Keyifli okumalar arkadaşlar. Not: Eğik yazılanlar iç sestir.
Daha ilk bölümlerden şirket konularıyla sizleri biraz sıkmış olabilirim ama aslında hikayenin başlarının bu şekilde olması en doğrusu. Bölümün sonuna doğru beğenmeye başlayacağınıza eminim.
Akşam saat 5 gibi eve geldiğimde hiç salona uğramadan odama çıktım. Bir duş iyi gelebilirdi. Havalar gerçekten oldukça sıcaktı, ne giyersem giyeyim terliyorum. Kısa bir şort? İncecik bir tişört? Hayır yine terliyorum. Odanın camlarını açmamda fayda etmiyordu artık. Üstümdekileri çıkartmaya başladım. Ben duşumu alırken sizlere biraz babamdan bahsetmek istiyorum. Babam diyorum ama Erkan Çevik benim üvey babam.
Erkan Çevik: Şirketinden başka bir şey düşünmeyen, Paralarından başka kimseyi umursamayan ve onları kaybederse kafayı yiyecek olan biriydi. Ben 17 Yaşlarında daha liseye giderken ve zorbalığa maruz kalırken umurunda dahi olmayan ve sadece "Kendi koru" diye birisiydi o. Çevik Holding onun her şeyiydi. Yasal gibi gözüken tüm işlerini yaptığı ve yaptırdığı yerdi. Annem babam öldükten 4 Yıl sonra evlenmişti bu adamla. Daha neyin ne olduğunu bilmeden. Şirket meselesi de buydu aslında. Babam şu ana kadar bir çok işini temiz bir şekilde halletmeyi başarmıştı. Ama son zamanlarda kendi adamları sürekli onu arkalıyordu. İşlerini boş veriyor, ve işten ayrılıyorlardı. O da haliyle son 1 aydır falan şirketinde çalışmam için annemi de alet edip ısrar ediyorlardı. Babamın yanında çalışıp ona yardım edecektim. Sözde Tabii. Bilgisayarlarla aram çok iyidir bu arada. Babam yeni veya 2.Hacker olarak çalışmamı çok istiyor. Aslında aklıma gelmedi değil, babamın şirketinde hacker olup benim bilgisayarıma aktarılan dosyaları silmek? Veya virüs bulaştırıp kullanılmaz hale getirmek ha? İyi fikirdi bence.
Bu anlatımımı tenime değen bornoz kesmişti/bölmüştü yani. Bornozumla birlikte banyodan çıkıp odama gittim tekrardan. Kapımı kapatıp kilitledikten sonra üstümü giyinmeye başladım. Altıma kısa ve rahat sari bir şort giydim... Bilgisayar masama geçip bilgisayarımda yarım kalan kodu yazmaya devam ettim. Kapı hala kilitliyken biraz zorlandığını hissettim. Yani duydum da denilebilir aslında.
"Duru kapıyı aç" dedi. Babamın sesiydi bu. Hemen bilgisayarımdaki kod ekranını kaydedip kapattım ve üstümü de düzelttikten sonra kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtım ve babam ilk önce bana biraz baktı ve sonra içeriye girdi.
"Baba ne oldu?" dedim endişeli sesimle. Normalde odaya öyle bir anda dalmazdı.
"Duru ya şirketimde hacker olarak işe başlarsın ya da bir daha o çok sevdiğin ve boks yaptığın yere gidemezsin!" dedi. Sesi net ve sertti. Kusura bakmasın ama ben 21 yaşındayım kendi kararlarımı kendim verebilirim.
"Bu benim kendi kararım baba beni kısıtlayamazsın." dedim yutkunarak.
"Duru cevap ver çalışıyor musun? yoksa çalışmıyor musun?" dedim babam yine. Eğer kabul etmezsen ne olur Duru? Bence bunu yasaklayamaz hem nasıl engel olacak ki? kapını kilitleyecek hali yok ya Duru. E zaten asla dövemez. Bence cesaret bile edemez hah. Ama eğer kabul edersen ne olur Duru? Dosyaların hepsini yok edebilirsin lan! Yaparsın lan sen bunu. Yaparsın be! Sen...Duru İpek'sin yapamayacağın şey yok ki be kızım. Ay bir sus iç ses boşu boşuna gaz verip durma. Ama haklısın aslında tamam kabul edeceğim ben bunu.
"Kabul ediyorum ama çalışma saatlerimi ben belirleyeceğim." dediğimde biraz düşündü ve kafasını salladı. Şimdi şey diyormuşum sabah saat 10'dan öğlen 3'e kadar falan. Ay of öyle olsaydı da fena olmazdı ha. iyi olurdu yani.
"Kızım hem ben senin için diyorum hem kendi paranı kazanmaya başlarsın." Kendi haram paranı diyecektin herhalde? Her neyse bunu dıştan söylememeliyim bence. Söylemedim de zaten. "Tamam baba tamam ne yapmam gerektiğini biliyorum zaten peki diğer çalışan hackere ne olacak?" diye sordum benim yüzümden kimsenin işinden olmasını istemezdim. Ne kadar istemediğim ve sevmediğim bir iş olsa da .
"O aynı şirkette olacak yine sadece farklı bir bölümde yapacak hackerliğini. Yarın çalışmaya başlarsın kızım." dedi ve odamdan çıktı. Kabul etmekle hata mı ettim bilmiyorum. Ailemin ki o adam ailem bile değil hayatıma bu kadar yakından müdahale etmelerini sevmiyorum. -Ah bir de tehdit etmesi yok mu? VALLAH'İ bayılacağım şimdi şuraya.-
←———————→
Dün akşam bayılmamıştım ama uyku olarak bayılmışım. Yorgunluktan ve günün stresini üzerimden atmak için uyuya kalmışım. Yatağımdan esneyerek kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya gittim. Masamın yanına gidip oturdum ve küçük aynama bakarak hafif makyaj ve bakım yapmaya başladım. Sivilcelerim için olan bir kremim vardı. Aslında çok sivilcem yok ama yine de olan 4-5 tanesinin gitmesini istiyordum. Sivilcelerimin olduğu kısımlara kremimi sürdükten sonra biraz beklemeye başladım. 3 veya 4 dakika sonra yüzüme nemlendirici kremimi sürdüm. Dudaklarıma biraz parlatıcı sürdüm, çok çatlak vardı. Ve son olarak da hafif bir fondöten sürdüm ve giyinmek için ayağa kalktım.
Zaten çok makyaj yapan biri değildim.
Üstüme mor bir crop altıma mavi bir pantolon giydim. İdeal bir...kombindi. Sonuçta sadece masa başında oturacağım değil mi? Bir bilgisayarla ve dosyalarla uğraşırken kimsenin benim giyinişime dikkat edeceğini sanmıyorum. Odamdan çıkınca babamın aşağıda merdivenin başında beklediği gördüm. Normalde saat 8'de giderdi o, şimdi ise saat 10'du ve gitmemişti. Beni mi beklemişti?
"Geldim de sen beni mi bekledin bu saate kadar baba?"
"Evet hadi geldiysen çıkalım artık Duru." dediğinde yavaş yavaş kapıya doğru ilerlediğini gördüm. "Tamam." Deyip onu onayladım ve evden çıktık. İyi bir niyetle çalışmayacağımı şimdilik bilme...baba. Yolda pek konuşmamıştık. Arabayla yeşillikli yolları geride bırakarak yavaş yavaş yüksek binaların olduğu yerlere gelmiştik. En sonunda araba şirketin önünde durduğunda babamla arabadan indik. Spor ayakkabı giymediğim için yürümekte hiç ama hiç zorlanmıyordum. Şirketin önünde durdum ve şöyle bir baktım. Babamın...Üvey babamın şirketi, yasa dışı işlerini yaptığı ilk ve tek şirketi. Oldukça uzun bir bina, Uzun ve geniş bir bina.
"Hadi kızım" dedi babam. Babamın sesini duymamla beraber şirketin içine girdik. "Bismillahirahmanirahim" diyerek attım ilk adımımı. Bakalım beni neler bekliyor?
🗯️→→→→→İçeride.
İçeriye girmemizle asansöre yöneldik. Gerçekten burası o kadar pahalı ve şöhretli bir yerdi ki anlatamam size. Asansörün kapıları kapanacakken bir el dışarıdan kapıları tuttu ve asansöre bindi. Benim yaşlarımda genç birisiydi, kafasını kaldırdı ve bana baktı. Gözleri yüzümü inceliyordu...tek tek bakıyordu yüzümün her bir yerine. Bende onun yüzünü incelemeye başlayınca siyaha çok yakın olan koyu kahverengi gözlerini fark ettim. Ne ince ne de dolgundu dudakları, ortaydı. Siyah gözlerini mavi yeşil karışımı olan gözlerime diktiğinde biraz rahatsız olup kafamı önüme çevirdim. Babam bir bana bir de o genç çocuğa baktı. Bir şey diyecek gibi gözükmeyen babamın ardından asansörün kapıları açıldı. Ve biz asansörden çıktık. Ardıma bakmadığım için inip inmediğini bilmiyordum onun.
Babam önde bende hemen yanında ilerliyordum. Bir odaya geldik sonunda. Bu oda büyük bir odaydı, ne yani tek hacker ben değil miydim? Babama baktım ve sordum "Baba! başka bir hacker mı var?" dedim. "Evet, yani bugün almışlar işe kim olduğunu bende bilmiyorum." dedi babam. "Şirketin %43 hissesi Fazıl'a ait olduğu için o almış. Alma hakkı olduğu için bir şey demedim bende." dedi babam. Bu kişi her kimse artık umarım yapacaklarımı anlamaz ve işimi zorlaştırmazdı. Babam bana odayı biraz tanıttıktan sonra odadan çıktı.
Siyah 2 tane masa vardı yan yana duruyordu. Sağdakine oturdum ve önümdeki laptopta ellerimi gezdirdim. Ne hoş! Siyah bir laptop ve siyah bir masa vardı. Kendi kendime konuşmaya başladım. Çünkü neden olmasın kii.
"Hacker odası havası vermek için her şeyi siyah yapmışlar ya içim kadardı resmen." dediğimde bir gülme sesi geldi. Dönüp baktığımda...
😊U😊😍💕👌Umarım beğenmişsinizdir.😊😘💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Duman
ActionHerkes gibi Ailevi sorunları olan, Annesinin tercihinden yana kendi tercihini yaşamak isteyen bir kızdı Duru. Boks yaparak sinirini atan, Ve bunu bir Kariyer haline getirmek için her şeyi yapacak biriydi o. Not: +18 DEĞİLDİR! Ama bazı sahnelerde 𝒦�...