Manolya Çiçeğim

0.4

Düşüncelerimle beraber yolda ilerlerken okula vardığımı yeni farketmiştim. Okulun önündeki boy aynasına gözüm çarptı ve hava çok rüzgarlı olmasada, evden acele ile çıktığım için saçımın dağınıklığını yeni fark etmiştim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı düzeltmeye başladım.

Evet. Şaşkınsınız , bende aynayı ilk gördüğümde sizin gibi şaşırmıştım. Hangi okulun önünde bir boy aynası olurdu ki. Öğrenciler, özellikle süslü kızlar, her dakika aynanın karşısında olduğu için müdür kaldırmıştı bir ara. Ama işte malesef müdürümüz İngilizce öğretmenimiz Feride hocaya yürüdüğü için böyle bir şov yapmıştı.

Tabi ki bu durum bazen kusma hissimi dürtülediği kadar işimize de yarıyordu.

Sonunda saçlarımla olan savaşım son bulduğu için sınıfa çıktım.

İşte 12. Sınıftan nefret etmem için bir sebep 3 kat merdiven çıkmak . Allah 'ım hayatımın bu kadar kötü olması bir tesadüf mü? Yoruldum gizli asansörü kullanalım mı? Sus , sakın beni yoldan çıkarmayı düşünme.  Sonra disiplinlik olurum. Dur bir düşüneyim. Hayır istemiyormuş.

3 katı, asansörü bozan öğrenciye ve bize ceza olsun diye yaptırmayan müdüre söverek bitirmiş bulunuyordum.  12\B yazısını gördüm ve kapıyı çalarak içeri girdim. Sınıfa girdiğimde Yağmur ile gözlerimiz sonunda kesiştiğinde duvar tarafında en arka sıraya doğru adımladım.  Hoca sınıfta yoktu . Herhalde ders boş geçecekti. 

"Kızım sendeki ne tür bir şans ya . Ders  geç kalıyorsun ve ders boş . Yoklamadan yine kurtuldun."

"Ya ne demezsin , sabah kalktım otobüsü kaçırdım, okula geldim 3 kat merdiven çıktım, yok yazılma gerilimi yaşadım. Nasıl şans ama ?"

"Belli sen ters kalkmışsın bugün."

"Anlat hadi Masal. Seni dinliyorum aşksu"

Derin bir nefes aldım bu kız nasıl anlıyordu ya. Ben öyle saf saf bakardım kesin. Acaba bizim doğumumuzu gerçekleştiren hemşire popomuza vurmak yerine kafamıza mı vurdu.  Çok acayip şekilde ilk defa sana katılıyorum iç sesciğim .

Yağmur bana ters ters bakarken iç sesimle kavga ettiğimi anladı ve kavganın bitmesini bekledi. Bu kıza hayrandım gerçekten beni çok iyi tanıyordu. Ona dün gece olanları anlatmalıydım. 

"..."

Tüm her şeyi baştan sona mesajlar ile birlikte ona anlattım.  Ve o Yiğit 'in fotoğrafını görmek istedi. Şu anda akşam yaptıklarımın yetmezmiş gibi Yağmur , ben ve iç sesim Yiğit'i stalklıyoruz.

"Ya kızım ben erkeklerden anlamam ama şimdi Allah var  Yunan tanrısı mübarek adam. "

" Aynen."

"Ya bu yakışıklı erkekler bu kızda ne buluyor vallaha şaşırıyorum. Karakter desen vallaha objektif bakmaya çalışıyorum ama gerçekten yok. Güzellik desem anca boya küpü gibi ortalarda dolaşıyor. Yok anlamıyorum gerçekten."

"Bu yakışıklı erkekler diye bahsettiğin kişilerden biri acaba Emre mi?"

"Saçmalama . Daha neler . Bir kere tipsizin önde gideni o."

"Ya ? O yüzden mi geçen basketbol oynarlarken potanın rengi güzel biraz rengine bakalım diyip onu gizliden gizliden kestin."

"Oha!"

Tepkisine gülmemek elde değildi gerçekten.

"Kızım sen ne ara gördün ."

"Tabiki görücem ben Masal tatlım."