bir

183 25 19
                                    

"Hoşçakal sevgilim." dedim yavaş adımlarla odasının kapısına ilerlerken.

Kimse görmeden odadan çıkmam gerekiyordu eğer biri görecek olursa ikimizinde başı yanardı çünkü ben Park jimin veliaht prensle gayri resmi bir birliktelik yaşıyorduk.

"Görüşürüz sevgilim dikkat et" Jungkook'un erkeksi sesi kulaklarımı kutsadı ve bu sözlerine gülümsedim istemsizce.  Tam kapının kulpunu indirecektim ki belime dolanan kollarla ufak çaplı bir korku yaşadım.

Jungkook boynuma uzunca bir öpücük bıraktıktan sonra sessizce kulağıma fısıldadı.

"Bebeğim krem sürmeyi unuttuk gel gitmeden halledeyim çok komik yürüyorsun" sonlara doğru kıkırdadı. Dirseğimi sert olmayacak şekilde karnına geçirdim ve sessiz bir şekilde çığlık attım.

"Yah! Dalga geçme benimle!"

Belimdeki tutuşunu sertlestirirken yüzüne doğru çevirdi bedenimi. Utançla yüzümü aşağı indirdim. Bel altı ima yaptığı zaman utanıyorum!

Çenemde hissettiğim parmaklarla kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Gülümsüyordu. Çok güzel bir gülümsemesi vardı benim biricik sevgilimin ve ben ona deli gibi aşıktım.

"Tamam bebeğim dalga geçemeyeceğim"

Belimde ki ve çenemde ki elleri çekildikten sonra elimi tutup yatağa ilerletti ikimizi. Yatağa oturmamı sağladiktan sonra komidinden krem alıp geri döndü yanıma.

"Elbiseni kaldır ve arkanı dön bebeğim hadi."

Utana sıkıla arkamı dönüp elbisemi kaldırdım iç çamaşırım yoktu çünkü Jungkook bey kızgınlığının ilk günü parçalamıştı. Deliğimde hissettiğim soğuk parmaklarla titredim. Jungkook beni çıldırtmak için yavaş yavaş yapıyordu işini, parmaklarını deligime soktuğunda inledim istemsizce ve bu Jungkook'un küfür etmesine neden oldu. Deligimle çok oynamadan geri cekildi ve kalça yanağıma öpücük kondurdu.

Elbisemi indirip uzandigim yerden kalktım. Ve son kez Jungkook'un dudaklarına öpücük kondurup hızlıca çıktım odadan.

Jungkook kızgınlığa gireceği için kapının önündeki korumaları göndermişti vu bu sayede içim biraz daha rahattı. Eğer birisi bu birlikteliğimizi öğrenir ise ikimizin de kellesini alırlardı Jungkook'un prens olmasını umursamadan. Çok katı kuralları vardı bu sarayın ve ikimiz de korkuyorduk birimize zarar verecekler diye.

Saraydan çıktığımda ailemle kaldığım evimize doğru ilerlemeye başladım.  Birkaç gündür ortada yoktum ve ne açıklama yapacağımı düşünüyordum.

Sonunda eve vardığımda yavaşça kapıdan girdim bütün gözler üstüme dönünce yutkundum. Babam ayaklaninca daha çok korkmaya başladım. Boynumdan tuttuğu gibi küçük bedenimi yere savurdu. Düştüğüm yerden kalkamadan bedenime tekme atmaya başladı.

"Seni sürdük kimin altındaydı ha leş gibi alfa kokuyorsun!"

Bu ilk vuruşu değildi alışmıştım ama deli gibi canım aciyordu sözlerine.  Annem engel olmaya çalışınca onu da ittirip bağırıp çağırmaya, hakaret etmeye devam etti taa ki bedenim yorgunluktan bayılana kadar.

Uyandığımda hala aynı yerdeyim her yerim ağrıyordu. Yavaşça olduğum yerden kalkmaya çalıştım ama hüsranla sonuçlandı ve dizlerimin üstüne düştüm tekrar.

Babam benim odanın kapısında belirince irkildim. Çıkarttığım sesten anlamıştı herhalde uyandığımı. Elinde çuval vardı ve yavaş yavaş üstüme geliyordu. Korkuyla geri geri sürünmeye çalıştım o çuvalla beni boğamayacakti değil mi?

Üstüme fırlattığı çuvalla çığlık attım. İçinden giysilerim ortalığa saçıldı. "Defol git bu evden bizim senin gibi bir oğlumuz yok!"

Son sözleriydi arkasını dönüp gitmeden önce. Ağlıyordum evden git demesine değil de gözünde gördüğüm o hayal kırıklığına. Sadece birisini çok sevmiştim neden bu kadar acı çekmek zorundaydım ki.

Biraz daha arkasından seslendim ama geri dönmeyince ağlayarak eşyalarımı toplayıp yavaşça kalktım yerden ve çıktım 19 yıldır yaşadığım bu evden.

Nerede kalacaktım ben şimdi peki ?

Jungkook'a söylemeyi düşündüm ama hemen vazgeçtim onun da başını yakmak istemiyordum daha fazla.

Çoktan akşam olmuştu bile bu saatten sonra kalacak bir yer de bulamazdım. Evin arka bahçesine doğru ilerleyip yere serdim elbiseme uzandım. Hava çok soğuktu. Umarım bu geceyi de sorunsuz bir şekilde atlatirdim.

"Tanrım bana yardım et"

Soğuktan ve bedenimde ki ağrılardan uyuya kalmadan önce son kez fısıldadım gök yüzüne.

__________

Merhaba ilk ilerletecegim kitabım ama ilk yazma denemem değil daha önce birkaç hesaptan yazmıştım.

Başladığınız tarih

Saudade° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin