there is no trust

there are gaps between us

Dokuzuncu bölüm sonrası yazıp Ao3'te paylaştığım bir kısa hikaye.

Porsche, yumuşak kalpli olabilir ama ben değildim.
Porsche Kinn'i bir öpücük bir osuruğa affetmiş olabilirdi ama ben affedemedim.

İyi okumalar.
"

Elin elimde, göğsün göğsümde olsa bile sanki aramızda kilometreler var.

"Gel."

Kinn elinde ki viskiden bir yudum alırken camdan içeri giren Porsche'u izliyordu. Porsche kapıyı kapattı, içeri girdi, saygıyla eğildi ve ellerini arkada bağlayıp dikildi. Bir bodyguardın ona gösterebileceğinin en iyisi. Porsche'un değil.

"Khun Kinn. Beni görmek iste---"

"Bana kızgın olduğunu biliyorum."

Camdan Porsche'un değişmeyen yüz ifadesine baktı. Viskiyi masaya bırakırken iç çekti.

"Sana güvenmediğimi söylediğim için kızgınsın." Porsche'a döndü. "Sana güvenmeyip seni hücreye attırdığım için bana kızgınsın. Ama Porsche---" Porsche'a doğru bir adım attı. "Herkese kimse için zayıflık göstermediğimi göstermek zorundayım."

Porsche'un kafasını yana eğmesini izledi. Gözlerini kırpıştırdı.

"Sanırım yanlış anladınız efendim."

"Hiç sanmıyorum." Kinn güldü. "Bugün Big bana artık Tankhun'a atandığını söyledi." Bir adım daha attı. "Öyle istemişsin."

"Doğrudur efendim."

"Porsche..." Bir adım daha atıp Porsche'un ellerini tuttu. "Her halükarda bana döneceğini söylemiştin. Söz vermiştin. Şimdi benden uzaklaştığını hissedebiliyorum. Bana çok fazla kızgınsın biliyorum ama----"

"Khun Kinn---"

"Ve şu Khun Kinn saçmalığı!" Bağırdı. "Kes artık şunu!" Sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Küçük bir adım daha attı. Göğsünü göğsüne dayadı. Alnınu alnına dayayacakken oluşan boşlukla sendeledi.

Porsche geri adım atmıştı. Hala ellerini tutuyordu ama aralarında bir adımlık boşluk vardı. Neden kilometreler varmış gibi hissettiriyordu?

"Açık konuşmam gerekirse hücredeyken sana çok kızgındım. Hayır hayır. Başta üzgündüm." Güldü. "Kimseye güvenmediğini söylüyordun ama sana önceden ihanet etmiş birine çabuk güvendin. Sanırım güven problemlerin bazı kişiler için farklı çalışıyor ha?"

"Öyle değil---"

"Öyle değil Porsche. Sadece anı Porsche. Anı öyle değil mi? Kore? Hafızaya kazınmış mükemmel anılar."

Derin bir nefes aldı.

"Sonra çok kızdım çünkü Tawan gelmeden önceki o bir hafta yalan gibiydi---"

"Asla---"

"Biliyorum. Değildi." Gülümsedi ama Kinn gülümsemesinde ki acıyı görebiliyordu. "Sadece anıların için yeterli değildi."

"Porsche, lütfen." Yakınlaşmaya çalıştı ama Porsche tekrar uzaklaştı. Şuan aralarında ki bir adım kalbine çığlık attırıyordu. Porsche'u kollarına almak istiyordu ama şuan sadece ellerini tutmuş yüzüne bakıyordu.

"Sonra ne oldu biliyor musun? Vazgeçtim. Umut etmekten. Çünkü hiç yanıma uğramadın. Beni boşlukta bıraktın. Karanlıkta."

Porsche küçük bir nefes bıraktı.

"Bu yüzden Khun Kinn---" Ellerini ellerinden geri çekti. Hiçbir şey yapamadı. "Ben sözlerimi de güvenimi de doğru insan için kullanmayı tercih ederim. Karşılığını alabileceğim biri için."

Bir adım geri çekildi. "Bu yüzden Khun Tankhun'a gözüm kapalı servis edebileceğimi biliyorum. Daha fazla bir şey yoksa---" Eğildi. "İyi geceler efendim."

Bir şey denmesini beklemeden odadan çıktı.

"
Angst sevmediğimi söylüyorumdur ama yazdığım her hikaye angst temalıdır...