermeden sadece başıyla selam verir gibi bir hareket yaptı.
Dikkatimi ondan uzaklaştıran şey Jennie'nin son kez kontrol ettiği gitarı Taehyung'a uzatarak "Tamam, alabilirsin Taehyung." demesiydi. Taehyung da hızlıca gitarını eline aldı ve kucağına yerleştirdi. Jennie bu esnada odanın çok da büyük olmamasından dolayı zorlansa da yanımdan geçip sözlerini, "Ben de bir Mr. Lee'ye bakayım." şeklinde bitirdi.
Odadan çıktığında şimdi sadece Taehyung ve ben kalmıştık. Her gerildiği andaki gibi sağ bacağını olduğu yerde titretmeye başlamıştı, benden rahatsız olduğu düşüncesiyle oturduğum tabureyi biraz geri aldım. Bunu yapmamla zeminden kaynaklı bir ses çıktı, aşırı sinir bozucu bu sese karşı dişlerimi birbirine bastırıp gözlerimi kapattım. Taehyung'un dudaklarından çıkan kısık sesli bir kıkırdama duymamla gözlerimi açtım.
"Fizik sonuçları açıklanmış," dedim sessizliği bozmak adına. Başını olumlu anlamda salladı. Sonra da hoşlandığı kızın ben olabileceğimi öne sürüyor, gel de inan. "Ne almışsın?"
"A." Geri sormamasıyla bozuldum ancak bunu belli edecek kadar salak değildim, yalnızca onayladım. "Ben de-"
"Sen de F almışsın." Kaşlarımın havalanmasına engel olamazken omuzlarını silkti. "Jungkook ile konuşurken söyledi." Demek Jungkook ile konuşurken konu bana da geliyor.
Tam dudaklarımı araladığımda kapı ardına kadar açıldı ve içeri Jennie, arkasında da Jaehyun ve Jisoo geldi. Jaehyun'un tam anlamıyla neyle uğraştığını kimse bilmezdi, genelde klasik olup olmaması fark etmeksizin gitar çalardı, Jennie çocukluk hayali olan bateriden sorumluydu ve Taehyung da şarkının bizzat kendisinden.
Mükemmel bir üçlü oldukları söylenemezdi aslında, Taehyung Jennie ile sınıftan bir kız olduğu gerekçesiyle çok konuşmuyordu. Daha çok satranç konusunda da ortak noktaları olan Jaehyun ile muhabbetleri vardı, Jaehyun ise Jennie ile çok yakındı. Bu olay çok karışık olduğundan Jennie ile bunun hakkında konuşmazdık ama birbirlerine çok da bağlı bir grup arkadaş olmadıkları kesindi.
Senin Taehyung'tan hoşlandığın ve Jennie ile çok yakın arkadaş olduğun göz önünde bulundurulursa yakın olmamaları daha iyi zaten.
Jisoo nereye oturacağı hakkında odayı bayağı bir incelemişti, en sonunda gözleri Taehyung'un iki tanesini üst üste koyarak oturduğu taburelerden birini kendisinden beklenmeyecek bir kibarlıkla istedi. Taehyung hiçbir şey demedi, başını salladı ve hızlıca ona istediğini verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i need u ✔
Fanfictionroseanne park, bir süredir ilgisini çeken kim taehyung'a kendi hesabından yazacak kadar cesur olmadığından bir fake hesaba başvurur.