Yaratıkların olduğu yere gittik. Gizlice içeri baktığımızda neredeyse 100 yaratık vardı ve KPOS 0070 aşırı büyümüştü. Ama bizim onu yenmemiz gerekiyordu. Zaten yenilmezdi daha da yenilmez olmuştu. James:
-" Hay ebesinin hörekesi ! Bu KPOS 0070 olamaz!" diye inanmamakta ısrarcıydı. Ama gözündeki yarayı ona gösterdiğimde onun KPOS 0070 olduğuna inandı.
Ben James'i inandırmaya çalışırken Alexdran ve Krevlan'dan çıt çıkmıyordu. " B-bu terslikte bir iş var... " diye düşündüm kendi kendime. Alexdran'dan Uyutucu 510'u vermesini istedim. İçeriye girerken " Langırt " diye yere kapaklandım. Sesi duyan yaratıklar bize doğru gelirken kendimi hazırladım ve iksiri tam onlar geldiğinde oldukları her yere saçtım. Ama bayılanların sayısı dinç kalanlardan azdı. Bu bir sorundu. Hem de aşırı büyük bir sorun... Bir yere saklandık. Hızlıca bir çözüm bulmalıydık. Eğer bulamazsak ecelimiz önümüzdeydi. Düşünmeye başladım ama mantıklı bir çözüm bulamadım. Hep antin kuntin bir şeyler geliyordu aklıma. Aklım çok karışmıştı, normalde bir fikir bulurdum. Ama çok telaşlı olduğum için aklımda hiçbir zekice çözüm yoktu. O zaman tek çare antin kuntin fikri kullanmaktı.
-"Hey arkadaşlar!"
-"?"
-"?"
-"?"
-"Eğer onları yenmek istiyorsak onlara saldıralım. Ama bunu planlı yapalım. Tamam?
James:
-"Onu nasıl yapacağız çok bilmiş? Hıh?"
-"Bak işte onu düşünmedim işte!" diyerek tekrardan düşüncelere daldım. Aslında yerde birkaç demir parçası ve bir kaç odun vardı. Alexdran'ın çantasında da onları yapıştırabileceğimiz sağlam malzemeler.
-"İşte buldum! Alexdran çantandaki malzemeleri çıkar. Yerde demir parçaları ve odunlar var. Herkese yetecek kadar kılıç ve balta yapabiliriz!"
Alexdran:
-"Tamam. Al, çıkardım. Peki saldırış planı nedir?"
-"İlk bir ip bulmalıyız ve birkaç tüy. O zaman Görürsün."
-"Galiba anladım. Ok ve yay yapacağız ve yaratıkları vurup yara aldıracağız, ondan sonra balta ve kılıçlarla saldıracağız."
-"Evet sahiden de onu yapacağız. Ama oku kim atacak?"
Ladisean:
-"Ben atarım..." dedi ve iş okçu bulma işi halloldu. Şimdi sıra ip bulma işinde. James çantasını karıştırırken sağlam bir ip buldu ve bana verdi. Bende hemen yay yaptım. Zaten tüy etrafta bol vardı. Birkaç ok yaptıktan sonra her şey tamamdı. Oklar yapıldı. Tamam. Okçu bulundu. Tamam. Eksik yok. O zaman haydi işlerini bitirelim. "Hurra!". Hiç beklemediğim anda bir yaratık önüme atladı ve bana bir pençe attı. " Aaaaah! " diye bağırdım. Bağırmaz olaydım. Sesi duyan yaratıklar tangur tungur buraya geliyor! "Ladisean! Haydi tam sırası!" . Ladisean yaya oku taktı, yayı çekti ve zınk! Bir yaratık indi. " Haydi devam! ". Ladisean okçuluk yaparken biz elimizdeki baltalar ve kılıçlarla daldık. Bir tanesini indirmek çok zor oldu. 5. yaratığa gelmiştik, bir anda yok oldu. Ama 3 tane yaratık üstümüze geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Yaratıklar
AdventureBir gün Adam Ghalev ve 2 arkadaşı yolda yürürken bir ses duyarlar... Ses bir kahkahaya benziyordu. İşin ilginç tarafı yürüdükleri yerde birkaç köpek ve kediden başka bir şey yoktu... Bir büyücünün büyü yapma kahkahası olduğunu düşündüler ama böyle ç...