Bense öylece duruyordum. Hala şoktaydım. Bir yandan ağlıyor, bir yandan düşünüyordum. Annemi, babamı, ablamı bir daha göremeyecek miydim? Bin bir türlü düşünceyle odamdan çıktım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Mutfağa yöneldim. Masanın üstündeki sürahiyi yavaşça aldım. Ellerim titreyerek bardağa su doldurdum. Bir yandan su içiyor, bir yandan düşünüyordum. Ablamla sürekli kavga edişimiz geldi aklıma. Liseye gideceği için, artık birbirimizi rahatsız edemeyeceğimiz için seviniyordum önceden. Ya annem? Onsuz nasıl yaşardım ki ben? Tüm bunları düşünürken bir ses duydum. Telefonun sesiydi. Duvarda renkli tablolarıyla uzun görkemli koridordan geçtim. İlgimi çekmiyordu artık. Telefondaki ''ANNEM'' yazısı içimi acıttı. Telefonu açtım.