"Kanka bak sana diyorum o sorunun cevabı hepsiydi, bana inandıramazsınız tersini" dedi hâlâ umudu olan serra..
"Oğlum 3. Şık net yanlış aynı soruyu çözmüştük derste benle kafa mı buluyorsun? " o sorudan adım kadar emindim neredeyse aynısını derste çözmüştük -sınavlara çalışmasam da dersi derste dinleyenlerdendim- bu yüzden sabahtan beri benle kavga eden arkadaşıma defterden çözümü gösterdim.
"Hay sikeyim ya! Kanka emin olduğum tek soru yanlış çıktı 0 alıyorum amınakoyim"
"Abartma sende sikik hep böyle diyorsun sonra 80 alıyorsun. Gördük edebiyat sınavında " bu konuda naz cidden haklıydı ne zaman serra düşük alıyorum dese 80'den aşağı almıyordu.
"Boş verin sınavı şimdi. Bak yine o kız geliyor"
1 haftadır uzaktan uzağa kestiğim aşırı yakışıklı ve güzel olan kızı görünce sınavı siktir ettim.
Bütün arkadaşlarım o tarafa bakıp gözlerini devirdiler. 1 haftadır aynı şeyleri yaşıyorduk; ben kızı kesiyordum 'geldi yine taş ' diyordum, içim gidiyordu ama gidip instagramını almaya utanıyordum.
"Sikicem ama Ateş git isteyeceksen işte şu instayı bizi uğraştırma artık. Bıktık lan" sinirle konuştu Naz.
İsmimi sorgulamayın. Evet ben kızım ama ailem erkek beklemiş, çokta büyük bir back story'si yok yani.
"Off tamam aga bu sefer istemeyen... Matematik sınavından 50 alır hadi bakayım" bu benim için gayet büyük bir yemindi.
1 haftadır yapamadığımı yapıp kıza doğru adımladım. Ama tuhaf bir şey oldu kız ve arkadaşları beni görünce hemen fısıldaşmaya başladılar ve kızın arkadaşları kaçtı.
Bir an beni istemediler sanıp gerisin geri gitmeyi düşündüm ama ayaklarım ona doğru ilerlemeye devam etti.
Yanına vardığımda 'aman oldu olan, bahtı balık yan gider yardır Ateş' dedim kendi içimden.
"Merhaba" elimi uzattım şaşkınca bana bakıp elimi sıktı.
"Merhaba" sesine kurban olurum, düştüm amınakoyim.
"Tarzın aşırı güzel... 1 haftadır soracaktım bunu aslında; instagram'ın var mı? " evet işte bu yardır yardırabildiğin kadar.
Benden uzun olduğu için kafamı hafif kaldırdım ve yüzünde dikkatlice baktım. Sivri çenesi, açık kahverengi gözleri ve beyaz teniyle kusursuz görünüyordu. 1 tane bile sivilcesi veya siyah noktası olmaması da hayret ettiriyordu insanı, ben sivilcelerimden kurtulmak için 7 ay tedavi görmüşken insanların doğuştan pürüzsüz olması kıskanmama neden oluyordu. Ama nedense bu kızı kıskanmıyordum sadece imreniyordum, içimde en ufak kötü duygu barınmıyordu ona karşı.
Ha bir de pembeleşmiş yanakları... Bir saniye pembe yanaklar? Önceden böyle değildi bunun yanakları?
"Tabi şey... İnstagram ismim Fransızca benim, sen ver instagramını ben ekleyeyim" başımı aşağı yukarı sallayıp hemen instagramımı verdim. Birbirimizi ekledik.
"Adın ne? " dedi sonra. Salak ben direkt kızın instasını istedim, tanışmak yerine.
"Ateş yani şey ailem doğmadan önce erkek sanmış beni sonra değiştirmek istememişler. Benim için sorun yok tabi ben seviyorum adımı" hızlıca konuşmuştum, küçük bir tebessümle dinledi.
"Senin adın ne? " paniklemişti sanki.
"Ale- hayır" anlamsızca yüzüne baktım. Alev?
"Homofobik misin acaba? " dedi. İşte buna içimden baya güldüm homofobik olabilecek son insandım ben. Eş cinseldim bir kere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apnapan
Short StoryApnapan (hintçe) Karşınızdaki insan size aitmiş, sizin bir parçanızmış gibi sahiplenme ve sevme. Acı çekiyordu, bu bedende olduğu sürece de çekecekti Tanrı onun ruhunu yanlış bedene saklamıştı. Ruhu bedeninden çıkamadığı gibi o da bedenini değişti...