fatih'in istanbul'u | bxb

yirmi☄️

günün üçüncü bölümü aboo🌈

____________

|fatih|

|istanbul|

_____________

doğum günümü dahi unutmuştum... eğer istanbul olmasaydı, öylece geçip gidecek bir gündü de benim için.

ama istanbul'um vardı... onunla geçirdiğim her gün zaten mucizevi şekilde güzelken bir de böyle sürpriz hazırlamış olması ekstra mutlu etmişti.

babamla, yıllar sonra sarılmıştık istanbul sayesinde.

yalnızca arkadaşlarımızı çağırarak da bu günü geçirebilirdi ama o, hepimizin ailesini davet etmişti kendi kanayan yarasına rağmen.

o gün söz verdim kendime, istanbul'un kanayan yarasına şifa olacaktım. onu öyle çok sevecektim ki bir kere olsun eksikliğini hissetmeyecekti ailesinin.
hem babam ona pekala baba olurdu, ve özgen abla... anne yerini tutmasa da her şeyi ile ilgilenirdi.

bol sohbetli, kutlamalı günün gecesinde istanbul'um ile evimize geldiğimizde, üzerimi değiştirip yattığım sıra pijamalarıyla yanıma geldi. elinde bir paket ile.

doğum günü hediyen

dediğinde bir süre hareket edemedim. gün boyunca yaptığı her şey hediye gibiyken bir de üstüne hediye mi almıştı.

buna ger-

deme gerek yoktu falan diye. yirmi yıldır hayattasın ve böyle güzel büyüyüp gelişmişsin nasıl sana hediye almam, nası doğduğun için sana teşekkür etmem. keşke daha fazlası gelse elimden diyorum her seferinde. keşke ömrüm boyunca sana varlığının ne denli kıymetli olduğunu hissettirebilsem

elinden tutup kendime çekerek dudaklarına sevgi dolu bir öpücük bıraktım.
hediye paketini yırtmamaya özen göstererek dikkatlice açtım.

içinde birbirinin aynı iki bileklik vardı, platin-çelik gibi olan bileklikler fazla pahalı duruyordu. yine yüklü bir harcama yaptığı belli oluyordu istanbul'un.

uzat bileğini

dediğini yaparak bileğimi uzattığımda dikkatlice taktı ardından bileğimin içine bir öpücük bıraktı.

ben de onun bileğine diğer bilekliği takıp, tıpkı onun gibi yumuşacık bir öpücük ile bileğini süslediğimde bileklerimizi yanyana getirerek nasıl durduğuna baktı yüzündeki tebessüm ile.

işte şimdi çift olduğumuz resmileşti

çift olduğumuzu belli etmek için böyle nesnel şeylere ihtiyacımız yok ki. birbirine değdiği anda gözlerimizde oluşan o parıltı en büyük kanıt

gözümden öptüğünde ben de çenesine bastırdım dudaklarımı.
kendimi geri çekmek üzereyken alt dudağımı dudakları arasına aldığında elimi ensesine atarak öpüşmeyi derinleştirdim.

*(smut uyarısı)*

sesli bir şekilde dilini emerken o da hırsla alt dudağımı dişleri ile ezmeye çalışıyordu.

başını yastığa yaslayarak üzerine konumlanıp dudaklarını büyük bir açlıkla emerken bacaklarını belime sararak kendini bana bastırdığında eş zamanlı olarak ağzımın içine inledi.

ikimizin de pijama üstlerini hızla çıkarıp yere attım. kulak altından başlayarak beline kadar özenle ısırıp emerek ilgilendim bedeni ile.

omzumdan sarıp beni yatağa yatırarak bu kez istanbul üzerime çıktığında hırsla dudaklarımı ısırıp tıpkı ona yaptığım gibi tüm bedenimi ısırıkları ve öpücükleri ile süsledi. onun beyaz ve dövmeli bedenine zıt olan esmer ve pürüzsüz tenimde dişlerini gezdirmesi fazlasıyla uyarıyordu.