Her şeyin bir başlangıcı vardır. Bir sonu olduğu gibi. Herkes sonların yeni bir başlangıç olduğunu söyler. Ama aslında başlangıçlardır o kötu sonları getiren.
[🐾]
Rosé yine her gün olduğu gibi sıçrayarak uyanmıştı rüyasından. Hep böyle oluyordu. Kâbus görüyordu, kâbusundan korkarak uyanıyordu ama uyandığı anda gördüğü bu kâbusu unutuyordu. Sıkılmıştı artık. Unutmak onun en nefret ettiği şeydi. Hiç bir şeyi unutmayı sevmezdi ama hep unuturdu. Yine, yine ve yine olmuştu.
Unutmuştu.Ama alışmıştı artık. Kalktı ve yine banyosuna yöneldi. Her zaman olduğu gibi. Her gün aynı şeyleri yapıyordu. Bir robottan farksızdı. Elini ve yüzünü yıkadı, üstünü değiştirdi ve mutfağa kahvaltı hazırlamaya geldi.
Yine.Siyahlar içindeydi. Hep siyah giyerdi. Bugün de siyah giymişti. Kahvaltısını etti ve okula gitmek için çantasını aldı. Ünüversite onun için her şeydi. Müzik fakültesindeydi. Bu dünyada bi müziği bir de hayvanları severdi zaten. İnsanlar onun için ilgi dışıydı. 3 kişi hariç.
Jisoo,Jennie ve Lisa onun için özeldi. Onun hayatını kurtarmışlardı. Hem de gerçek anlamda.2 yıl önce
Rosé uçurumun kenarına yaklaştı. Dayanamıyordu artık. Deniyordu ama olmuyordu. Bu dünya ona fazla gelmişti. İstemiyordu bu dünyayı.
Bir adım attı. Ve bir tane daha, bir tane daha, bir tane daha... ve bir tane daha attığında uçuruma arasında hiç bir mesafe yoktu. Eğilse düşecekti. Biliyordu. İstiyordu.
Ölmek istiyordu.
Kendisine verdiği sözleri hatırladı o an. Hiçbirini tutamamıştı. Özellikle en baştakini.
'Yaşa.' demişti kendine. 'Yaşamaya çalış.'
Gülümsedi Rosé. Uçurumun kenarındayken kendine verdiği bu sözü çiğniyordu.
"Uçurumun kenarındayım ama 2 gün öncesine kadar yaşamak için kendime sebepler yaratıyordum." dedi kendi kendine. Bitmişti, her şey buraya kadardı.
Tam kendini atacaktı ki bir kaç kol birden onun bedenini son anda tuttu.
Rosé bunu beklemiyordu. Bu kollar onu geriye çekti ve hepsinin yere düşmesine sebep oldu.İlk defa. İlk defa biri Rosé'yi intiharın köşesinden döndürmüştü. Rosé şaşkınlıkla yanındaki bedenlere baktı.
"Delirdin mi sen!?" diye çıkıştı kahküllü olan. Neye kızmıştı ki? Rosé anlamamıştı.
"Neden böyle bir şey yapmaya kalktın?" diye sordu onun yanındaki. Sanırım en büyükleriydi. En olgun o gözüküyordu.
"Ya biz seni tutmasaydık? Sevenlerin ne yapacaktı?" dedi ötekisi. Rosé bu sözü duyunca gülümsemeden edemedi. Çünkü onu seven kimse yoktu.
"Beni seven yok ki." dedi Rosé. Kızların bi anda yüz ifadeleri değişti. Hem anlayışla hem üzgünlükle hem de yaşanmışlıkla baktılar ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayat şaşırtır. [vrose]
FanfictionRosé hayatını kariyerine adamış biriydi. Derslerine ve gittiği dans+vocal stüdyosu onun 2. eviydi. Aşkla ilgilenmezdi. Onun için sadece saçmalıktan ibaretti. Ama biri gelecekti, biri gelecekti biliyordu. En çokta bundan korkuyordu. (bu içerik bazı f...