merhaba!

86 10 8
                                    

Her şey bir "merhaba!" ile başlar ve "görüşürüz" ile son bulur. Ama asla görüşmez o iki insan.

[🐾]

Rosé koşarak sınıfına ilerledi. Geç kalmıştı. Hocasının çok kızmamasını umuyordu. Çünkü biri ona bağırınca hemen gözleri dolardı. Hayır, bunu isteyerek yapmıyordu. Neden olduğunu o da bilmiyordu.

Sınıfın kapısını 3 kez tıklattıktan sonra içeriden "Gel" diye bir ses gelmeliydi. Rosé bekledi ama öyle bir ses gelmedi. Yine de girdi içeri Rosé. Hocadan özür dilemek için öğretmen masasına baktı ama kimse yoktu. Sınıfta gezdirdi gözlerini. Öğrenciler buradaydı, peki hoca neredeydi?

Rosé hocasının nerde olduğunu düşünürken sırasına ilerledi. Herkes ikili oturuyordu ama Rosé tekti. Bunu o istemişti. Biriyle sırasını paylaşmayı istemiyordu. Zaten elinden geldiğince kimseyle konuşmazdı.

Bir süre sonra sınıfın kapısı açıldı ve içeriye bayan öğretmen girdi. Geç kalmıştı. Ama Rosé bunun için hocaya sinirlenmezdi çünkü o da geç kalmıştı.

"Özür dilerim çocuklar. Bazı işlerim vardı. Bilirsiniz okul kurulundayım." dedi öğretmen.
"Sorun değil hocam. Olur arada öyle şeyler." dedi biri. Rosé onu tanımıyordu. Aslında Rosé kimseyi tanımıyordu.

İlk 3 ders sıkıcı geçmişti ve Rosé oldukça yorulmuştu. Kafeteryaya kahve almaya gitmeliydi. Kahve onu dinç tutardı hem.

Kahvesini aldıktan sonra kızları gördü. Lisa elini havada öyle bir sallıyordu ki onu görmemek imkânsızdı. Rosé onların yanına ilerledi. Onlarda müzikle ilgileniyordu ama Rosé hem de yazarlık okuduğu için onları pek sık göremezdi. Jennie de hem müzik hem de fotoğrafçılık okuyordu. Fotoğraf çekmekte harikaydı. Hatta sırf bu fotografları için ayrı bir instagram sayfası bile vardı. Rosé ona çok özenirdi.

"Selam Rosie!" dedi Jennie. "Chaeyoung-shii nasılsın?" diyen Jisoo'ydu. "Park Cahaeyong!" diye kalın bir sesle gelen adını söyleyen kişi Lisa'ydı. Rosé ve Lisa birbirine öyle seslenirdi "Iyiyim unnie, selam Jennie ve Lalisa! Sizler nasılsınız?" Lalisa'yı kalın bir sesle söylemişti. Lisa kıkırdadı. "Iyiyiz Rosé, dersin nasıl geçti bakalım?" dedi Jisoo. Onu öz ablası gibi görürdü.
"Sıkıcı hem de çook sıkıcı!" dedi somurtarak Rosé.

Rosé bunu söylerken Jennie ve Lisa gülümseyerek Rosé'nin arkasına bakıyordu. Jisoo ise resmen bakmamak için çaba sarf ediyordu. Merak edip arkasına baktı Rosé ve 4 tane erkekle karşılaştı.
"Merhaba!" dedi içlerinden biri. Sadece Rosé'a bakıyordu.

hayat şaşırtır. [vrose]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin