15 (final)

289 37 8
                                    

beomgyu arin mevzusunu arkadaşlarına anlatmıştı ve onlar da ilk dönemin karne gününde söylemesi gerektiğini, böylelikle araları bozulsa bile tatilde aklına takılmayacağıni söylemişlerdi. bu fikir de beomgyu'nun düşündükleriyle uyuşunca kabul etmişti. arin aslında çok iyi niyetli ve tatlı bir arkadaştı. çok yakın olmasalar da beomgyu'nun kendisinden nefret etmesini isteyeceği biri değildi. tek sorunu artık takıntı derecesine ulaşmış olan soobin sevgisiydi. basit bir hoşlantı olsa reddedilmesinin ardından umutlanmayı bırakması gerekirdi. ama onunki artık takıntı seviyesine gelmişti. bunun hakkında arkadaş grubuyla da uzun uzun tartışmış, sonunda beomgyu'nun yaptığı şeyin yanlış olmadığına karar vermişlerdi. arkadaşlarının tarafsız bakabilen, her şeyi yüzüne söyleyebilecek tarzda kişiler olduklarını biliyordu. bundan dolayı söylediklerine güveniyordu.

karne gününe giderken en sevdiği kıyafetlerini güzelce kombinledi. karne çıkışında da arkadaş grubuyla birlikte gezeceklerdi. her zaman yaptıkları rutin bir olay gibi görünse de bu seferki gezilerine soobin'i de çağırmasını istemişti arkadaşları. kısacası bugün gerçekten heyecanlı ve gergin bir gündü onun için.

karne töreninden biraz daha önce gelmişti okula, böylelikle arin ile konuşabilirdi. nasıl konuşacağı hakkında hâlâ tereddütleri vardı ama arkadaşları sadece rahat olup soobin'i ne kadar sevdiğini ve arin'e de ne kadar değer verdiğini anlatması gerektiğini söylemişlerdi. derin nefesler alarak okulun bahçesinde arin'i aramaya başladı. arin'in çardaklardan birinde oturup telefonuyla oynadığını görünce sevindi. yanında biri olsaydı çağırması daha sıkıntı olabilirdi. arin'in yanına gitti ve selam verdi.

"hey selam"

"aaa beom, erkenden burada ne işin var?"

"otobüse biraz erken binmişim. bir de seninle konuşmam gereken bir şey var arin."

"söyle ne oldu? kötü bir şey mi oldu, biri sana bir şey mi yaptı?"

"hayır hayır. arin öncelikle ben senden özür dilemek istiyoeum."

"ya beom çatlatma insanı da söyle artık."

"biz soobin ile çıkıyoruz. bunun olmaması için, ondan hoşlanmamak için çok uğraştım. hep sana ihanet ediyormuşum gibi geldi. arkadaşlığımızın bozulacağını düşünüp durdum ama gerçekten elimde olan bir şey değildi. şu an ne desen, bana ne yapsan haklısın. özür dilerim arin. gerçekten ama gerçekten böyle olsun istememiştim."

arin bir süre sadece etrafa bakındı. ne diyeceğini bilememiş gibi bir yüz ifadesine sahipti. sonradan beomgyu'nun dolmuş gözlerini fark etti.

"niye ağlıyorsun? birinden hoşlanmak senin elinde olan bir şey değil. hem ben kaç kez açılıp reddedildim. vazgeçememek benim hatamdı. seni bu duruma ittiğim için ben de üzgünüm. eğer soobin ile mutluysan sorun değil. çekinmeni gerektirecek bir şey yok."

"teşekkür ederim cidden. bu kadar anlayışlı olduğundan dolayı çok teşekkür ederim."

arin ile olan mevzuyu da sorunsuz bir şekilde halletmesinin ardından arkadaşları gelmiş, hep birlikte oturup sohbet etmeye devam etmişlerdi. fakat sohbetlerini bölen şey müdür yardımcısının törenin başlıyor olmasını anons ettiği o andı. herkes oflaya puflaya yerine geçmiş ve sıkıcı karne töreni başlamıştı. okulda dereceye girenler açıklanırken beom taehyun'a döndü.

"neden her dönem sonunda bunu görmek zorunda kalıyoruz ki? ödül vereceklerse törensiz versinler. bizim gibileri hiç düşünmüyorlar."

"sen de sevgilini görmüş olacaksın işte. hiç hoşuna gitmiyormuş gibi daveanma. bak, bizimkileri açıklayacaklar şimdi. dikkatli izle."

beom gülerek önüne döndü. okul üçüncüsünden başlayarak açıklayacaklardı yani soobin'in adını duymasına daha iki kişi vardı. yine de üçüncüyü merak ediyordu. okulun bir ve ikincisi her daim belliydi ama üçüncünün kim olduğunu hiç kimse bilmiyordu bu dönem. herkesin şaşırmasına neden olan o ses duyuldu.

"son sınıfların üçüncüsü choi beomgyu!"

ne? bu bir kamera şakası falansa çok gülerdi. geçen sene okulda adını bilen hoca bile yokken bu dönem üçüncü mü olmuştu? şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamasa da gidip ödülünü aldı ve soobin'in ismini söyleyip yanına gelmesi için bekledi. normalde ikinci ve birinci yan yana durmalıydı ama tabii ki soobin gelip beom'un yanında durmuştu. fotoğraf çekildikten sonra yerlerine giderken soobin beom'un kulağına fısıldadı.

"çok iyi bir iş çıkardın, seninle gurur duyuyorum okul üçüncüsü."

"sana söylemiştim okul birincisi. bundan sonra benden kurtuluşun yok, her zaman senin yanında olmak için uğraşacağım. aklından çıkarma bunu."

"merak etme senden kurtulmak isteyen de yok."

beom gülerek soobin'e baktı. bu çocuk ona gerçekten iyi geliyordu. önceden aşktan korkan biri olsa da aylar önce o aşkın içine düşmüştü sanırım. ama bundan hiç de pişman değildi.

love not depend on success//soogyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin