Karanlıkta Kalırsan Beni Ara

262 15 6
                                    

Olaylar buraya nasıl gelmişti Süsen şaşkınlık içindeydi. En son ödev yapıyorlardı. Ama sonra Tolga ve Ömer atışmaya başlamıştı. En sonunda üçlü kendilerini playstationın başında bulmuştu.

"Süsi acayip zevkli biriymişsin. Şu arkadaş olma mevzusunu bir daha düşün. Söz, dikenlerim sana batmaz" dedi Tolga alaylı bir şekilde.

Süsen bu lafın üstüne gözünü devirdi hafifçe gülerken. "Yok Tolga teşekkür ederim ama ben yine de risk almayayım"

"Bu arkadaşlık mevzusu nerden çıktı? Hem kim niye seninle arkadaş olsun allahın psikopatı"

"Kaan var ya Ömercik yeter de artar bile,başkalarına gerek yok"

"Sorun da orda ya. O çocuk sana fazla. Öyle kaliteli biri seninle nasıl arkadaşlık yapıyor hayret ediyorum. Tehdit falan mı ediyorsun çocuğu nedir?"

Süsen bir Ömer'e bir Tolga'ya bakıyordu. "Yeter" diye bağırınca ikisi de ona döndü.

"Bir de bana deli derler. Ne bağırıyorsun Süsi"

"Kızla kibar konuş lan"

"Hala mı devam ediyorsunuz. Kovarım sizi evimden. Başım şişti ya yeter. Oyun oynayacaksak seçin bir oyun,oynayalım" Tam bu sırada Süsen'in korkulu rüyası gerçekleşti ve elektrikler kesildi. Her yer kapkaranlık olunca Süsen nefesinin yavaşça kesildiğini hissetti. Kesik kesik aldığı nefes sesleri artmıştı. Aynı zamanda içini çekerek ağlamaya da başlamıştı. Farkında bile değildi oysaki.

Ömer koltukta duran telefona uzandı ve eline alıp fenerini açtı. O sırada yere oturup dizlerini kendine çekmiş olan Süsen'i fark etti. Şaşırmıştı, ne olduğuna anlam verememişti.

"Süsen iyi misin" diyerek yanına yaklaştı ve elini yavaşça dizine koydu. Yüzünü dizlerine gömmüş olan kız ona bakmamış,sorusuna yanıt vermemişti.

"Süsen bana bak lütfen. Ne oldu bir anda. Korkutuyorsun beni" Süsen başını kaldırmadan ağlamaklı sesiyle "nefes alamıyorum" dedi. Ömer daha da korkarken ne yapacağını iyice şaşırmıştı.

"Salak mısın Ömercik. Kız panik atak tarzı bir şey geçiriyor. Öyle şaşkın şaşkın bakacağına mutfağa git poşet bul getir. Nefes almakta zorlanıyor" dedi oturduğu yerden kıpırdamadan. Ömerin aksine gayet rahat görünüyordu. Bomboş gözlerle bakıyordu Süsen'e. Ömerin kanı donmuştu. Karşısında biri nefes alamıyorum diye ağlarken hangi insan böyle bomboş bakardı ki!

Ömer aceleyle ayağa kalkıp mutfağa koştu. Tolga ise boş bakan gözlerle Süsen'e bakmaya devam etti. O sırada kızın ağlaması şiddetleniyordu. Bu manzara Tolga'yı geçmişe götürmüştü. Bir keresinde kaç yaşındaydı hatırlamıyordu ama panik atak geçirmişti. Annesi öldükten sonraki bir zamandı bunu hatırlıyordu. Babası ise yüzüne doğru bir poşet atmıştı. Tolga bu poşetle ne yapması gerektiğini anlamamıştı başta. Ağlayarak nefes almaya çalışıyordu çaresizce. Babası ise poşeti atıp gitmişti. Tolga dolu gözleriyle arkasından bakakalmıştı. Sonra poşeti eline alıp önce sıkmıştı sonra onu ağzına götürüp nefes alıp verince iyi geldiğini fark etmişti. Bunu tekrarlayarak düzelmişti. Tolga boş bakışlarla bunları düşünürken Ömer elinde poşetle gelmiş öfkeli bakışlarını ona çevirmişti.

"Ne bakıyorsun bana Ömercik. Poşeti ağzına tutacaksın içine nefes alıp verecek" Ömer sinirlerine hakim olmuştu çünkü önündeki kızın ağlaması canını tahmin edemeyeceği kadar çok yakmıştı. Poşeti ağzına doğru yaklaştırdı,bir yandan da saçlarını okşarken. "Geçti,ben yanındayım. Geçti. Hadi nefes al" Tolga ise bu görüntüye bakarken içini bir üzüntü kapladı. O gün onunla böyle ilgilenen biri olsaydı keşke diye geçirdi içinden.

Süsen biraz daha kendine gelirken Ömer refleks olarak sarılmıştı bile. Süsen bu duruma hafifçe gülümsedi. Hoşlandığı çocuk ona sarılıyordu neticede. Ömer daha sonra yüzüne bakıp "daha iyisin değil mi? Çok korktum" dedi sonra Tolgaya ters bir bakış atıp "korktuk" diye devam etti.

"Kendi adına konuş. Korkmadım ben. Hem panik ataktan kim ölmüş ki"

"Sen nasıl bir psikopatsın oğlum. Gerçekten hastasın bil bunu,hastasın sen" Tolga boş boş bakmaya devam ediyordu. Ancak içinden bir yerlerde artık bu sözün ağırlığını taşıyordu. Hasta olma ihtimali var mıydı?

"İyiyim ben Ömer. İyi ki buradaydın" dedi Süsen ve çöktüğü yerden Ömer'in uzattığı ele tutunarak kalktı. Ancak bir dakikadan daha uzun süredir elleri ayrılmamıştı ve Süsen elini gülümseyerek kendine doğru çekti. Aslında ne güzel el eleydiler,hep öyle kalsalardı da olurdu ama Tolga'nın imalı bakışları altında bu pek mümkün olmazdı.

"Panik atak mı geçirdin,neden ki? "

"Evet" diye mırıldandı Süsen. "Karanlıktan korkuyorum da ben. Hatta çok korkuyorum." Ömer bunu duyunca içini bir hüzün kapladı. Koskoca bu evde tek başına kalıyordu. Çok kez böyle korkmuş ama yanında kimseyi bulamamış olmalıydı.

"Korkma artık karanlıktan. Karanlıkta kalırsan beni ara." dedi içten bir gülümsemeyle Ömer. Süsen bu laflar üzerine hem deli gibi sevindi hem de deli gibi üzüldü. Böyle temiz kalpli çocuğu üzerlerken nasıl da sesini çıkartmamıştı. Ama artık bu sondu. Ne olursa olsun, bedeli yalnız olacaksa bile devam etmeyecekti. Doruklara itiraz edecekti. Ömerden özür de dilemişti. Özrünün sahici olduğunu ispatlaması gerekiyordu.

Mutluluğa UlaşmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin