0.3

341 2 0
                                    

sabahları hiç alışamadığım bu tavana bakarak uyanmak günümün ne kadar iğrenç geçeceğini her seferinde bana yeniden hatırlatıyordu. Geldiğimden beri 1 hafta geçmesine rağmen daha şimdiden her şeyden bıkmıştım.

yatağın köşesine konulan elbiseyi üstüme geçirip kapının önündeki hizmetlileri çağırdım. saçım ve makyajımda tamamlandıktan sonra koridora çıkıp mustafanın odasına doğru yolumu aldım. geleli çok olmamasına rağmen herkes bana karşı çok samimi ve tatlıydı.

günaydın demekten boğazımın kuruduğu o koridoru geçtikten sonra mustafanın kapısını tıklatıp içeriye girdim.

'uyanmış olsan iyi edersin yarım saat sonra 2 toplantın var bir de şu görüşme dediklerinden birisi dün geceden beri dışarda bek-'

ajandaya bakmaktan kafamı hiç kaldırmamıştım. odaya baktığımda ise mustafa yine yarı çıplaktı.

'YA SEN HİÇ GİYİNMİYOR MUSUN AMK'
yüzümün hafiften kızardığını hissedebiliyordum. o ise hafif bir sırıtışls derin ve sabit sesiyle konuştu.

'kendi odamda genelde tercih etmiyorum.'

kendisi üstüne gömleğini giyerken ben hiç istifimi bozmadan devam ettim.

'neyse şu berkildi sanırım adı dün geceden beri senle görüşmek için bekliyor.'

'neymiş derdi?'

'ne biliyim bana onla konuşma demedin mi aq'

'he pardon bebiş'

yüzümün biraz daha yanmaya başladığını hissettiğimde odadan çıkma zamanının geldiğini anladım.

'hazırlandıktan sonra yemek odasına gelirsin ben acıktım bb'

ne dediğini dinlemeden odadan çıkıp direkt yemek masasının olduğu odaya gidip kendi yerime oturdum. mustafanın oturmasını beklemeden yemeye başladım. yemeğimi yerken burdan nasıl hemen bıktığım hakkında düşünmeye başladım. fark etmeden dışarı bıkkın bir nefes verdim.

'noldu, ne bu tripli hallerin?'

'of sanane be mustafa uğraşma benle sinirlerim bozuk zaten'
'ben de sinirini bozan şeyi soruyorum zaten yavrum söyle hallederim ben'

'ne olcak sensin işte'

'nasil benim? ne alaka?'

'sabah kalkıyorum zaten dardar elbiseleri mi diyim, filli boya gibi makyajımı mı, ağrı dağı gibi saçımı mı, her sabah daha gözüm açılmamışken cıbıldak mustafa görmemi mi. hsdi bunları hallettik ulan ben lisede tarihten kalmışım sen gelmiş bana mafya tarihi öğretmeye çalışıyorsun amk. dövüş dil halledilir ama o kadar insan profilini herkesin adını anasını karısını ebesini nasıl 9ğreniyim ben ya. çok şey istiyorsun yolla evimde yatıyım miss gibi amk.'

'öyle iddiali iddiali konuşan bendim ya zaten'

'ya ben nerden biliyim böyle olacağını ' ağlak bir bebek gibi göründüğümü biliyordum ama gerçekten bıkmıştım.

'BARİ TELEFONUMU VERİN YA, uluslararası hat aldın ama telefonu vermiyorsun'

'güvenliğin içi-'

'SİKMİŞİM GÜVENLİĞİ SENİN YANINDA GÜVENDEYİM ZATEN'
dediğim şeyin farkına varmam biraz zamanımı almıştı.

'vay öyle mi düşünüyorsun neir hanım'

'anneninamı gidiyorum ben ya'

ağzıma son bir elma dilimi atıp bahçeye gittim. derslerin başlamasına daha yarım saat vardı ve o süre boyunca rahatlayabileceğim tek yer bu çiçek bahçesiydi. köşede kendime belirlediğim ağacın gölgesine geçip oturucaktımki ayağım bir şeye çarptı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

daddy mustafaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin