Denizler cinayet işlemezler

11 0 0
                                    

Deniz sadece mutluluğu aramak istiyordu belkide aramak istediği mutluluğu bulmak için ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama bunun için çok çabalıyordu çabasının boşa çıkması onu her seferinde dahada isteksizleştiriyordu artık tek başınaydı çevresinde kimse kalmamıştı deniz kenarında bir kasaba köyünde müstakil bahcesi çiçeklerle dolu evinde yıllardır tek başınaydı kasabadaki insanlar çok güler yüzlü insanlardı hatta yan komşusu fatma teyzenin eşi ramiz amca geçen sene vefat etmişti fatma teyzede tek yaşıyordu akşamları birlikte oturup sohbet ediyordu bugün fatma teyzenin torunları gelmişti onlarla birlikte vakit geçirmek için kasabanın küçük ve tatlı çarşısına gidiyordu buraya herkes birbirini tanıyor ve kocaman bir aile gibiydi aslında herşey çok güzel gidiyor sadece kalbimi beni heyecanlandıracak bir şeyler istediğimin farkında olmadığımı ve mutluluğun bu olduğunu anlamama daha zamanım varmış bunu çok geç anlıyorum ta ki karşıma savaş çıkana kadar o gün konuşmadığım hatta yıllardır görüşmediğim babamın vefat ettiğini öğreniyorum görmediği konuşmadığı halde insan neden bu kadar kalbi çarpalanıyormuş gibi hissederki gizlice cenaze törenine katılıyorum ablam abim herkes orada hepsini içine alacak bir kalbin vardı sadece banamı yoktu baba banamı yoktu kendi kendime kızıyorum herkes dağılıyor ve mezarının başına geçtiğimde kalbim dahada hızlı atmaya başlıyor sanki kalbimi söküp aldılarda o mezarın altına gömdüler babama yıllardır beni neden istemediklerini sormaya cesaretim ilk bugün oldu sanırım doğumum sırasında annem öldüğü için beni istemiyorlardı annem hep benim yanımdaydı ölmedi o bir türlü kabullenemiyorum bunu keşke ben olmasaydım dedim 23 sene boyunca sonra abimin mezarlığa tekrar girdiğini gördüm ve hemen oradan uzaklaştım eve doğru giderken delicesine sarhoş olmuş gibi yürüyordum nefes aldığımı hissedemiyordum sonra hızlı hızlı eve gitmeye çalışırken karşıdan bir araba onun üzerine doğru geliyordu Deniz ne yapacağını şaşırdı ve birden panikle önüne atladı neyseki savaş farketti ve son anda frene bastı ama herşey için çok geçti savaş o an ne yapacağını şaşırdı direkt denizi kucaklayıp arabaya bindirdi ve hastaneye gittiler deniz kendinde değildi kafası yarılmış biraz çizikleri ve kolu kırılmıştı savaş iki gün boyunca onun başından hiç ayrılmadı kendini o kadar çok suçlu hissediyorduki nihayet deniz uyandı savaş hemen ona olanları anlattı deniz birden ağlamaya başladı babası aklına gelmişti uyurken hep aklında babası vardı hiç bir zaman babasına sarılamamıştı erkekler hakkında tek bir fikri bile yoktu nasıllardı kadınlar gibi nazik kibarlarmıydı yoksa sert güçlülermiydi hiç bir şey bilmiyordu hastaneden çıktılar savaş onu evine bıraktı ve çok mahçup olduğunu isterse onunla kalabileceğini söyledi deniz kafasından darbe aldığı için başı çok dönüyordu ve aslında gerek olmadığını tam söylerken bayıldı savaş onu hemen tuttu ve deniz istemese bile yanında kalacaktı ya da bir şekilde yardım edecekti biraz zaman geçtikten sonra deniz uyandı o sıra tam kapı çaldı gelen fatma teyzeydi kaç gündür denizi göremediği için çok merak etmişti doğrusu acaba deniz neredeydi kimleydi kendi kızı gibi seviyordu onu kapı açıldı genç delikanlı uzun boylu çocuğu karşısında görünce çok şaşırdı hemen deniz nerede diye sordu savaş içeride bile diyemeden fatma teyze salona daldı ve denizi o halde görünce çok telaşlandı savaş karşısına oturarak neler olduğunu tek tek anlattı fatma teyze denize kendisinin bakacağını savaşın isterse gidebileceğini söyledi savaş onu iyileşene kadar bırakmak istemediğini ve yanında olmak istediğini söyledi fatma teyze savaşın o iyi niyetini görünce korkuları gitti savaş fatma teyzeye denizi sordu ailesi varmı tek mi kalıyor nasıl biri bir ton soru fatma teyze tek başına kaldığını ailesi hakkında tek bir şey bile söylemediğini eğer savaş sorarsa belki ona anlatır diye düşündü o sıra deniz uyandı fatma teyze hemen ona sarılarak nasıl olduğunu sordu deniz iyi olduğunu onu merak etmemesini söyledi ve fatma teyze eve çorba yapmaya gitti o sırada savaş ona tanışma teklifi sundu deniz bunu kabul ederek yirmi üç yaşında olduğunu okulunu bitirdiğini ve hayatını tek başına burada sürdüğünü söyledi burası denize dedesinden kalmıştı ve dedesi vefat etmeden önce denize vermişti burayı çünkü denize dedesi sahip çıkmıştı deniz fazla ayrıntıya girmeden bunları anlattı savaşta ailesinin uzakta olduğunu tek başına yaşadığını söyledi deniz ilk defa bir erkeğin yanında korkmuyordu ve uzun zamandır tanıyordu sanki onu onun yanında çok rahattı daha önce hiç kimseye kendini bu kadar yakın hissetmemişti kapı tekrar çaldı ve fatma teyze çorbayı verip evine gitti fatma teyze aslında anlamıştı en başından savaşla denizin arasında bir şeyler olacağını savaş denize çorbasını içirdi kendisine ilaçlarını verdi deniz biraz bahçeye çıkıp hava almaya çıkmak istediğini söyledi savaş onu bahçeye çıkardı ve burasının çok güzel olduğunu insanın burada tek başına yıllarca yaşabileceğini söyledi deniz güldü evet diyerek geçiştirdi savaş evinin yakın olduğunu bir kaç eşyasını ve alışverişe çıkıp geleceğini söyledi ve numarasını denize bıraktı deniz savaşta ne bulduğunu acaba kaderin onun karşısına savaş gibi birini çıkardığını düşündü kadere çok inanıyordu bundan tam üç yıl önce rüyasında gördüğü erkeğin tıpa tıp aynısıydı deniz ayağa kalktı ve çay koymak için mutfağa gitti biraz ağırısı vardı ama sorun etmedi aklı savaştaydı o sırada savaşta evine gitmiş ama ne için gittiğini bile unutmuştu aklı denizdeydi adı gibi temiz ve nasıl bu kadar iyi kalpli güzel olabilirdi bir insan bunu düşünüyordu tam o sırada balkondan savaş diye bir ses yükseldi ahmet amcası olmalıydı bu yanına gitti ahmet amcası nerede olduğunu kaç gündür eve bir kere bile neden uğraşmadığını sordu savaş başından geçen olayları ahmet amcasına anlattı ahmet amcası denizi o anlatırken çok merak etmişti savaştan ilk defa bir kız hakkında böyle şeyler duyuyordu ahmet amcanın karısı tam on yıl önce vefat etmişti ve hiç çocuğuda yoktu ahmet amca denizle en yakın zamanda tanışmak istediğini söyleyerek evine girdi savaşta eşyalarını topladı alışverişini yaptı ve denizin yanına gitti deniz çay demlediğini isterse birlikte içebileceklerini söyledi savaş hemen içeriden çayları getirdi ve uzun bir sessizlikten sonra savaş sessizliği bozarak içeri geçip dinlenmesini söyledi ve birlikte içeri geçtiler deniz savaşa odasının karşısındaki misafir odasında kalabileceğini söyledi ve denizi odasına getirdi gece geç saat olmuştu ikiside odalarına geçerek uyumaya çalıştılar ama ikiside bir türlü bir birlerini düşünmekten uyuyamıyorlardı savaş sessizce denizin odasına geçerek ona bakmak nasıl olduğunu görmek istedi denizinde uyumadığını görünce yanına geçerek neden uyumadığını dinlenmesi gerektiğini söyledi denizde bir türlü kazanın şokundan çıkamadığı için uyuyamadığını söyledi savaş yanında uyuyana kadar bekledi kendisininde çok uykusu gelmişti ama denize bakmadan duramıyordu gözlerini kapadı ve yanında uyuya kaldı sabah ilk önce deniz uyandı ve bu duruma nedense hiç kızmadı o sırada savaş uyandı deniz uyuyormuş gibi yapmaya devam etti ve savaş denizin yüzüne bakmadan duramıyordu denizde yavaşça gözlerini açtı ve savaş hemen yanında yanlışlıkla uyuya kaldığını ve mahçup olduğunu söyledi deniz ise sorun olmadığını dile getirdi aslında birbirlerini hiç tanımamalarına rağmen neden bu kadar rahatlardı savaş kahvaltı hazırlamak için aşağı indi o sırada deniz üstünü değiştirdi ve oda yavaşça aşağı indi bahçede güzel bir kahvaltı hazırladılar o sırada fatma teyze yan tarafta onları görünce günaydın çocuklar diye seslendi hemen fatma teyzeyi kahvaltıya davet ettiler ve bahçeye geçip güzel bir kahvaltı yaptılar o sırada kahkahalar havada uçuşuyordu fatma teyze anılarını anlatıyordu savaşla deniz birbirlerine bakarak gülüyorlardı fatma teyze denizi ilk defa bu kadar mutlu görüyordu bu durumdan çok memnun olmuştu deniz biraz daha iyiydi sadece biraz kolu ağrıyordu o kadar fatma teyze evine geçti savaşla deniz bahçeyi topladıktan sonra kasabanın çarşısına geçtiler savaşı kasabadakilerle tanıştırdı ve denizin kafesine gittiler savaşa hiç bahsetmemişti kafeden savaş şaşırdı ve aşırı güzel olduğunu söyledi kasabadan insanların en sevdiği tatlılar bu kafedeydi bir sürü insanlar geliyor denizin tatlıları ve o güzel aromalı içeceklerinden içip sohbet ediyorlardı herşey çok güzel ilerliyordu denizde savaşta ilk defa bu kadar mutlulardı akşam olmak üzereydi ikiside kafeyi kapatıp eve geçtiler aradan günler geçti ve birbirlerine çok alışmışlardı deniz aradığı mutluluğu bulmuştu evet mutluluk böyle bir şeydi aşk çok güzeldi sevmek sevilmek onu iyileştiriyor herşeyi unutturuyordu bir akşam kumsalda otururken deniz ona ailesini anlattı ve bunu ilk defa birisine söylüyordu senelerdir sır gibi sakladığı özelini savaşa anlatıyordu savaş denizin göz yaşlarını görünce dayanamayıp denize sarıldı ve o kadar zaman geçmesine rağmen ilk defa sarılmışlardı deniz ve savaşın kalbi çok hızlı atıyordu o akşam kırmızı şarap içtiler kumsalda ve ikiside üzüntüyü bir kenara bırakıp komik anılarını anlatarak gülüyorlardı gece saat iki sularıydı eve doğru sallana sallana gidiyorlardı denizin ayağı takıldı tam düşecektiki savaş onu tuttu ve aralarında yakınlaşma oldu savaş dayanamayıp denizi öptü ve aşkını ona itiraf etti aslında çokta korkuyordu onun dostluğunu arkadaşlığını sevgisini kaybetmekten deniz ona sarılarak duygularının karşılıklı olduğunu ilk günden beri ona aşık olduğunu söyledi o gece öpüşerek odaya gittiler ve birlikte uyudular savaş denizi incitmeye korkuyordu ona dokunmaya kıyamıyordu sabah oldu savaş erkenden uyanmıştı kahvaltı hazırlayıp bir not bırakmıştı kasabaya çıktığını ve evine uğrayıp geleceği yazıyordu deniz bu hareketine çok mutlu olmuştu ve kahvaltısını bitirdikten sonra savaşı arayıp kafeye geçtiğini söyledi savaş ahmet amcasına herşeyi anlatmıştı ahmet amcasıda onunla geldi ve denizle tanışmak istiyordu kafeye geçtiler deniz savaşın anlatığı ahmet amcası olduğunu anlamıştı bile direkt yanına giderek elini öptü ve ona tatlılarından ikram etti ahmet amca çok yakıştıklarını denizide çok sevdiğini söyledi deniz ahmet amcayı evine davet etti ve o gün kafeyi erken kapatıp eve gittiler ahmet amca çok beğenmişti evini akşam bahçede oturdular ve fatma teyzede geldi ahmet amcayla çok iyi anlaşmışlardı ahmet amca yine böyle arada bir gidip geldi ve fatma teyzeyle ikinci kez aşık olduklarını anladılar ve evlendiler o sırada savaş denize evlenme teklifi etmek için hazırlık yapmaya başlamıştı bile herşey çok hızlı gelişmişti ahmet amca ve fatma teyze tam üç ay içerisinde evlenmişlerdi kasabanın biraz ilerisinde çok güzel bir kumsal vardı savaş orda evlenme teklifi etmek istiyordu yüzüğü almıştı bile iki sandayle ve beyaz tüllerle kaplı bir masa koydu iki tane büyük istavrit ve rakı denizi aradı ve acilen gelmesi gerektiğini söyledi aradan 5 dk geçer geçmez deniz geldi ve şaşırdı çokta mutlu oldu ama hiç bir şey anlamamıştı savaş yavaşca onun yanına giderek elini tuttu ve öptü diz çöktü ve yüzüğü çıkardı çebinden deniz çok mutlu olmuştu hiçte beklemiyordu birden boynuna atlayıp sarılarak evett diye bağırdı 'evet evet sonsuza kadar evet' savaş ayağa kalktı onu kendine çekti ve masaya yönelip radyodan şarkıyı açtı dans ettiler sonra oturup yemeklerini yiyip rakı içtiler o gece birlikte kumsalda kaldılar sabahladılar ve gün ışığını görür görmez hemen eve gidip ahmet amca ve fatma teyzeye bu haberi söylemeleri gerekiyordu eve geçince kahvaltı hazırlayıp ikisinide çağırdılar ve el ele tutuşarak karşılarına geçip söylediler onlarda çok mutlu olmuştu hemen evlenmek istiyorlardı bir ay içerisinde hazırlıklara bile başlamışlardı şimdiden gelinlik ve damatlığı çoktan şeçmişlerdi herşey tamamdı düğün sabahı savaşa bir telefon geldi o sıra deniz kuafördeydi savaşın annesi vefat etmişti ve hiç kimseye birşey söyleyemeden çekip gitti deniz eve gelince savaşı göremedi ve çok panikledi her yerde onu aradı telefonlarınada cevap vermiyordu ahmet amca ve fatma teyze çok şaşırmışlardı akşam olmak üzereydi deniz savaşın onu kandırdığını düşünerek evlenme teklifi ettiği kasabanın ilerisindeki kumsala gitti ağlayarak kendine kızıyordu nasıl inandım onca sözüne diye saat çok geç olmuştu deniz kayaların üstüne çıktı ve kendini denize bıraktı kafası kayaya çarpmıştı o sıra savaş onu arıyordu ama telefonu kumsaldaydı ve herşey için artık çok geçti deniz bayıldı suların derinliklerine indi sabah savaş çok kötü bir halde denizin yanına geldi ahmet amca ve fatma teyze denizi arıyordu ama bulamıyorlardı savaş bunu öğrenince hemen kasabanın ilerisindeki kumsala gitti ve denizin yüzüğü ile telefonunu kumsalda gördü aklına bir şey geliyordu ama deniz bunu yapmış olamazdı hemen polisleri ve ambulansı aradı kendiside yüzerek denizi bulmaya çalışıyordu ambulans geldiği sırada savaş beyaz bir ayakkabı gördü suyun yüzünde ve aşağı doğru daldı deniz derinliklerde gözüküyordu kayanın altından beyaz gelinliği gözüküyordu hemen aşağıya daldı ve denizi kayanın altından çıkardı o sıra ekipler yanına gittiler hemen ve savaş anlamıştı herşeyi artık çok geçti hem annesini hem sevdiği kadını kaybetmişti bu acı ona çok fazlaydı kalbi bu acıya daha fazla dayanamazdıki ekipler denizi götürdüğü sıra öldüğünü biliyordu ama inanmak istemiyorduki kendiside denizi gömdükten sonra aynı yere giderek elinde bira şişeleri ile içtikten sonra denize atladı ve oda kendini denize teslim etmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ONSRA-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin